Güncelleme Tarihi:
'ÇİFTÇİNİN KULLANDIĞI MAZOTUN YARISI BİZDEN'
Başbakan Binali Yıldırım, İzmir merkezindeki programlarını tamamladıktan sonra helikopterle Ödemiş'e geçti. Başbakan Binali Yıldırım, polisin geniş güvenlik önlemleri altında, Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezi'ne gitti. Bu sırada polis helikopteri de, Başbakanın konvoyuna havadan eşlik etti. Başbakan Binali Yıldırım, Dünya Kadın Çiftçiler Günü, 2'nci Girişimci Kadın Çiftçiler ödül törenine katıldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in de hazır bulunduğu törende, Başbakan Binali Yıldırım, Milli Tarım Projesi'ni, tanıttı.
TARIM KALKINMADAN ÜLKE KALKINMAZ
Ödül töreninde ilk konuşmayı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik yaptı. Salonun önemli bir bölümünü dolduran kadın çiftçilerin günlerini kutlayan Faruk Çelik, "Bugün önemli bir lasmanımız var. Ödemiş tarım için önemli bir yerimiz. Sebzede tarla bitkilerinde, süs bitkilerinde, havansal ürünlerde önemli bir bölgemiz. Sayın Başbakan göreve geldiği zaman bakanlarla görüştüğü ilk toplantıda beni çağırdı verdiği talimat şu oldu. 'Tarım kalkınmadan ülkenin kalkınması mümkün değil ve üzerimize büyük sorumluluk var' dedi. Talimat verdi. Gece demeden gündüz demeden çalıştık" dedi.
ÖDEMİŞ TARIMIN BAŞKENTİ
Toplantıda daha sonra kürsüye gelen Başbakan Binali Yıldırım, müjdelerini peş peşe sıraladı. Ödemiş'i 'tarımın başkenti' olarak kabul ettiğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Önemli bir projeyi de burada ilk kez açıklıyoruz. Anadolu'nun eli toprak kokan Türkiye'nin bereketine bereket katan kadınlarımız ödüllerini alacaklar" dedi.
İzmir'in tarımda önemli bir kent olduğunu da vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, "İzmir ilimiz büyük bir gücümüz. İzmir 1 milyar liranın üzerindeki hayvansal üretimi ve hayvan varlığı ile Türkiye'nin 2'nci ili. 4 milyonun üzerinde bitkisel üretim değeriyle 5'inci sırada. Ayrıca İzmir gıda tarım ürünlerinde yurt dışına açılan bir ihracat kapımız. Tarım ürünleri ihracatının tüm Türkiye'deki oranın yüzde 13'den fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. Süt üretimiyle Türkiye'de bir numarada. 2015 yılında 77 milyon TL süt desteklemesi Ödemiş'te gerçekleşti. Şehirlerimizi süsleyen bitkilerin merkezi de Bayındır, Ödemiş. Bütün süs bitkilerinin üçte birinden fazlası İzmir'den gidiyor. Geçen yılın, en fazla tarımı projesi İzmir'de gerçekleşti. Bizler de destekleri arttırmaya devam ediyoruz" dedi.
GIDA TEHLİKESİ YAŞANACAK
Gelecekte gıda ihtiyacının artacağını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya siyasetinde ilk sırada yer alan konuların yerini yarın gıda gibi, su gibi hayati durumlar alacak. İnsanlarını geleceğini tehdit ediyor. 2040 yıllarında nüfusun 10 milyara çıkması bekleniyor. Buna karşılık yılda 12 milyon hektar tarım arazisi yok olup gidiyor. Bilinçsizce, şuursuzca yapılan yapılardan dolayı 34 ülke gıda sıkıntısı çekiyor, 80 ülkede su sıkıntısı çekiyor. Bunlara öncelikle hamd edip şükredeceğiz, bu sıkıntıların hiçbirisi bizde yok. Elimizdekilerin kıymetini bileceğiz ardından yarınımızı şimdiden hesap edip hareket edeceğiz. Alınteriyle sulanmayan hiçbiri toprak bereketini sofraya taşınmaz. 14 yılda 90 katrilyon tarıma destek verdik. Kentleşme son sürat devama ediyor. 20 milyon vatandaşımız kırsalda tarımla uğraşıyor. Yani her 5 kişiden 1'isi tarımda ekiyor biçiyor. Hedef 2023 ne hedefliyoruz 150 milyar dolar tarımda yıllık gelir. 40 milyar dolar ihracat. Bu hedeflere ulaşmak için işte tarımı stratejik sektör kabul ettik. Yeni uygulamaları başlatmaya karar verdik" dedi.
"HERKES KAFASINA GÖRE DEĞİL HAVZASINA GÖRE EKİM YAPSIN"
Yeni tarım politikası ile teşviklerini de anlatan Başbakan Binali Yıldırım, "Havza bazlı üretime destek veriyoruz. Şimdiye kadar destek veriliyordu ama şimdi destek daha bilinçli hale geldi. Türkiye'deki bütün ilçeler, iller tarım yapılan her yer, tek tek masaya yatırıldı. 941 havza ortaya çıktı. Bu 941 havzada hangi ürünler yetişir, pamuk nerede yetişir, zeytin arpa yulaf yonca yem bitkileri nerede yetişir hangi ürün su ister. Bunları belirleyince iş kolaylaşıyor. Buğday her yerde destekleniyor. Yurdunu hangi köşesinde ekerseniz ekin desteği alacaksınız. Yem bitkileri her yerde. Fakat her ürünü her yerde değil bilimsel olarak tespit edilen havzalara yönlendireceğiz. Örnek Adana Ceyhan'da kuru fasulye, nohut gibi 14 ürün destekleniyor. Yeni sistemde mısır, buğday gibi temel ürünlerden 7 tane ürün desteklenecek. İsteyen yine istediği ürünü ekecek ama o zaman istediği desteği alamayacak. Toprak Mahsulleri Ofisi etkin şekilde kullanılacak. İstiyoruz ki herkes kafasına göre değil havzasına göre ekim yapsın. Yeni dönem kafama göre değil havzama göre, Hem çiftçi zamansını hem memleket kazansın. Bu ne kazandıracak. Türkiye artık üretimde akıllı tarıma planlamaya geçiyor. Patatesin merkezi aynı zamanda patates burada vazgeçilmez ürün. Başka il patates iyi para ediyor diye onarda ekiyor. Herkes patates ekince çöküyor. Çok basit şey. Önemli olana bu böyle inip çıkmalardan para kazanmak değil istikrarlı alın terinin karşılığına alacaksın.
DESTEKLEME YILDA İKİ KEZ VERİLECEK
Tarımdaki destekleme sistemeni de değiştirdiklerini ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, "Destekleme başvuruları basitleştiriliyor. 6 kat desteği arttırmışız. 12 aya destekler yayılmış bir işe yaramıyor. Yaraya merhem olmuyor. O zaman ne yapalım dedik. İnsanların aldığı destek anlamlı hale gelsin, yılda iki defa vereceğiz desteği. Ekim zamanı ve hasat zamanı. İlk destek Nisan, Mayıs'ta olacak. İkinci destek Eylül Ekim'de olacak. Hiç olmazsa aldığınız paranın hayrını görelim" dedi.
MAZOT MÜJDESİ
Başbakan Binali Yıldırım'ın anlattıklarından en çok alkışı mazota yapılan teşvik aldı. Binalı Yıldırım'ın mazot teşviğini, "Gübre en fazla tarımda maliyeti arttıran unsur, ikincisi de mazot. Gübre'de yüzde 23 indirim sağlandı. Mazotta şimdi bir karar verdik. Çiftçinin kullandığı mazotun yarısı kendisinden, yarısı bizden bol bol ekin. Allah bin bereket versin. Hayırlı uğurlu olsun. Yüz liralık mazot mu koydun motorunun deposuna 50 lirasını vereceksin. 50 lirasını da Faruk Efendi'den alacaksın. Fena biri iş değil mi? Türkiye sevdalısı çiftçilere sesleniyorum, basmadık yer, ekmedik toprak kalmasın. Önümüzdeki yıl bol bol ekin. Endişe etmeyin" sözleriyle anlattı.
