Güncelleme Tarihi:
ENDOSKOPİK cerrahinin ‘endoskop’ adı verilen alet aracılığıyla uygulandığını belirten Ekol Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Rauf Nasirov, ‘full endoskopik diskektomi’nin (tam kapalı) bel ve boyun fıtığı cerrahisinin yeni yöntemlerden biri olduğunu söyledi. Endoskopik cerrahinin, endoskop adı verilen alet aracılığıyla uygulandığını kaydeden Nasirov, “Endoskop, 5 milimlik küçük kesi içinden doğrudan fıtık alanına gönderildiği için kasların sıyrılması, kemik dokunun çıkartılması gerekmez. Böylece hasta aynı gün taburcu olup çok kısa zamanda normal yaşamına dönebilir” dedi.
AVANTAJLI BİR YÖNTEM
Endoskopik cerrahinin, ek hastalıklar ya da ileri yaş nedeniyle anestezi riski olan veya anestezi almaktan korkan hastalarda lokal anesteziyle uygulanabildiğini belirten Nasirov, şu bilgileri aktardı: “Bu durumda sadece endoskobun giriş alanı uyuşturularak ameliyat gerçekleştirilir. Endoskopik cerrahinin bir diğer yararı da nüks eden hastalarda kolaylıkla uygulanabilmesidir. Daha önce mikro cerrahi yöntemle ameliyat olmuş ve ardından nüks gelişen hastalarda yeniden mikro cerrahi uygulaması risklidir. Bu durumda endoskopik cerrahi kolaylıkla uygulanabilir ve mikro cerrahi yöntemin yeniden uygulanmasına göre daha az risklidir. Tam endoskopik lomber diskektomi, mikro-cerrahi yönteme göre daha az invaziv bir yöntemdir. Tam endoskopik bel fıtığı operasyonundan sonra hasta kısa bir süre içerisinde ayağa kalkabilmektedir. Kas ve kemik dokularına zarar verilmediğinden tam endoskopik bel fıtığı ameliyatlarından sonra instabilite (bel kayması) riski hemen hemen hiç yoktur. Tam endoskopik bel ve boyun fıtığı ameliyatları, yandan (transforaminal) veya orta hattan (interlaminar) olmak üzere iki yöntemle yapılmaktadır. Hangi yöntemin seçileceği fıtığın omurga kanalı içindeki yeri ve kalça kemiğinin yandan girişe imkan verip vermemesi gibi teknik nedenlere bağlıdır. Bu operasyonda cerrahiye bağlı kan kaybı, enfeksiyon ve ameliyat sahasında oluşabilecek kan birikimi riski daha azdır. Yaşlı ve/veya diyabet ve hipertansiyon gibi kronik rahatsızlıkları olan hastalarda da ameliyat sonrası iyileşme süresinin çok kısa olması nedeniyle büyük bir avantaj sağlamaktadır.”
AMELİYAT SONRASI KONFORLU
Kemik ve yumuşak dokulara dokunulmadığı için ameliyat sonrasında dokularda yapışıklık problemi yaşanmadığını da ifade eden Nasirov, “Kanama olmadığı için kan verilmesi gibi sorunlar yaşanmaz. Transforaminal teknik lokal anestezi altında, sadece endoskobun girdiği cilt alanı uyuşturularak yapılabilir. Böylece özellikle ileri yaşta ve yandaş hastalıkların var olduğu durumlarda genel anestezi riski ortadan kaldırılmış olur. Hastalar aynı gün taburcu olabilirler. Çalışma yaşamına dönüş süresi kısadır” diye konuştu.