Güncelleme Tarihi:
BEL ağrısı, toplumda oldukça yaygın görülüyor. Hemen herkesin hayatının belli bir döneminde çektiği bu ağrının çoğu zaman bel fıtığından kaynaklandığı sanılsa da istirahat ve bazı hareketler veya önlemlerle iyileşmesi mümkün olabiliyor. Bazı hastalar ise tam tersi, ancak ameliyatla iyileşebilecek bir bel fıtığı sorunu yaşadığı halde, ameliyattan kaçıyor. Uzun yatış süreleri, genel anestezi riskleri, ameliyat komplikasyonları ya da iş-eğitim gibi günlük hayatın aksaması endişeleri, bunun en önemli sebeplerinden. Bel fıtığı ameliyatları artık ‘tam kapalı’ teknikle, lokal anestezi altında, ağrısız ve dikişsiz olarak yapılıyor ve hasta, ameliyattan sonra hemen yürüyüp 2 saat sonra taburcu oluyor. Uzun yıllar yurtdışında bu alanda uzmanlaşmış kliniklerde özel eğitimler alan Doç. Dr. Murat Sayın, dünyada ve ülkemizde nadir yapılan tam kapalı bel fıtığı ameliyatlarını Ege Bölgesi’ne getiren ve başarıyla uygulayan kişi.
HASARA NEDEN OLMUYOR
Beyin sinir ve omurga cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Murat Sayın’ın verdiği bilgilere göre, diğer adı ‘full endoskopik diskektomi’ olan tam kapalı bel fıtığı ameliyatı, kapalı ameliyat tekniği olarak geçiyor. Diğer kapalı ameliyat tekniklerinden farklı olarak, tam endoskopik yöntemde fıtığın olduğu bölgeye 5 milimetrelik kamera sistemiyle herhangi bir doku hasarı yaratmadan ulaşılıyor ve fıtık, yüksek çözünürlüklü görüntüleme cihazları eşliğinde güvenli olarak çıkarılıyor. Ameliyat normal bir seyir içinde gerçekleşirse 30 ila 60 dakika arasında tamamlanıyor. Nadiren fıtığın yerine, yapışıklığına ve durumuna bağlı olarak süre az da olsa uzayabiliyor.
NARKOZ KULLANILMIYOR
Murat Sayın, tam kapalı bel fıtığı ameliyatıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Fıtığın yerine göre lokal, spinal veya genel anestezi uygulanıyor. Lokal anestezi ve spinal anestezide hasta uyanık ve cerrah ile iletişim halinde oluyor. Ameliyat yapılacak bölgenin uyuşturulması yeterli. Bu sayede genel anestezi veya spinal anestezi alamayacak kadar ağır kalp hastalarının, solunum problemleri olan astım, KOAH gibi hastaların güvenle ameliyatı mümkün. Genel anestezide ise operasyon sürecinde hastanın bilinci kapalı oluyor. Kalp, şeker, tansiyon gibi kronik hastalığı olan ve düzenli bir şekilde her gün ilaç alması gereken hastalar, ilaçlarını kullanabiliyor. Güçlü kan sulandırıcı kullanan hastalara, birkaç gün önce kan sulandırıcı iğne ile değişiklik yapılıp ameliyat günü eski ilaçlara devam ediliyor.”
