Güncelleme Tarihi:
AK PARTİ İL TEŞKİLATINI ZİYARET ETTİ
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ak Parti İzmir İl Teşkilatını ziyaret etti. Ziyareti sırasında partililere hitap eden Işık, İzmir'de büyük bir potansiyel olduğunu belirterek, "Tarihin her döneminde çok önemli bir yerleşim yeri İzmir. Osmanlı İzmir'e güzel İzmir demiş sürekli. Allah vergisi çok güzel bir şehir. İnsanı tabiatı güzel, her açıdan güzel bir şehir İzmir. Savunma sanayi konusunda İzmir'i de bir merkez yapmakla ilgili bir çalışma programımız vardı. Sabah icra ettik. Arzumuz Türkiye milli savunma sanayini geliştirirken, İzmir de buradan pay alsın ve İzmir de önemli bir savunma sanayi merkezi haline gelsin" dedi.
'TÜRKİYE KENDİ MUHARİB UÇAĞINI ÜRETECEK'
Türkiye'nin bulunduğu bölge itibariyle güçlü bir ekonomi, demokrasi ve orduya ihtiyacı olduğunu belirten Bakan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2002 yılında Savunma sanayinde yüzde 76 oranında dışa bağımlıydık. Yerli üretim yüzde 24, o da kalitesi çok düşüktü. Bugün her bir Ak Partilinin, her bir Türk insanının göğsünü kabartarak söyleyeceği pek çok başarımız var savunma sanayinde. Şu anda yerlilik oranını yüzde 70'in üzerine çıkardık, kalite de çok yükseldi. Türkiye gibi bir ülke dışarıdan lisansla tüfek üretiyordu. Kendi tüfeğini üretememeyi bu millet kabul edebilir mi? Kendi milli tüfeğimizi geçen ay Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslimine başladık. Artık kendi topumuzu, kendi seri atış yapan silah sistemlerimizi üretiyoruz. Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz. Hatta şimdi ürettiğimiz gemileri bize satın diye çok yoğun talepler geliyor. Çok yoğun bir ihracat bağlantısını da yapacağız. Artık hamd olsun Türkiye kendi deniz altısını yapmaya başladı. Dışarıda gıptayla baktığımız pek çok silahı kendimiz üretir hale gerdik. Artık kendi insansız hava araçlarımızı, helikopterimizi kendi uydumuzu üretiyoruz kendi tankımızın seri üretimine pek yakında başlatacağız. Kısa ve orta menzilli füzelerimizi üreteceğiz. Kendi hava savunma sistemlerimizi üreteceğiz. Kendi hava muharip uçağımızı üretmek için çalışmalara başlayacağız."
'MÜSEBBİBİ CHP'DİR'
Demokrasi koşusunda rakipleri düz koşu yaparken kendilerinin sürekli çıkarılan engeller nedeniyle adeta engelli koşu yaptıklarını vurgulayan Işık, "Bugün Türkiye'nin parlamenter sistemini tıkayan CHP'dir. Sabih Kanadoğlu diye birisi vardı. 360 diye bir saçmalığı rotaya attı. Fiilen Meclis, cumhurbaşkanı seçemez hale geldi. Bir tek alternatif kalır. O da cumhurbaşkanını halkın doğrudan sandıkta seçmesi. 2007'de cumhurbaşkanın doğrudan seçilmesine yüzde 70 evet oyu verdi. Aslında bugün tartışmalardan rahatsız olan CHP, tartışmaların müsebbibidir. 2007'de referanduma götüren süreç, CHP'nin demokrasi zorlama sürecidir" dedi.
'AMAÇ İKİ BAŞLILIĞI ORTADAN KALDIRMAK'
Yaşanan sürecin ardından Türkiye'nin fiilen cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğini belirten Işık, "Cumhurbaşkanı fiilen halka karşı sorumlu hale gelmiştir. Halkın yüzde 50'den fazla oyuyla seçilen bir sistem var, CHP'nin zorlamasıyla gelen nokta, bir de parlamenter sistem var. Bir gövdede iki başın yürümesi mümkün mü. Olmadığı net olarak görüldü. Halk doğrudan cumhurbaşkanını seçti. 7 Haziran seçimini düşünün. 7 Haziran'dan sonra MHP'yi ikna etiklerini farz edin, CHP, MHP VE HDP koalisyonu kurulsaydı. Halkın yüzde 52 oyuyla seçilmiş cumhurbaşkanı diğer tarafta halkın yüzde 56 oyuyla seçilmiş hükümet. Anlaşamadıkları zaman kimin dediği olacak. Bu sürdürülebilir bir şey değil. 1 Kasım'da bunu gördüğü için halkımız yeniden AK Partiye güç verdi ve AK Parti iktidar oldu da Türkiye problem yaşamadan yoluna devam ediyor. Ama bunun garantisi yok. Bu sistemin en önemli gerekçesi bir gövdede oluşan iki başlılığı ortadan kaldırmak. Hükümetin mecliste güven oyuyla değil, doğrudan sandıkta halk tarafından seçilmesini sağlamak" şeklinde konuştu.
'REJİM TARTIŞMASI 1923'TE BİTMİŞTİR'
Türkiye'de rejim tartışmasının 1923'te bittiğini söyleyen Bakan Işık, "CHP, bu anayasa değişikliğine neden hayır dediğini mantıklı bir şekilde açıklayamadığı için rejim tartışmasına çekmeye çalışıyor. Rejim tartışması cumhuriyeti zayıf görmek ve küçümsemektir" dedi.
1982 anayasasının Kenan Evren'in isteklerine göre hazırlandığını ifade eden Bakan Işık, "Yetkileri fazla ama, vatana ihanet dışında hiç sorumluluğu yok. Bu yetkilere sahip insan, bu yetkileri hükümet ile paylaşıp kendisini daraltmak ister mi? Kenan Evren cumhurbaşkanı nasıl olsa bizim istediğimiz kişi olur diye yetkisini geniş tutmuş. Ama hiç sorumluluk yok. Türkiye'nin 2001 krizine nasıl girdiğini unuttuk mu. Cumhurbaşkanımız bunu tamamen kendisine istiyor yorumu haksız ve yersiz bir yorumdur. Evet yetkisi var ama bir kısmını Meclisle paylaşmak zorunda, yaptığı her işten sorumludur ve hesap vermek zorundadır" ifadeleri kullandı.
'SEÇİMLER DAHA ŞEFFAF OLACAK'
Bakan ışık, Cumhurbaşkanlığı sisteminde seçimlerin daha şeffaf olacağını kaydederek, "Bir uzlaşı olacak. Bu sistemde bir uzlaşmaya ihtiyaç var. Partiler seçimden önce deklare edecek. Çünkü oyu halk verecek. CHP diyecek ki ben HDP ile koalisyon yapacağım. O zaman seçmen diyecek ki ben oy verirsem fayda vermez. O zaman CHP adayına oy vermeyecek. Bir başka parti yine aynı şekilde, herkes oyunu ölçüp biçerek verecek. Aslında bu işi halkın gözü önünde açık ve şeffaf olması, demokrasi açısından daha doğru değil mi? Neyine itiraz ediyorsunuz" diye konuştu.
Ak Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican konuşmasının ardından Bakan Fikri Işık'a demokrasi nöbetlerine katılan halkın duygu ve düşüncelerinin yer aldığı demokrasi defterini hediye etti.
FOTOĞRAFLI