Güncelleme Tarihi:
İZMİR (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'de hem işsizlik hem de işçisizlik probleminin olduğunu söyledi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) kasım ayı meclis toplantısına katılan Işık, yaptığı konuşmada, "Türkiye'de bugün bir işsizlik problemi var bir de işçisizlik problemi var. Bir tarafta iş bulamayan gençlerimiz var, bir tarafta da aranan eleman bulamayan, ara eleman demiyorum aranan eleman bulamayan sanayicilerimiz, girişimcilerimiz var. Bu sürdürülemez bir yapıdır" dedi.
Oluşan durumun bir temel sebebinin olduğuna dikkat çeken Işık, 28 Şubat sürecinde imam hatip liselerinin önünü kapatma kaygısının bütün meslek liselerinin önünün kapatılmasının bugünkü durumu ortaya çıkardığını belirtti. O dönemde alınan yanlış kararın en ağır bedelini bugün sanayicilerin ödediğini kaydeden Işık, yapılan düzenlemelere rağmen hala istenilen seviyeye ulaşılamadığını, hala öğrencilerin puan yüzdesine göre okul tercihini yaptığına işaret etti.
Türkiye'nin yanlış karar almadan yoluna devam etmek durumunda olduğunu belirten Işık, onun için sık sık sanayicilerle bir araya gelerek, hata yapmak istemediklerini ifade etti.
-Ar-Ge merkezi için yoğun başvuru var
Teknoloji düzeyini, üretimi, istihdamı, ihracatı, tasarımı, katma değeri yüksek ürünler üretmek için destek mekanizmalarını her geçen gün yükselttiklerini anlatan Işık, ''Ar-Ge yatırımlarına çok agresif destekler veriyoruz. Diyoruz ki Ar-Ge yapmak istiyorsanız, şirketinizin ölçeği uygunsa gelin Ar-Ge merkezi kurun. 2008 yılında çıkardık bu kanunu, şu ana kadar 164 Ar-Ge merkezimiz var. Bunlardan sadece 11'i İzmir'de, bu yetersiz bir rakam" diye konuştu.
Bakan Işık, şubat ayında yaptıkları bir düzenlemeyle Ar-Ge'de tam zamanlı çalışacak uzman sayısını 50'den 30'a çektiklerini, şu anda inanılmaz bir başvuru olduğunu belirtti. Işık, Ar-Ge merkezi kuran bir şirkete 100 liralık bir harcamanın 40 lirasını destekleyerek riski bölüştüklerini söyledi. Bu alanda şu anda en iyi desteği veren ülkelerden birinin Türkiye olduğunu dile getiren Işık, Ar-Ge merkezinde her geçen gün ortaya çıkan proje sayısının arttığını dile getirdi.
Bakan Işık şöyle devam etti:
"Bir Ar-Ge çalışmasıyla bin 500 dolarlık ürün yerine 4 bin dolarlık bir ürün elde ediliyor. İşte katma değeri yüksek ürün bu. Eğer bin 500 dolarlık ürünü 4 bin dolara çıkarırsanız, 160 milyar dolarlık ihracatı 500 milyar dolara çıkarırsınız. Biz özellikle Ar-Ge merkezlerini bu noktada destekliyoruz. Şu anda AB'deki Ar-Ge merkezini AB'den Türkiye'ye taşıma niyetinde olan pek çok firma var. Bazıları da kararını aldılar. 'Elin Ar-Ge'sini biz mi destekleyeceğiz' diyenler var. Hayır, orada çalışan personelin tamamı Türk. Yarın o şirket gitse de o personel Türkiye'de kalacak. Ben aslında yatırımı o şirkete yapmıyorum kendi insanıma yapıyorum."
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'ni de Türkiye'nin sıçraması için çok önemli gördüğünü dile getiren Işık, Türkiye'nin geçen yıl 690 milyon dolarlık yazılım ihracatı yaptığını, bunun yeterli olmadığını kaydetti. Yazılımda tek sermayenin beyin olduğuna dikkat çeken Işık, bir ofiste yazılanların ihraç edildiğini söyledi.
Yazılım Strateji Belgesi için dün başlangıç çalıştayında bulunduğunu belirten Işık, önümüzdeki süreçte yazılım ihracatını 1 milyar doların üzerine çıkarma gayreti içinde olduklarını aktardı.
Tasarım ofislerinin Ar-Ge merkezleri gibi destekleneceğini ifade eden Işık , "Bir ürünün tasarımını kendiniz yaparsanız onun satış fiyatı anında katlanıyor. Bunu moda tasarımından endüstriyel tasarıma kadar her alanda uygulayacağız. Niye Türk tekstili ile İtalyan tekstili arasında bu kadar fiyat farkı fazla, tasarım, marka. Bunun kararını aldık yakında yürürlüğe koyacağız" dedi.