İKİ SAAT SONRA TABURCU
Tam kapalı bel fıtığı ameliyatında endoskopik olarak 3-5 milimlik çok küçük bir kesiden giriş yapıldığını ifade eden Sayın, “Özel açılı kameraları olan cihazlarla, anatomik boşluklar arasından süzülerek ilerleniyor. Bu sayede doku hasarı olmuyor. Dokuya son derece saygılı bir uygulama. Fıtıklı bölgenin alınması işleminde kanama yok denecek kadar az. Hasta ameliyattan çıktıktan 10 dakika sonra yürütülüyor, 2 saat sonra da taburcu ediliyor. Açılan kesi son derece küçük ve operasyon sonrası dikişsiz modern kapatma yöntemi uygulaması olduğu için, izler yok denecek kadar az. Nadiren hastanın ameliyatının seviye sayısının fazlalığı gibi duruma göre bir gün gözetim altında kalması gerekebiliyor. Hasta, ameliyat sonrası yatağına gelinceye kadar herhangi bir ağrı duymuyor. Ameliyattan sonra ağrı kesici ihtiyacı da çoğunlukla olmuyor. Ağrı hissedildiği takdirde bildiğimiz klasik ağrı kesiciler kullanılabiliyor. Hastaların özellikle ilk 5 gün boyunca sakin ve ılımlı bir süreç yaşamaları, iyileşme hızını artırıyor. İlk 5 gün yemek ve tuvalet ihtiyaçları haricinde oturma önerilmiyor. Ancak yürümek ve yatmak serbest. Hastalar tuvalet, giyinme, yemek gibi kişisel ihtiyaçlarını ameliyattan çıkar çıkmaz kendileri giderebiliyor. Gerekli bel egzersizleri yapıldıktan sonra yük kaldırma ve ağır işe dönüş öneriyoruz” dedi.
KİMLERE UYGULANAMIYOR?
“Günümüzde omurga ameliyatlarının tamamı tam kapalı olarak uygulanabiliyor. Bel fıtığının yanı sıra, aynı bölgede dar omurilik kanalı, omurga kayması, omurga kırığı ve çıkığı olan hastalarda, fıtığın uzun süreli olup sertleşip kemikleştiği veya ender de olsa hastanın anatomik yapısının iki tekniğe de uygun olmadığı durumlarda endoskopik cerrahi uygulanmıyor. Bu hastalarda ‘UBE’ adı verilen Unilateral Biportal Endoskopik Dekompresyon ameliyatını uygulanıyor” diyen Sayın, operasyonun aşırı kilolu hastalarda da büyük kolaylık sağladığını söyledi.
BEŞ GÜN SONRA İŞBAŞI
Sayın, hastaların ameliyat sonrası 5 gün boyunca sakin ve ılımlı bir istirahat dönemi önerdiklerine dikkat çekerek, bu süreç içinde hastaların her türlü kişisel gereksinimlerini kendileri karşılayabildiğini ve istedikleri kadar yürüyüş yapabildiklerini, ofis çalışanlarının 5’nci günde, ağır işte çalışanlar ise 1 ay sonra işlerinin başına dönebildiğini söyledi.
ARALARINDAKİ FARK BÜYÜK
Bel fıtığı ameliyatında kapalı ameliyat ile tam kapalı ameliyat arasında fark olduğunu anlatan Sayın, iki ameliyat arasındaki farkı şöyle özetledi: “Mikro cerrahide kas dokusu sıyrılarak koparılmaktadır, kemik dokuya ulaşılmakta, kemik dokunun bir kısmı veya tamamının çıkarılmasını takiben fıtığa ulaşılabilmektedir. Bu doku hasarları, hastanın ameliyat sonrası döneminde ağrı oluşturarak iyileşme sürecindeki konforunu çok fazla düşürmektedir ve sinir dokusu üzerinde yapışıklığa neden olabilmektedir. Ancak tam kapalı bel fıtığı ameliyatında kas dokusu sıyrılmaz ve kemik dokusu çıkarılmaz. Endoskopi ile anatomik boşluklardan ilerlenir. Bu sayede dokular hasar görmez ve hasta aynı gün taburcu edilerek çok az bir ağrı ile ağrı kesici kullanarak evde istirahate başlayabilir. Yüksek basınçlı su sistemi sayesinde enfeksiyon riski mikrodiskektomiye kıyasla çok daha az. Zamanla yara izi de gözle görünmeyecek hale gelmektedir.”
