Güncelleme Tarihi:
Tekin GÜRBULAK/İZMİR, (DHA) - İZMİR'de, geçen yıl böbrek nakli olan bilgisayar mühendisliği öğrencisi Talha Kırgel (25), diyalize girenlerin yaşadıklarından etkilenip, tedavi sırasında hastaları bambaşka dünyalara götürecek 'sanal gerçeklik' projesini geliştirdi. Hastaların, takacakları özel gözlükler sayesinde kendilerini isterlerse gün batımını izlerken, isterlerse göl kıyısında ya da uzayda hissedeceklerini belirten Kırgel, "Kendilerini bulundukları ortamdan soyutlayarak, moral bulmalarını istiyoruz" dedi.
Elazığlı Talha Kırgel, henüz 3 yaşındayken rahatsızlandı, 10 yaşlarında ise 'FSGS' adı verilen böbrek hastalığı tanısı koyuldu. İlk yıllar Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde, ardından Fırat Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Kırgel'in hastalığı ilerledi. Talha Kırgel, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde okuduğu Fırat Üniversitesi'nin hastanesinde doktorlarının önerisine karşın diyalizden kaçtı. Geçen yıl böbrek fonksiyonları iyice bozulan Kırgel, diyalizi reddedince İzmir'e gelip, nakil için Kent Hastanesi'ne başvurdu. Nitekim 16 Ağustos 2017 tarihinde baba Adnan Kırgel'den alınan böbrek; Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'un yer aldığı ekip tarafından Talha Kırgel'e nakledildi. Kırgel, hızla iyileşip, son sınıf öğrencisi olduğu üniversitesine dönerken, aylık kontrol için bir ayağı hep İzmir'de oldu.
Kırgel, son gelişinde İzmir Kent Hastanesi'nde doktoru Doç. Dr. Ok'a, hastalar için geliştirdiği, Türkiye'de sağlık alanında bu konuda ilk olduğunu belirttiği 'sanal gerçeklik' projesini tanıttı. Projenin ortaya çıkmasında nakilden 1 gün önce aldığı müjdenin etkili olduğunu belirten Talha Kırgel, şunları söyledi:
"Üniversitede hep aktif bir öğrenci oldum. Çeşitli öğrenci topluluklarında görev alıp başkanlık yaptım. Arkadaşım Sertaç Bazancir ile TÜSİAD'ın 'Bu Gençlikte İş Var' yarışmasına 'Anti Fobist' adlı projemizle katıldık. 1500 civarında projenin yer aldığı bu yarışmaların birinde ön elemeyi geçtik, ikincisinde yarı finale kaldık. Bu proje ile TÜBİTAK'a başvurmuştuk. 'Anti Fobist'; psikiyatristler ve psikologların korku tedavilerinde sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde yüzleştirme tekniğini kullanabilmelerini sağlayan bir çözüm. İnsanların fobilerini yenmesini amaçlayan bir proje. Bunun için sanal gerçeklikte sanal ortamlar oluşturuluyor. Fobisi olan kişi bu ortamda psikiyatr eşliğine tedavi oluyor. Öncelikli olarak uçak, yükseklik, kedi, köpek ve asansör fobileri üzerine odaklı bir çalışma. İşte bu çalışmamıza TÜBİTAK, 125 bin lira destek verdi ve ben müjdeyi nakilden 1 gün önce aldım. Bu ödül müthiş bir motivasyon oldu, ikinci proje buradan doğdu."
'DİYALİZDEN KAÇTIM'
Böbrek yetmezliği hastalarının nakil olmadıkları takdirde haftanın 3 günü 4'er saat diyalize bağlanmak zorunda olduğunu, bu mahkumiyetten kaçtığını belirten Kırgel, şöyle konuştu:
"Bana diyalize girmek gerektiği söylendiğinde Elazığ'da 1- 2 merkeze gittim. Ortam çok kasvetli, moral bozucuydu. Diyalizi reddettim. O zamanlar bu hastalar için bir şey yapılması gerekir, diye düşünüyordum ve sonunda proje ortaya çıktı. Şimdi Fırat Üniversitesi Teknokent'te yazılım araştırma ve geliştirme çalışmaları süren bu projemizin başta diyaliz olmak üzere onkoloji hastalarına, çocuk hastalara iyi gelecek, onları rahatlatacak diye düşünüyoruz. Hastalar takacakları gözlüklerle üç boyutlu olarak isterlerse dalgaları seyredecekler ya da gün batımını izleyecekler. İsterlerse bir göl kıyısında ya da uzayda bulacaklar kendilerini. Bu sanal gerçeklik ortamı sayesinde hastane ortamından uzaklaşacaklar, keyifleri yerine gelecek. Bu da tedavilerini olumlu etkileyecek. İnşallah, bu projeyi böyle hastaların hizmetine kısa sürede sunabiliriz."
'KENDİMİ SAHİLDE HİSSETTİM'
Talha Kırgel'in hayata geçirmeye hazırlandığı uygulamayı ilk deneyen hasta da 2 gün önce eşi Berrak Karaöz'den (40) alınan böbreğin nakledildiği Murat Karaöz (45) oldu. Karaöz, kendisini bir anda sahilde bulduğunu, dalgalarda ayaklarının ıslanacağı hissine kapıldığını belirtirken, projeyi çok beğendiğini söyledi.
Uygulamayı deneyen Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok ise şunları söyledi:
"Talha, böbrek yetmezliği ile bize başvurmuştu. Diyalize girmesi gerekiyordu; ancak o, diyalizden kaçınıyordu. Aktif bir çalışma, öğrenme hayatı vardı. Birtakım projeleri vardı kafasında. Dolayısıyla bunlarla beraber diyalize girmek, onun hayatını anlamlı şekilde bloke edecekti ve ayrıca çok moral bozucu buluyordu. Daha sonra babasından böbrek nakli yaptık ve hızlı bir iyileşme sürecinden sonra kendisini eğitimine adadı. Daha öncede kafasında olan bazı projeleri nakil sonrasında da geliştirmeye devam etti. Sanal dünyayla ilgileniyor. Bunun çok kullanım alanı var; ancak Talha, hastaların eğitimi ve kendilerini iyi hissetmeleri için bunlarını kullanmayı hedefledi. Böyle projeler yürütüyor. Öncelikle diyaliz hastalarının diyalizde geçirdikleri zamanların çok moral bozucu olacağını düşünerek, onlara farklı bir dünya tasarlamak istedi. Bu projeyi daha sonra da nakil hastalarımızın eğitiminde kullanabileceğimizi düşünüyoruz."
FOTOĞRAFLI