Güncelleme Tarihi:
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, önemli bir geri dönüşüm projesine imza atarak bir sektör fikrini hayata geçirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Gıda Ar-Ge Proje Pazarı'nda 2012 yılında birincilikle ödüllendirilen balık pullarını değerlendirme fikri, TÜBİTAK projesi ile gıda jelatinine dönüştü. Dünya pazarlarına hâkim olan domuz kaynaklı jelatinin giremediği tüm ülkeler ‘helal’ olan bu jelatin için potansiyel pazar fırsatı da yaratırken, Türkiye’nin ithal ettiği 2 bin tonluk jelatin ihtiyacının büyük oranını karşılayabilecek bir potansiyel de ortaya çıkarıldı.
Projenin yürütücüsü Doç.Dr. M. Tolga Dinçer, proje kapsamında ve sonrasında levrek, çipura ve sazan pullarından gıda jelatinleri üretildiğini ve sonrasında 2 yüksek lisans ve 1 doktora tez projesi ile projenin geliştirildiğini belirtti. Proje kapsamında kısa sürede ürün geliştirilirken aynı zamanda bursiyer statüsünde görev alan yüksek lisans ve doktora öğrencilerine maddi destek verme imkanı doğduğunu anlatan Doç. Dr. Dinçer, "Gelecekte üretime geçecek bir geri dönüşüm projesini getirecek potansiyel ortaya konuldu. Konu fikir olmaktan çıktı, jelatin üretimi gerçekleşti. Gelecekte ekonomiye artı değer olarak dönecek yeni projelere imkân sağlandı. Sonuç olarak halihazırda laboratuvar şartlarındaki üretim her ne kadar maliyeti yüksek dahi olsa domuz, dana ve diğer soğuk su balıkları derisinden üretilen jelatinler ile kıyaslandığında yüksek kalitede (yüksek bloom değerine sahip) tüketilebilir gıda jelatini Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi laboratuvarlarında üretildi" dedi.
BİRÇOK SEKTÖRDE KULLANILACAK
Projenin amacı ve önemi hakkında bilgiler veren ve İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Dinçer, "İşleme tesisleri, bu artıkları toplayan yem fabrikaları ile yaptıkları protokollerde artık pulların da alınması şartını arıyorlar. Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan pula sahip levrek ve çipura balıkların pullarından şu anda 4 bin 250 ton pul temin etmek mümkün. Bu da verime oranlandığında 1276 ton balık pulu jelatini üretiminin mümkün kılıyor. Ve bu kurutulmuş potansiyel yaprak jelatinin normal oda sıcaklığında 5 yıla kadar raf ömrünün olduğu düşünülecek olursa karlı bir hammaddenin; gıda, kozmetik, ilaç, yem sanayii vb birçok sektöre hizmet vereceği sonucunu doğuruyor. Bu noktada bu pulların ekonomik olarak değerlendirilmesi amacı ile levrek pullarının bünyesindeki kollajen protein tipinin tespiti, ekonomik bir ürün olarak jelatin üretimi ve üretilen jelatinin kalitesini belirten fonksiyonel özellikleri bu projede başarı ile tespit edildi" diye konuştu.
Dinçer, proje sonuçlarından elde edilen ürünün, potansiyel pazar düşünüldüğünde ilk olarak Türkiye ve bunu takiben tüm Müslüman ülkeler ve Yahudi ülkelerin balık pulundan üretilecek jelatin için potansiyel pazar olduğuna dikkat çekti. Dünya pazarlarına hâkim olan domuz kaynaklı jelatinin giremediği tüm ülkelerin bu ürün için potansiyel pazar olduğunu vurgulayan Dinçer, elde edilen ürün yüksek kaliteli ve yüksek bloom değerine sahip bir jelatin olduğunu ifade etti.
BİLİM DÜNYASINA BİR İLKİ KAZANDIRDILAR
Projenin uluslararası dergilerde 3 makale, ulusal ve uluslararası kongrelerde 8 sunumu yapılırken Spektro pen renk ölçüm cihazının mutlak sonucu tespit etmesi için yeni bir renk ölçüm tekniği de geliştirildi. TÜBİTAK’ın desteği ile 112O952 nolu 'Levrek Pullarından Jelatin Üretimi ve Jelatinin Bazı Fonksiyonel Özelliklerinin Tespiti' isimli projede; Doç. Dr. M Tolga Dinçer’in yanı sıra Dr. Özlem Yeşim Ağçay, doktora öğrencisi Hülya Sargın ve Yüksek Lisans öğrencisi Çağıl Üçok görev aldı.
REKTÖRDEN ZİYARET
Bu önemli projeye imza atan bilim insanlarını ziyaret eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, ”Değerli akademisyenimiz Doç. Dr. Tolga Dinçer ve ekibi TÜBİTAK ile yapmış oldukları proje çerçevesinde levrek, çipura ve sazan pullarından gıda jelatini elde ettiler. Ülkemiz gıda jelatininde dışa bağımlı ve helal gıda jelatinine ihtiyaç duyuyoruz. Gıda, kozmetik, boya ve yapıştırıcı sanayinde ithal ettiğimiz bu ürünün domuz içerebileceği konusunda ciddi endişeler var. Hem helal hem de kalite anlamında belli bir standartta üretilen ürünün geliştirilmesinde emeği geçen kıymetli hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum. Araştırma üniversitesi olma hedefimize akademisyenlerimizin yerli ve milli buluşları ve katkıları ile her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Bu buluşumuzun ürüne dönüşmesi, sanayide kullanılması için yatırımcıları üniversitemize davet ediyoruz” diye konuştu.