İKİNCİ AMELİYATA DA UYGUN
Daha önceki yıllarda eski yöntemlerle bel fıtığı ameliyatı olup hastalığı yeniden nükseden hastaların da tam kapalı endoskopik cerrahi yöntemiyle tekrar ameliyat olabildiğine işaret eden Sayın, ancak bu tür ameliyatların tam endoskopik cerrahi konusunda deneyimli cerrahlar tarafından tam donanımlı merkezlerde yapılması gerektiğini vurguladı.
İYİLEŞME DÖNEMİNDE
BUNLARA DİKKAT
- Özellikle banyo yapılmasında herhangi bir sakınca olmuyor.
- Beş gün sonra kontrole geliniyor. Bu süre içinde ikinci günde bir kez pansuman yapılıyor.
- Bel fıtığı ameliyatı sonrası rahatlıkla istenildiği kadar yürünebiliyor.
- Korse takılmasına gerek kalmıyor.
- Bel fıtığı ameliyatı olan hastanın, ameliyat sonrası ilk beş gün zorunlu olunmadıkça çok fazla oturmaması gerekiyor. Zorunlu ihtiyaçlarda 10-15 dakika oturabiliyor.
- Bel fıtığı ameliyatı olan hasta yatış pozisyonunda istediği pozisyonu kullanabiliyor. Yalnız tam sağa veya tam sola kıvrılmadan yatması ya da sırt üstü yatarken bacaklarını karnına doğru toplaması gerekiyor.
- Evkadını ise yaklaşık olarak beşinci günde evinin ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabiliyor.
- Hastanın işi oturarak ise bir hafta sonra işe başlayabiliyor. Ancak ara sıra ayağa kalkıp yürümesi gerekiyor.
- Kadın-erkek beraberliğinde bir sakınca olmuyor. Tam endoskopik bel fıtığı ameliyatı olan bir kadının normal doğum yapmasında herhangi bir sakınca görülmüyor.
- Zorunlu olmadıkça ilk bir hafta otomobil kullanılmaması gerekiyor.
KİMDİR?
BEYİN, sinir ve omurga cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Murat Sayın, 1975 yılında Hollanda’da doğdu. İzmir Atatürk Lisesi’nden 1994 yılında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2000 yılında mezun oldu. 2001 yılında Dokuz Eylül Üniversitesinde Fizyoloji Doktorası’na başladı. 2002 yılında Celal Bayar Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi eğitimine başladı. 2005 yılında Ankara Üniversitesi Beyin Cerrahisi Kliniği’nde 6 ay çalıştı. 2009 yılında uzmanlık eğitimimi tamamladı.
2011 yılında İsviçre’de Prof. Dr. Hans Joerg Lue’nun yanında minimal invaziv omurga cerrahisi ve endoskopik cerrahi eğitimine başladı. 2014’te ABD’de Miami Üniversitesi’nde Prof. Dr. Micheal Wang ile endoskopik omurga girişimleri ve Prof. Dr. Jacques Morcos ile endoskopik beyin girişimleri alanında çalıştı. Macaristan Budapeşte’de Prof. Dr. Peter Varga ile omurga tümörleri alanında ileri eğitimlerimi tamamladı. 2019’da Doçentlik unvanını almaya hak kazandı. Uzmanlık eğitim sürecinde Avrupa Beyin Cerrahları Birliği (EANS) sertifika programına kabul edildi ve dört yıllık sertifika programını tamamladı. AB’de geçerli olan Avrupa Beyin Cerrahisi Board sınavlarını (European Board of Neurosurgery) başarıyla tamamladı. Avrupa Omurga Cerrahları Birliği (Eurospine) sertifika ve sınavlarını tamamlayarak EuropeanSpine Diploması’nı almaya hak kazandı. 2011’den beri ISIS üyesi olarak tüm omurga ağrılarına enjeksiyon tedavileri uygulamaktadır. Ulusal ve uluslararası birçok kongre, kurs ve sempozyumda konuşmacı ve eğitmen olarak görev aldı. Akademik çalışmaları birçok ulusal ve uluslararası dergi ve kitaplarda yayınlandı. Türk Nöroşirürji Derneği, Türk Omurga Derneği, EANS, ISIS (Uluslararası Omurga Girişim Derneği), ISMISS (Uluslararası Minimal İnvaziv Omurga Girişimleri Derneği), WESS (Dünya Endoskopik Omurga Derneği) ve Eurospine üyesidir.
