Güncelleme Tarihi:
TEMEL Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavı ile ilgili açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ali Musa Bina, "Tüm öğrencilerin merkezi sınava girmesi ve merkezi olarak yerleştirilmesi yerine çok daha az sayıda öğrencinin az sayıda seçici liseye yerleştirildiği bir sistem benimsenmelidir" dedi
TEOG sistemiyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı televizyon programında, "Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım" sözlerinin ardından değerlendirme ve yerine ne getirileceğiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Tüm öğrencilerin puan üstünlüğüne göre liselere merkezi olarak yerleştirildiği TEOG sisteminden vazgeçilmesinin elzem olduğunu savunan Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ali Musa Bina da, öğrencilerin evlerine en yakın okula gitmelerinin esas olduğu bir sistem geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bina, "Tüm öğrencilerin merkezi sınava girmesi ve merkezi olarak yerleştirilmesi yerine çok daha az sayıda öğrencinin az sayıda seçici liseye yerleştirildiği bir sistem benimsenmelidir. Konumun tartışmaya açılması önemli bir adım olmakla birlikte bütün paydaşların katılacağı büyük bir çalıştay düzenlenmeden TEOG sisteminde yeni bir adım atılmamalıdır. Mesele enine boyuna tartışılmalı mevcudundan daha iyi bir sisteme geçiş yapılmalıdır" dedi.
ÇOK SAYIDA SİSTEM DENENDİ
Türkiye'de ortaöğretime geçiş sistemlerinin yıllardır tartışıldığını ve AK Parti Hükümetleri döneminde çok sayıda ortaöğretime geçiş sistemi denendiğini söyleyen Bina, "Bu çerçevede, LGS, OKS, üç aşamalı SBS, tekli SBS ve son olarak da 2013-2014 öğretim yılından itibaren TEOG sistemleri uygulanmıştır. Geçiş sistemleri; merkezi sınav baskısının eğitim sistemi ve öğrencileri olumsuz etkilediği, öğrencilerde aşırı stres ve kaygıya neden olduğu, öğrencilerin okul dışı kaynaklara yöneldiği, aile bütçesine ek yük bindirdiği ve okulların öneminin azaldığı gibi gerekçelerle değiştirilmiştir. Tuhaf olan husus, bahsedilen sorunları ortadan kaldırma iddiasıyla yeni getirilen sınav ve geçiş sistemleri de bir süre sonra aynı gerekçelerle uygulamadan kaldırılmıştır. Son olarak, TEOG da bahsedilen sorunları çözmek üzere uygulanmaya konmuştur" diye konuştu.
KALİTE FARKI VE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ
TEOG'un uygulamaya konmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, hedeflerini gerçekleştiremediğinin görüldüğünü belirten Bina şunları söyledi:
"TEOG ile birlikte 2014 yılından itibaren hedeflenenin tam tersi bir gelişme yaşanmış ve artık bütün liseler merkezi sınavla öğrenci almaya başlamıştır. Bu bütün liselerin hiyerarşik bir şekilde sıralanmasına neden olmuştur. Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri ile Anadolu Liseleri arasında, Anadolu Liseleri ile İmam-Hatip ve Meslek Liseleri arasında büyük bir başarı farkı söz konusudur. TEOG ile birlikte liseler arasındaki kalite farkları daha da artmıştır; bu ise fırsat eşitliği ilkesini derinden zedelemektedir. Bütün liselere sınavla öğrenci seçilmesi ve yerleştirilmesi mantığı nedeniyle TEOG, şimdiye kadar olduğundan çok daha yoğun bir şekilde eğitim sistemi, çocuklar ve aileler üzerinde baskı oluşturmaktadır."
SINAV VE YERLEŞTİRME KAYGISI
Tüm öğrencileri merkezi olarak yerleştirme çabasının yerleştirme sürecinde de birçok soruna neden olduğuna vurgu yapan Bina, "TEOG'la birlikte tüm öğrencilerin merkezi olarak puan üstünlüğü ve tercihe göre yerleştirilmesi yapıldığından, her yıl binlerce öğrenci herhangi bir okula yerleştirilememekte ve zorunlu olarak açık liseye aktarılmaktadır. Buna ilaveten öğrenciler ilk yerleştirildikleri okuldan memnun olmadığından, farklı okullara kayıt olmak için birkaç hafta nakil süreçleri ile uğraşmaktadır. Bu da velilerin ve öğrencilerin yerleştirme sisteminden duydukları memnuniyetsizliği göstermektedir. Yerleştirme ile nakil işlemleri okullar açıldıktan sonra da devam etmektedir. Ayrıca, yerleştirme puanları sonucunda oluşturulan okul sıralamaları nedeni ile öğrenciler kendi mahallesinde bulunan liseden ciddi hiçbir farkı bulunmayan başka bir liseye gidebilmek için sınav ve yerleştirme kaygısı yaşamakta, yerleştirme sonrasında ise birçok öğrenci her gün servislerle yol kat etmekte ve aileler ekstra masraflarla karşı karşıya kalmaktadır" dedi.
"TARTIŞILMASI ÖNEMLİ BİR ADIM"
Her okulun bir puanının oluşması sonrasında okulların taban puanına göre toplum tarafından etiketlenmeye başladığına dikkat çeken Bina, şunları söyledi:
"Bu süreçte başarısız olan Meslek ve İmam Hatip Liseleri özellikle olumsuz olarak etkilenmektedir. Tüm öğrencilerin puan üstünlüğüne göre yerleştirildiği TEOG yerleştirme sistemi ile birlikte başarı düzeyi en düşük gruptaki öğrenciler belli okullarda toplanmaktadır. En düşük başarı düzeyindeki öğrencilerin bir arada olması ise, başarı düzeyi farklı öğrenciler arasındaki akran öğrenmesinin ve rekabetin gerçekleşmesine engel olmaktadır. TEOG yerleştirme sistemi, bütün öğrencileri başarılarına göre sıralanmakta ve etiketlemektedir. Tüm öğrencilerin puan üstünlüğüne göre liselere merkezi olarak yerleştirildiği TEOG sisteminden vazgeçilmesi elzemdir. Eğitim-Bir-Sen olarak öğrencilerimizin geleceğe dönük hedeflerinde hayati bir öneme sahip olan Temel Eğitimden Ortaöğretime geçiş sürecinin paydaşların görüşleri de alınarak yeniden ele alınması gerekmektedir."
"EN İYİ OKUL, EVE EN YAKIN OKULDUR"
Öğrencilerin merkezi olarak liselere yerleştirilmesinden acilen vazgeçilmesi ve öğrencilerin evlerine en yakın okula gitmelerinin esas olduğu bir sistem geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Bina, "Böyle bir uygulama ile öğrencilerin ve velilerin büyük bir bölümü merkezi yerleştirme kaygısından uzaklaştırılmış olacak, sadece belli sayıdaki öğrencinin seçilmiş liseler için yarışması sağlanacaktır. Böylece, bütün liseler heterojen bir öğrenci kitlesine kavuşacak, liseler arasındaki başarı uçurumu kapanacak ve her liseden başarılı öğrencilerin çıkması mümkün olacaktır" diye konuştu.
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI