Güncelleme Tarihi:
DIŞARIDAN GELEN ÇOCUKLAR DEĞİLİZ
* Bodrum’u neden tercih ettiniz?
- Bodrum benim tercihim değildi. Ailem zamanında bu harika kararı vermemiş olmasa tercih etme şansım bile olmazdı belki de... Oyuncu olan babam, aynı zamanda işletmecilik yapıyormuş İstanbul’da. Sonra oyunculuğu bırakıp sadece işletmecilik yapmaya başlamış. 1972’de tiyatrolar tatildeyken geldiği Bodrum’dan döner dönmez, “Bodrum’a taşınacağım” demeye başlamış. 1979’da bir arkadaşı gelmiş, “Bodrum’a taşınacağım diyordun, al sana fırsat, orada bir işletme varmış devren kiralık” demiş. Babam Bodrum’un köklü bir ailesine ait olan işletmeyi Ankaralı bir işletmeciden devralıp dönmüş İstanbul’a. Önce o gelip gitmeye başlamış, sonra hayatına annem ve ben katılınca biz de yaz aylarında Bodrum’da yaşamaya başladık. Sonrasında 12 ay Bodrum’da olmak fikri ağır basınca karar kesinleşti ve kardeşimin doğduğu yıl biz yaz kış Bodrumlu olduk. Babamın deyimiyle, “Biz Bodrum’a dışarıdan gelen çocuklar değiliz. Biz bir yere gittiğimizde Bodrum’dan çıkıp giden çocuklarız kardeşimle.”
* Bodrum’daki mekanlar hakkındaki düşünceleriniz? Favori mekanlarınızı paylaşır mısınız?
- Bodrum mekan konusunda oldukça zengin bir yer. Ama sanırım ben biraz gelenekselciyim. Geçmişten bugüne varlığını korumuş mekanları hem takdir ediyorum, hem de anılarımın saklı olduğu o yerlerde bulunmak beni mutlu ediyor. Bodrum’un coğrafi yapısı birçok mekana büyük değer katıyor bu kesin! Denize sıfır oluşları, deniz manzaralı veya doğanın içinde oluşları ama tabi bir de işletmecileri var ki benim için lokasyon kadar önemli. Çünkü gittiğim yerde tanıdık ve gülümseyen, beni iyi hissettiren bir sima görmek orada huzur içinde olmama sebep. Favori mekanlarımın sayısı elbette çok. Bu tür sorulara cevap verilirken, sonrasında illaki, “Ah bunu nasıl söylemeyi unutmuşum?” denir. Tüm bunları göze alarak, yukarıda belirttiğim sebeplerle ve uzun çok uzun süredir oralara gidememiş olmanın hasretiyle söyleyebilirim ki Moonlight, Arka Pizza, Panaroma Pasanda, Kardeşler Köftecisi, Adamik, Aliko’nun Kahvesi, Körfez, Karpuz, Bodrum Müdavim, Pablo, Eskici, Mahmut Kaptan, Fifi, Vamos, Tahta Meyhane... Öyle çok işletmeyle işbirliği yaptım ki, yazmadıklarım ne olur affetsin beni.
PANDEMİ BİTTİ DİYE HAYAL KURALIM
* Sizden bir Bodrum programı alabilir miyiz? Neler yapılabilir?
- O kadar uzun zamandır mekanlara gitmiyorum ki, plan deyince aklıma sürekli olarak sandalyemi nereye koysam fikri geliyor. Ama pandemi bitti diye hayal ederek başlıyorum plan yapmaya. Mekanlar arasındaki mesafeye takılmayalım, bir günde hepsini yapmak imkansız ama hayal edelim yapabildiğimizi. Bahar sabahı uyandık, Yalıkavak’a doğru yola çıkalım. Panaroma Pasanda’da hem manzaraya, hem kahvaltıya doyalım. Kahvemizi Gümüşlük sahilde içelim. Öğlen acıkınca Kardeşler Köftecisi’nde köfte yiyelim. Yürüyüş için biraz yol katederek Yalıçiflik’e, Leleg Yolu’na gidelim. Doğanın içinde topladık oksijeni. Sonra atalım kendimizi Yalıçiflik’in dalgalı denizine. Gün batıyor, Moonlight’ta bir aperatif. Lezzete ve sohbete doymak içim Arka Pizza’dayız. Saat 21.00’de Bodrum Kalesi’nde başlayacak olan Şehir Tiyatrosu’nun oyununa yetiştik. Bodrum Çarşı’da biraz yürüdükten sonra Adamik’e geçtik, müziğe kaptırdık kendimizi. Ve kapanış...
SANAT HER ZAMAN HAYATA KALIR
* Pandeminin hayatınıza ve işinize etkilerinden söz eder misiniz? Sektörünüze yansımaları ne yönde oldu?
- Ben evinde olmaktan keyif alan ama uzun sürede kalamayan biriyim. Evde durdukça kendimi yoruyorum, boş duramıyor habire bir icat çıkarıyorum. Çalışmaya alışık vücudum hep direnmeye devam etti. Oğlum ve eşimle hiç bu kadar uzun zaman geçirmemiştik evde... O okuldaydı, biz işteydik. Hep bu şekilde aktı zaman. Artık birbirimizle geçirecek daha çok vaktimiz var. Birbirimizi daha iyi tanıyoruz oğlumla. Eşimle de evimizde ertelediğimiz onca şey vardı, onları tamamladık ve daha keyifle yaşanır bir ev yarattık ailemize. Bence pandeminin getirileri bunlar oldu bana. Uzun süre boşlukta bırakmadım kendimi açıkçası, üretmeye ve çalışmaya devam etmenin yollarını buldum. Tiyatromuzun instagram hesabında canlı yayınlar yaptık. Bodrum Şehir Tiyatrosu olarak çalışmaya başlamanın bize daha iyi geleceğini bildiğimizden, genç oyuncu kadrosu olarak bu dönemde oyun okumaları gerçekleştirdik ve ardından prova sürecine girdik. Bir ekibimiz Dünya Tiyatro Günü’nde “Uçurtmanın Kuyruğu” ile prömiyer yaptı. Benim de içinde bulunduğum diğer ekip nisan sonu “Kocasını Pişiren Kadın” ile prömiyer yapmaya hazırlanırken bir de baktık ki, evlere kapanış başladı yeniden. Ben bu pandemi döneminde başarılı bir menajerle tanıştım, onunla ve tatlı ekibiyle Eylül 2020’den beri kamera önünden çok keyifli ve değerli işler yapıyoruz. Daha güzellerini yapabilmek için tohumlar ekmeye devam ediyoruz. Sektöre yansımalarına gelince... Tiyatro ve tüm sahne sanatları geçtiğimiz marttan bu yana eriyip tükeniyor. Özellikle özel tiyatrolar can çekişiyor ve ne yazık ki birçok değerli tiyatro sahnesini kapatmak zorunda kaldı. Sanatsız bir toplum olarak yaşamaya başladık. Bunun bir an önce son bulması gerekliliğini vurguluyor ve yine de diyorum ki, “Ama sanat her şeye rağmen hayatta kalacaktır. Bir çatlaktan yol bulur yeniden yeşeririz.”