IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2015 18:57
‘BU TİYATRO’NUN KURUCUSU VE SAHİBİ BARBAROS UZUNÖNER, ALİAĞA BELEDİYESİ’NİN KÜLTÜR SANAT ETKİNLERİ KAPSAMINDA DÜZENLENEN SÖYLEŞİYE KONUŞMACI OLARAK KATILDI.
‘Bu Tiyatro’nun kurucusu ve sahibi Barbaros Uzunöner, Aliağa Belediyesi’nin kültür sanat etkinleri kapsamında düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Uzunöner, Türkiye’de komedyenler arasında zaman zaman yaşanan kısır polemiklerin bir kenara bırakılarak, mizah dünyasında çıtanın mutlaka yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde yapılan söyleşide konuşan Uzunöner, “Geçmişteki tiyatro üstatlarımızın, tiyatrodan para kazanılamayacağı tümceleri insanların tiyatroya bakış açısını daralttı. İyi oyunlar çıkarabilirseniz, güzel işler yapabilirseniz işte o zaman seyirci de izlemeye geliyor. Seyircinin de günden güne arttığını düşünüyorum. Tiyatro, fırsatçılık kollayan insanların değil gerçekten emek verenlerin geri dönüş alabileceği bir alandır” diye konuştu.
Yaşamdan esinlenerek sahneye aktarılan oyunlarda mizahın tiyatro dili ile harmanlanmasının göründüğü kadar kolay olmadığını da anlatan Uzunören, “İnternet dünyasına, sosyal medyaya baktığımız zaman çok fazla mizahi paylaşımlar görebilirsiniz. Türk toplumunun mizah damarları her zaman çok kuvvetlidir. Bizim topraklarımızdan Nasrettin Hocalar, Bekri Mustafalar gibi çok sayıda mizah yapmayı seven insanlar çıkmıştır. Ancak yıllar geçtikçe mizah anlayışımız ve mizaha bakış açımız değişiyor. İnsanlar çok akıllandı, çok bilinçlendi o yüzden her şeye gülmüyor” dedi.
“ÇITAYI YÜKSELTMEYE ÇALIŞACAĞIZ”
Toplumu bilinçlendirme noktasında mizahın en güçlü yöntemlerden biri olduğunu savunan Uzunöner, şunları söyledi:
“Mizah, hayat mücadelesi içinde her insanın yaşadığı, ya da yaşayabileceği eğlenceli olayların dışa vurulduğu bir sanat türüdür. Ancak, dünya artık çok küçüldü. Herkes istediği zaman istediği komediye ulaşabiliyor, anında paylaşabiliyor. O yüzden iyi işler yapmanız gerekiyor. Aklınıza ilk gelen mizahı yapmamanız gerekiyor. Bundan dolayı mizah biraz geriye düşmüş gibi görünebilir. Eskiden insanlar, sahnede karşılarına çıkan komedyenin her söylediğine gülerdi, çünkü seyirci o komedyeni ilk defa görmüş, yaptığı şakaları da ilk defa duyuyordu. Ama günümüzde seyirci, komediyi yapan sanatçıdan bile daha iyisini biliyor. Bu ayrımı iyi yakalamalıyız. Bu nedenle de yaptığımız her oyunda çıtayı biraz daha yükseltmeye çalışacağız. Zira sergilediğimiz oyunlarda insanları sadece güldürmek değil, bir gün sonra insanların aklında oyunla ilgili küçücük bir cümle bırakabilmek benim için çok önemlidir.”
“REKABET KALİTEYİ YÜKSELTİYOR”
Tiyatro ile televizyonun söylenenin aksine birbirine olumlu etkileşim sağladığını sözlerine ekleyen Uzunöner, “Sahneye çıktığımızda salonun dolu olmasında televizyondaki arkadaşlarımızın büyük payı var. Seyirciyi, tiyatroya çekme noktasında olumlu etkiliyorlar. Bizi de olumlu anlamda kırbaçlıyorlar. Aynı zamanda bizimde nasıl işler yapmamız gerektiği konusunda çıtayı yükselttiler. Biz de ona göre kendimizi şekillendirip, ona göre işler yapmamız gerekiyor. Tiyatroda rekabet kaliteyi yükseltiyor” diye konuştu.