HAYVANCILIK TEŞVİKLERİNİ DE ANLATTI
Hayvancılığa yönelik teşviklerini de sıralayan Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bitkisele üretimde olduğu gibi hayvancılıkta ihtiyaçları karşılayacak şekilde yeni bir yöntem geliştirdik. Modern yerli üretimi destekleme modeli. Kendi hayvan varlığımızı arttırma. Sürekli eti ucuzlatacağım diye bu kadar zengin toprakları olan ülkenin sürekli ithalat yapması akıllı bir iş değil. 25 ilimizde mera hayvancılığı yetiştirici bölgeleri oluşturulacak. Meralar teröristlerini yayıldığı yerlere onlara yayılıyor şimdi, onlara gidecek mal davar yayılacak. Meralarda hayvancılık yapmak isteyenler, ıslah şartıyla cüzi kiralara verilecek. Toprak kullanılmıyor, dura dura verimliliği kayboluyor. Tarım alanları başka amaçlarla kullanılmaya başlanıyor. Bina ve fabrika yapılıyor. Tarım yapılacak, yeni bina yapmak ihanettir. 4 ayını doldurmuş tüm aşıları yapılmış buzağı 750 TL para vereceksiniz. Yine bu bölgede ahır ve ağıl yapacaksınız. Yarı parasını da devlet verecek. Düve alımında yüzde 30 parasını yine devlet verecek. 22 ilde damızlık üretim merkezleri kurulacak. 8 ilde 250 baş kapasiteli damızlık manda üretim merkezleri kurulacak. Bunlara yüzde 50 hibe destek verilecek. Rahatlıkla kredi kullanabilecekler."
Başbakan Binali Yıldırım, süt üreticileri için de, "Sütteki fiyat, ulusal fiyatın altına çiğ süt indiği zaman hemen müdahale edeceğiz. Et ve Süt Kurumu piyasaya girecek fazlalığı alıp süt tozu yapılacak. Süt kayıp sistemi kuruluyor. 400 bini baş buzağı ölümü gerçekleşiyor. Büyük bir kayıp, bu da neden oluyor hayvan hastalıklarını mücadelesinde gerekli başarıyı sağlayamadık. Neden hastalıklardan ari bölge var. Trakya hastalıkta ari bölge, bunları yaygınlaştıracağız" dedi.
TARIM ARAZİLERİNİ KURTARACAĞIZ
184 ovayı SİT ilan ettiklerini ve buralara tarım dışında bir çivinin dahi çakılmayacağını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "184 vadiyi kurtarmış olacağız. 7 milyon hektar araziyi 2023'e kadar toplulaştıracağız küçük arazileri birleştireceğiz. Toprak kadar tohum da önemli. Yerli tohum üretimini 900 bin tona kadar çıkardık. Hububat tohumunda kendi kendimize yetiyoruz. Eskiden böyle değildi. Şimdi tarım işletmeleri var. Fabrika gibi. Bunların yanında küçük çiftçilerimizi bireysel hayvancılık yapanları da yaşatacağız. Uygulayacağımız yöntem bu. Araştırma ve geliştirmeye önem vereceğiz" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım konuşmasının sonunda ise, "Milli tarım stratejisiyle amaç topraklarımızı düzgün kullanmak, uygun yerde uygun ürünü yetiştirmek. Emekleri zayi etmemek. Birinci kazancımız bu. İkinci kazancımız yerli hayvan değerlerimizi varlığımı arttıracak tedbirleri almak. Sürekli ithal etmekten kurtulmak. Üçüncü ektiğimizin biçtiğimizin karşılığını görmek. Değerini buldurmak onun içinde maliyetleri azaltacağız. Maliyetleri azatlamak içini gübreye ve mazotu ciddi anlamda destekleyeceğiz. Tarımsal varlığımızı 2023 yılına kadar 150 milyar dolar seviyesine çıkaracağız cari açık mevzusu da hallolacak. Yani Nihat beye de çalışıyoruz burada. Bunlarda kafa karışıklığı olmasın. Bunlar 2017 yılı için geçerli olacak. Teşvikler öyle yapılıyor biliyorsunuz" dedi. Tören sonrasında Başbakan Binali Yıldırım, girişimci kadın çiftçilere ödüllerini verdi.
FOTOĞRAF