Güncelleme Tarihi:
Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA)- İZMİR Bayraklı'da, bir süredir Belediye ile Yamanlar Cemevi yönetimi arasında yaşanan düğün salonu gerginliği, yıkımla sonuçlandı. Yıkıma tepki göstermek için toplananlara polis müdahalede bulundu. Kalabalığın üzerine tazyikli su ve biber gazı sıkıldı, protestocular zabıta müdürünün başına demir sandalye ile vurdu.
İzmir'de Bayraklı Belediye Başkanı CHP'li Hasan Karabağ, Karşıyaka Alevi Kültür Dernekleri’ne bağlı Yamanlar Cemevi’ne gelir sağlayan düğün salonunu kaçak olduğu gerekçesiyle yıkacağını iki hafta önce açıklamıştı. Bugün öğle saatlerinde yıkım ekibi bölgeye gitti. Cemevi yönetimi ve zabıtaları arasında yapılan ilk görüşmede düğün salonun yıkımına, var olan düğünlerin yapılmasından sonra ertelenmesine karar verildi. Ancak vatandaşların dağılımı sırasında bir grup tarafından polise müdahale edildi. Yaşanan bu gerginlik sonrasında ertelenen yıkım uygulamaya konuldu. Cem evinin duvarları iş makinaları tarafından yıkıldı. Yıkıma tepki gösteren vatandaşlara üzerine iki TOMA'dan atılan tazyikli su ve biber gazıyla müdahale gerçekleşti. Bu sırada Bayraklı Belediyesi Zabıta Müdürü Abdulhakim Kaya'ya fiziki saldırının yanı sıra kafasına demir sandalye ile vuruldu. Ambulansla hastaneye kaldırılan Kaya’nın kafasına dikiş atıldı. Öte yandan belediyenin araçlarının taşlarla camları kırıldı.
Bayraklı Belediyesi yetkilileri, işletilen düğün salonun kaçak olduğunu belirterek, "Pazar yerinin bir bölümünde kaçak olarak düğün salonu işletiliyor. Bu durum yasalara aykırıdır. Yıkımla ilgili yürütmeyi durdurma kararını mahkeme kaldırmasıyla, yıkım gerçekleşti" açıklamasında bulundu.
MÜSLÜM DOĞAN KINADI
Daha önce Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanlığı görevinde bulunan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, yıkıma tepki göstererek, şöyle konuştu:
"Bu yıkımı söz konusu siyasal süreçte tekçi yapının güçlendirilmesi olarak yorumlayıp, bunu kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Bayraklı Belediyesi tarafından alınan bu yıkım kararı tamamen siyasi bir karardır. Partimize, basın emekçilerine, akademisyenlere, öğrencilere, işçilere kısacası toplumsal muhalefetin her alanına yönelik bu tür baskı ve zulümler tarihin her döneminde karşılaştığımız sindirme politikalarıdır. Ama bu politikalar asla başarıya ulaşamamıştır. Yıllarca alevileri, inançlarını ve ibadethanelerini oy deposu olarak gören ve seçim zamanlarında demokrat kesilen bu zihniyette yok olmaya mahkûmdur. Farklılıklarımızla yaşamamızın önüne engel olanların sonunun hüsran olacağını buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. İktidarlarını güçlendirmek adına tüm muhalif kesimlerde yaratılmak istenen bu baskıların yaratacağı basınç, sarayları ve iktidar ortaklarını yıkabilecek fırtınaya gebedir."
FOTOĞRAFLI