Güncelleme Tarihi:
Sizi tanıyabilir miyiz? Çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
- Ankara’da doğdum, orada büyüdüm, okudum, çalıştım ve yaşadım. İktisat eğitimi aldım, yüksek lisansımı da insan kaynakları yönetimi üzerine yaptım. Ayrıca halkla ilişkiler ve reklamcılık eğitimi de aldım. Çalışma hayatım radyoda haber spikerliğiyle başladı. Bu radyolarda reklam seslendirmesiyle devam etti. Aynı zamanda radyoda reklam, satış, pazarlama departmanında da görev aldım. Sonra sektörel bir derginin Ankara reklam koordinatörlüğünü yaptım. Her ne kadar kurumsal hayatın içinde olsam da her zaman mutfağa karşı ilgim vardı. Çünkü evimizde çeşit çeşit yemek yapılırdı. Küçük yaşlarda da mutfağa giren biriydim. Annemlerin evden gitmesini fırsat kollardım. Ne zaman bir yere gitseler mutlaka kendimi mutfağa atardım. Minik bir kek ya da ağabeyime kırmızı pirinç pilavı yapardım. Bir reklam ajansında çalışıyordum ve yaşadığım bazı sıkıntılardan kaynaklı istifa etme gereği duydum. Ve yaklaşık 1.5 yıl işsiz kaldım. “Neval evde oturuyorsun, iş arıyorsun. Artık kalk ve kendi istediğin şeyi yap” diyerek, harekete geçtim. Kurumsal hayata veda edip kendi işimi yapmaya karar verdim. Markamı oluşturarak ufak bir atölye kurdum. Kişiye özel üretimlerin ve eğitimlerin verildiği bir iş planı oluşturdum. 5 yıl faaliyet gösterdikten sonra alanımda aldığım pek çok eğitime Mutfak Sanatları Akademisi’nde profesyonel pasta ve ekmekçiliği de ekledim. Ardından, JW Marriott Ankara’nın pastane bölümünde çalışarak profesyonel zincir otel mutfağı deneyimi kazandım. Sonrasında yeni bir marka oluşturup menü danışmanlığı yaptım. Hayatımda Bodrum’da olma fikri her daim hakimdi. Süreç öyle bir ilerledi ki, şimdi Bodrum’da, Foodrum’dayım. Bodrum için yapılacak tüm projelerin heyecanını duyuyorum. Burası Foodrum Culinary Park. Burada, bu şahane memlekette bu güzel ailenin bir parçası olarak yola devam ediyorum. Foodrum’da eğitmen pasta şefliği yanı sıra diğer iş kollarımızdaki alanlarda da birlikte şahane işler yapıyoruz.
BURANIN MAVİSİ BAŞKA BİR MAVİ
Bodrum’u neden tercih ettiniz?
- Bodrum yaklaşık 10 yıldır tatillerde gelmeyi tercih ettiğim bir bölgeydi. Her zaman geliş tarihim de ekim oluyordu. Çünkü Bodrum tatilinin en güzel vakitleriydi. Çok garip bir şekilde ilk geldiğim andan itibaren buraya ait olduğumu hissettim. Bodrum’un kaldırımlarından gökyüzüne kadar beni içine çeken bir duygusu var. Mavisi başka mavi Bodrum’un... Bulutu başka dokunuyor maviye... Bölge, mavi ve buluta vurgun olan bana burada olmam için muazzam bir duygu sundu. Pelin Dumanlı ile evveliyatında kesişen yollarımız burada olmam için de bambaşka bir güzellik oldu benim için. “Ege’ye yerleşeyim de mandalina ağacı sulayayım, aman ne güzel şubatta denize giriyorlar ben de orada olayımcılardan” değilim. Duygusu olan her şey büyür. Ve ben Bodrum’la birbirimize sunduğumuz bu duyguyu büyütmek için yola çıktım.
ALTERNATİF ARAYANLARA
Bodrum’daki mekanlar hakkındaki düşünceleriniz? Favori mekanınızı paylaşabilir misiniz?