Doç. Dr. Murat Sayın, tam kapalı bel fıtığı, kapalı bel kayması, tam kapalı kanal daralması, tam kapalı boyun fıtığı ameliyatları başta olmak üzere endoskopik omurga cerrahisi uygulamalarında İzmir Alsancak’ta hizmet vermektedir.
SAĞLIĞINA
KAVUŞTU
İZMİR’de yaşayan 51 yaşındaki Ünsal Laçinoğlu, bel ve bacak ağrısı şikayetiyle daha önce iki defa operasyon olmasına rağmen ağrıları geçmeyince, Doç. Dr. Murat Sayın’a ulaşarak, tam kapalı ameliyat oldu ve eski sağlığına kavuştu. Operasyon hakkında bilgi veren Sayın, şunları söyledi: “Ünsal Laçinoğlu’nun ağrıları, daha önce iki defa bel fıtığı operasyonu geçirmesine rağmen devam ediyordu. Hayat kalitesini düşüren kronik bel ve bacak ağrıları nedeniyle günlük yaşamında sorun yaşıyordu. Ağrı kesici, fizik tedavi ve diğer yöntemlerden fayda görmeyen hastamızın ameliyat olması gerekiyordu. Bel MR’ı ve muayenelerle kendisinde bel fıtığı ve bel sinirlerinde yapışıklık teşhisi koyduk. Kapalı yöntemle gerçekleştirdiğimiz operasyon yaklaşık 45 dakika sürdü. Lokal anesteziyle açılan küçük kesiden yüksek büyütme teknolojisiyle birlikte fıtık çıkarıldı. Özel sulu bir sistemle çalışan bir cihazla fıtıklı bölge temizlendi. Hastamız, ameliyattan 45 dakika sonra da yürümeye başladı. Bu operasyon sayesinde vücuttaki travma daha az olduğu ve sinirin etrafındaki bası hissi uzaklaştığı için, hastamız ağrı, sızı yaşamadı.”
7 YIL KAÇTI
5 DAKİKA
SONRA YÜRÜDÜ
DOÇ. Dr. Murat Sayın tarafından tam kapalı bel fıtığı ameliyatı olanlardan biri de 50 yaşındaki Cem Tanrıverdi. 7 yıl önce rahatsızlanmasının ardından başvurduğu hastanede kendisine bel fıtığı teşhisi konduğunu söyleyen Tanrıverdi, “Yıllarca ameliyat olmaktan korktuğum için bel ağrısı çektim. Doktorum Murat Sayın, beni tam kapalı yöntemle ameliyat edeceğini söyledi. Onu tanıyınca fikirlerim değişti. Ameliyat oldum, sağlığıma kavuştum. En önemlisi de ameliyattan 5 dakika sonra yürümeye başladım. Ameliyattan sonra böyle bir sonuç olacağını düşünmüyordum. Sağlığıma kavuştuğum için çok mutluyum” diye konuştu.
6.5 AYLIK KADIN
AMELİYAT EDİLDİ
İZMİR’de 6.5 aylık hamile bir kadın, belinde oluşan fıtıktan lokal anestezi uygulanarak yapılan kapalı ameliyatla kurtuldu. Şanlıurfa’da yaşayan 26 yaşındaki iki çocuk annesi Berivan G’ye hamileliğinin 16’ncı haftasında bel ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede fıtık teşhisi konuldu. Fıtığı patladığı belirlenen kadın, bebeğinin sağlığını etkileyebileceği endişesiyle açık ameliyatı kabul etmedi. İzmir’de Doç. Dr. Murat Sayın’a ulaşan kadın, muayene günü lokal anestezi uygulanarak bel fıtığı ameliyatı oldu. Ameliyatla, hamile kadının patlayan 4 santimetrelik fıtığı alındı.