Anne karnında tedavi şansı

Kalpte delik, kapaklarda darlık, kapak ve odacıkların tam gelişmemesi gibi doğumsal kalp hastalıklarının yüzde 90'ının nedeni tam olarak belli değil. Ancak akraba evliliği, radyasyon, hamileliğin erken dönemlerinde geçirilen enfeksiyonlar, kromozom anomalileri, annenin diyabet hastası olması ve hamilelik sırasında alkol kullanımı gibi faktörlerin bebeğin kalp sağlığı üzerinde etkili olduğu belirtiliyor.

Anne karnında saptanan bazı kalp hastalıkları, anne karnında yapılacak girişimlerle tedavi edilebildiğini söyleyen Kent Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Doç. Dr. Önder Doksöz, bazı kalp problemleri içinse doğumdan sonra düzeltilmek amacıyla önlem alınabileceğini belirtti. Doksöz, anne karnında kalp hastalığı tanısı konulan bebeklerde eğer basit kalp problemleri mevcut ise bunların doğumdan sonra giderilebileceğini belirterek, "Doğumsal kalp hastalığı terimi, kalbin yapısal bozukluklar başta olmak üzere genel olarak gebeliğin başlangıcından itibaren kalbin geliştiği 8 haftada ortaya çıkan bozuklukları ifade eder. Kalp kapak darlıkları veya ritim bozuklukları gibi kalp problemleri anne kamında yapılacak girişimlerle çözümlenebilir. Günümüz koşullarında gelişen tanı ve teknolojik destekle en ağır kalp hastalıkları bile yeni doğan döneminde başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir" dedi.

HER BİN BEBEKTEN 8-10'UNDA DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI GÖRÜLYOR
Canlı doğan bebeklerde en sık görülen ve en ağır anomalilerin doğumsal kalp hastalıkları olduğunun altını çizen Doksöz, "Canlı doğan her bin bebeğin 8-10’nunda doğumsal kalp hastalığı görülür. Doğumdan önce, anne rahmindeki ceninler göz önüne alındığında görülme sıklığı çok daha yüksektir. Çünkü gebelik sırasındaki düşüklerin büyük bir bölümü, hayatla uyuşması mümkün olmayan kalp gelişim bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Bu bebeklerin yarısı yaşamlarını kaybetmekte ve yaşayanlarda da karmaşık cerrahi müdahaleler gerekmektedir" dedi.

VİRAL ENFEKSİYONLAR DOĞUMSAL KALP HASTALIĞINA NEDEN OLABİLİR
"Anne karnında ve çocuklukta, kişinin kalp hastalıklarından korunması kişinin kendi elinde değildir. Bu dönemdeki hastalıkların daha çok genetik geçiş ve dış etkenlerden kaynaklanan kalp hastalıkları olduğunu gözlemlemekteyiz" diyen Doksöz şöyle devam etti:
"Anne karnında oluşabilecek kalp rahatsızlıkları genetik geçişli olabileceği gibi, anneye bağlı şeker ve lupus hastalığına, aşırı alkol ve sigara kullanımına, annenin kullandığı bazı ilaçlara, gebelik döneminde korunmasız röntgen ışınlarına maruz kalınmasına, annenin geçirdiği özellikle kızamıkçık ve viral enfeksiyonlara bağlı olabilir. Doğumdan hemen sonra tedavi (ilaç, girişimsel-anjio ya da ameliyat) gerekli ise uzmanlaşmış bir merkezde doğum planlanmasıyla, hem bebek için en iyi şartlar sağlanmış hem de merkezin doğacak çocuk için hazırlıklı olması sağlanmış olacaktır. İleri düzeyde çözümlenemeyecek ya da anne ve bebeğin yaşamını tehdit edecek olgularda, gebelik sonlandırılabilir. Ülkemizde gebeliğin sonlandırılması için gerekli yasal sınırın gebeliğin 24. haftası olması nedeniyle fetal ekokardiyografi'nin bu haftadan önce yapılması gerekmektedir. Anne karnında saptanan bazı kalp hastalıkları, anne karnında yapılacak girişimlerle tedavi edilebilir, bazı kalp problemleri içinse doğumdan sonra düzeltilmek amacıyla önlem alınabilir. Anne karnında kalp hastalığı tanısı konulan bebeklerde eğer basit kalp problemleri mevcut ise bunlar doğumdan sonra giderilebilir. Kalp kapak darlıkları veya ritim bozuklukları gibi kalp problemleri anne karnında yapılacak girişimlerle çözümlenebilir. Bebeğin ritim bozukluğu saptandığında anneye verilen ilaçlar ile ritim bozukluğu tedavi edilmektedir. Kapaklarda darlık olduğunda anne karnındaki bebeğe katater denilen cihazlar ile girişimsel-balon işlemi yapılarak darlık tedavi edilebilmektedir."