- Bodrum hızla büyüyen ve gelişen bir bölge. Ne yazık ki, doğanın sunduğu güzellikleri rant haline dönüştüren canlılarız. Oysa niteliğini bozmadan varlığımızı birlikte sürdürmeye odaklansak ve elimizdekilerle tatmin oluyor olsak bu kadar zedelemeyiz güzellikleri. Daha çok ev, mekan, özel plaj, otel, para silsilesinde savrularak bu muazzam güzellikleri yok ediyoruz. Mekanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Nitelikli ve nezih mekanlarla tüketicilere çokça farklı alternatifler sunuluyor. Bu mutlak olarak olumlu sonuçlar doğuruyor. Gastronomi alanında kendini geliştiren mutfakların varlığı bölge için her gün daha da değer artırıyor. Favori mekanlara gelince, tek bir yer yok elbette. Limon’un yeri bende ayrı. Örneğin, Avlu çok nezih bir ortama sahip. Tahta Meyhane’ye de bayılıyorum.
BİTMEYEN BİR KEŞİF GİBİ
Sizden bir Bodrum programı alabilir miyiz? Neler yapılabilir?
- Bodrum öyle mekan mekan değil de dağ-tepe-bayır gezilmesi gereken bir bölge. Ve bence bunu Bodrum’da en şahane şekilde yapanı bextravel... Rehber Deniz Kılıç’la ilk iş, Bodrum’u doğasından tarihinden gezmeye öğrenmeye başlamak. Bodrum’da doğasına bayıldığım yerlerin başında Yalıçiftlik geliyor. O heybetli ağaçların arasında, yollarda kayboluyorsunuz ve aralardan sızan ışık sizi büyülüyor. Oraya gidince bence kesinlikle Bekiroğlu Zeytinyağı Fabrikası’nı gezmeli, sevgili Huri’nin ellerinden bir kahvaltı ile kendinizi şımartarak güne başlamalısınız. Oradan devam edip Pınarlıbelen’de Mehmet Vuran’ın nefis şaraplarıyla tanışmalı ve o büyülü bağları görmelisiniz. Havası, rüzgarı bambaşka. Gümüşlük planlara mutlaka dahil edilmeli. Muhteşem fotoğrafların en gözde kahramanı Gümüşlük... Bodrum merkez ve ara sokaklar adım adım gezilmeli. Bodrum’un güzel kapıları görülmeli. Bitez’de nefis mekanlar var ve köy içi yolları, mandalina bahçeleri size yürürken çok ferah bir seyir oluşturuyor. Bitmeyen bir keşif bölgesi Bodrum. Sokak sokak gezilmeli, geçmiş tarihi dokusu keşfedilmeli.
HER ZAMAN BİR UMUT VAR
Pandeminin hayatınıza ve işinize etkilerinden söz eder misiniz? Sektörünüze yansımaları ne yönde oldu?
- Hepimiz için sarsıcı bir dönem oldu. Evlere kapanma üzerinde ne kadar duruyorsak da binlerce insan hayatını kaybetti. İnsanlar sevdiklerinin ardından yas tuttu. Hepimiz kendimize döndük, evde vakit geçirmeyi keşfettik. Ekonomik olarak hepimizin canı çok acıdı. Ancak her zaman umut var. Öğrendik, öğreniyoruz da hala... Sıkıldık, bunaldık, üzüldük, özledik, kavuşamadık, sarılamadık, öpemedik, koklayamadık sevdiklerimizi... Bakkaldan aldığımız bir küçük suyu bile kana kana içemedik, defalarca sirkeli sularla yıkamayı alışkanlık edindik. Plastik eldivenlerle domates seçtik. Hayat metrekareler içinde aktı. İnanmayı, sabretmeyi, özlemin kıymetini öğrendik. Dışarıdan yemek yemek ya da dışarıda yemek imkansız hale geldi bir süre. Gıda sektörü her zaman dinamikliğini muhafaza eden bir sektör. Paket servisler, al-götürler hayatımıza fazlasıyla girdi. Çok önemli fine dining restoranlar bile paket servis hizmeti verdi. Bu noktada işletmeler ayakta kalmaya çalışırken çalışanların çoğu ne yazık ki işsiz kaldı. Ancak inanıyor ve umut ediyorum ki, sağlıkla kavuşacağız güzel günlere. Hep birlikte mesafesiz kahkahalarda buluşalım.