- Üniversite sanayi işbirliği kültürü yok
Türkiye'de en temel sıkıntılardan birinin de üniversite sanayi işbirliği kültürünün olmaması olduğuna dikkat çeken Işık, üniversitenin kendi evreninde olduğunu, 'sanayicinin sıkıntısı ne problemi ne ben acaba sanayi kesimine nasıl yardımcı olabilirim' bir derdinin yakın zamana kadar olmadığına işaret ederek, "Şimdi başladı. İzmir'de 9 tane üniversite var. İzmir gibi bir ilde üniversite sanayi işbirliğinin son derece güçlü olması gerekir ama şu ana kadar gözümüzü dolduran, göğsümüzü kabartan bir örneğe rastlamadık. Şimdi bunu agresif şekilde destekliyoruz" diye konuştu.
Işık, "Türkiye'de benim bir fikrim var, kimse beni kale almıyor" diyen olması durumunda çok üzüleceğini, fikirden ürüne, pazara kadar her aşamada destek verdiklerini söyledi.
Türkiye'nin tasarruf oranlarının yetersiz olduğunu, sanayicinin elindeki 3-5 kuruşu da arsaya yatırdığını belirten Işık, şunları söyledi:
"Yeni bir modeli olgunlaştırmak üzereyiz. Diyoruz ki sanayi gayrimenkul yatırım ortaklığını kuralım. Biz öncelikle kamu arazilerini alalım, eğer kamulaştırma ihtiyacı varsa onu da yapalım. Gerekirse sanayiciden projesini alalım, o projeye uygun bina yapalım. İster kiraya verelim, isterse aynı 30 yıl vadeyle satalım. Zaten kalkınmada öncelikli bölgelerde biz zaten arsayı bedava veriyoruz ama veya yüzde 70-80 hibe veriyoruz ama hala yatırımcıyı tam çekemiyoruz. Sanayicimizin elindeki o sermaye işletme ve makine teçhizata kalsın. İstiyoruz ki sanayici çok fazla bankaya ihtiyaç duymadan tekerleğini döndürsün."
OSB'lerde emlak vergisinin hiç alınmaması konusunun adaletsizlik olacağını ancak her belediyenin kafasına göre emlak vergisi oranı belirlemesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirten Işık, OSB'lerde emlak vergisinin tavanı olması yönünde yasal düzenleme yaptıklarını söyledi.
İş kazaları ve iş güvenliği noktasında gereksiz yüklere karşı olduğunu söyleyen Işık, baretini kullanmaktan imtina eden işçilerin bulunduğunu, TBMM'ye getirilecek yeni iş güvenliği yasasında iş güvenliği kuralına uymayan işçinin tazminatsız işten atılabileceğini anlattı. Işık, "Hiç popülist çalışmıyoruz, tek taraflı çalışmıyoruz. Kim yanlış yapıyorsa bedelini ödeyecek. Uyardınız, baretini takmadı, 17 maddeden tazminatsız işten atabileceksiniz"
- Sanayide TOKİ modeli
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise TOKİ modeliyle sanayiciye fabrika yapma önerisi nedeniyle Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'a teşekkür etti. "Türkiye Mükemmellik Ödülü" alan oda olduklarını belirten Yorgancılar, Akdeniz, Ege-Marmara ve Karadeniz'de kurulacak 3 büyük üretim-yatırım bölgesindeki yatırım fabrikalarını TOKİ'nin yapmasının sanayinin, istihdamın ve üretimin geleceği açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Yorgancılar, Türkiye'nin geleceğinin nükleer santrallerde olduğunu, ihtiyaç duyulan santrallerin bir an önce kurulması kararının alınmasını istedi.
Vergi aflarının zamanında ödeme yapanları rahatsız ettiğini belirten Yorgancılar, cumhuriyet tarihinde her 3 yılda bir af çıktığını kaydetti.
EBSO Meclis Başkanı Salih Esen de kalkınmak için sanayinin ve sanayicinin korunması gerektiğini belirterek, "Sanayinin ve sanayicinin sıkıntıları, üretme heyecanının önüne geçmektedir. Sanayici bürokratik işlemlerle uğraşmak istemiyor. Göreve geldiğinizden bu yana yaptığınız icraatlar nedeniyle teşekkür ediyoruz. Yaptığınız açıklamalarla adeta ağzınızdan bal akıyor" dedi.
Esen, bir gecede değişen yasaların kendilerini rahatsız ettiğini, verilen hakların bir gecede alınabildiğini, mali denetimlerin iş dünyasının canını çok sıktığını ifade etti. Esen, son 10 ayda 16 milyar liralık çekin karşılıksız çıktığını belirtti.
Meclis toplantısına, İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
Bakan Işık, meclis toplantısı sonrasında İzmir ve ilçelerdeki meslek odaları başkanları ve organize sanayi bölgeleri temsilcilerinin katılımıyla basına kapalı toplantıda bir araya geldi.
(Bitti)