Güncelleme Tarihi:
İZMİR, (DHA)- İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, görev süresinin 14'üncü yılında değişen İzmir fotoğrafını anlattı, hayata geçirdikleri 'İzmir Modeli' için Türkiye'ye çağrıda bulunanak, "Güneş İzmir'den doğuyor artık. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye'ye açıyoruz. Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirlilerden feyzalsın Ankara. Farkımızı fark etsin, bize önyargılı bakmasın, dışlamasın. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok. İzmir'de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, 14 yıllık belediye başkanlığı süresince hayata geçirdiği projeleri anlattı ve Türkiye'ye İzmir'den çağrıda bulundu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleşen toplantıya, İzmir'in değişen fotoğrafına tanık olan, toplumun farklı kesimlerinden temsilciler katıldı.
'Güneş İzmir'den doğuyor' sloganıyla gerçekleşen toplantının açılışını İzmirli ünlü şarkıcı Burcu Güneş yaptı. Sanatçı büyük beğeni ile dinlenen 'İzmir'de Günbatımı' isimli şarkıyı İzmirliler için seslendirdi. Değişen İzmir'i fotoğraflarla anlatan sinevizyon gösterisinin ardından kürsüye çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "14 yıl önce bir hayalim vardı" diyerek başladığı konuşmasında, kalkınma problemine kafa yoran, yaşam kalitesinin yerelden geliştiğine inanan, adam kayırmacı değil herkesi kucaklayan, katılımcı, kimlikli, ahlaklı bir belediye ve tutkulu bir kent için ayrım yapmaksızın tüm İzmir ve İzmirliler için çok çalıştıklarını söyledi.
'ARTAN İŞ YÜKÜMÜZ, EN BÜYÜK MOTİVASYON KAYNAĞIM OLDU'
Eski başkanlardan Ahmet Piriştina'nın herkesi sarsan vefatıyla, olağanüstü koşullarda göreve başladığı günlerde hiçbir hazırlığının bulunmadığını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, "Planım yoktu. Projem yoktu. Kat kat büyüyen sınırlarımız ve tahminlerin çok üzerinde artan iş yükümüz, en büyük motivasyon kaynağım oldu. Beni daha çok kamçıladı, diri tuttu. Tıpkı belediyemizi koca bir silindirle ezerek dümdüz etmeyi hedefleyen 2 Mayıs ve 22 Kasım 2011 operasyonları gibi. Tıpkı Ankara'nın İzmir'e 'şaşı' bakışı gibi. 14 yıllık başkanlık dönemimin önemli kırılma noktalarıdır bunlar. Acıyı bal eyleyen, direncimi ve dayanıklılığımı artıran, hedefe kilitleyen, daha çok çalışmaya iten ve daha çok güç veren" dedi.
YAŞAM KALİTESİ
Bugün Türkiye'ye örnek olduğunu belirttiği 'İzmir Modeli'nin doğuş hikayesini de anlatan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi:
"Bizim yaptığımız, belki de sadece, İzmirlilere 'birlikte başarabilmek' duygusunu hissettirmek oldu. Birlikte yürüdük, birlikte öğrendik. Birlikte çalıştık, birlikte ürettik. Birlikte direndik ve birlikte kazandık. Biz her şeyden önce 'evrensel ahlak kurallarına uyan, örnek bir belediye' olmaya çabaladık. Anahtar kelimelerimiz ise 'yaşam kalitesi'ydi. Çok uzun yıllar ötelenmiş, örselenmiş kırsal kesime pozitif ayrımcılıkla başladık işe. Gerçekten güzel işler başardık kırsalda. Süt üreticisini, çiçek üreticisini, zeytinciyi, fidancıyı, arıcıyı destekleyip onları tarlada ve pazarda birleşmeye ve sonunda marka olmaya teşvik ettik. Uzun yıllar 'komünist işi' diye anti propaganda malzemesi yapılan ve buruşturulup bir kenara atılmaya çalışılan kooperatifçiliğin aslında ne kadar önemli olduğunu, fırsat verildiğinde hangi mucizelere imza atabileceğini gösterdik cümle aleme. Aşı tutmuş ve İzmir'deki tarımsal üretim, Türkiye ortalamasının iki katından fazla büyümüştü. Türkiye 'tarımda yoksullaşmayı' konuşurken, İzmirli üretici mucizeler yaratıyordu."
'TÜRKİYE'DE NEDEN UYGULANMASIN?'
Konuşmasında İzmir'de köylünün ve üreticinin artık daha mutlu olduğunu dile getiren Başkan Kocaoğlu, "Köylü milletin efendisidir düsturu Ulu Önderimizin sözlerinde kalmıştı ya, işte biz o sözü İzmir'de yaşattık. Üreticiye yeniden itibar sağladık. İzmir'in köylüsü artık yerinde mutlu. Daha da önemlisi, gelecekten umutlu. Peki İzmir'de bu model hayata geçebiliyor da Türkiye'de neden uygulanmasın? Neden üreticiler evlerini, bahçelerini, tarlalarını yok pahasına satıp kente göç etmek zorunda kalsın? Türkiye neden İzmir gibi olmasın" diye konuştu.
'ANKARA İZMİR'DEN FEYZALSIN'
Ülkeye sadece yerelden kalkınma ve insan odaklı kentsel dönüşümü değil; yaşam kalitesinin yerelden geliştiğini ispatlayan bir yönetim modeli sunduklarını, İzmir'e yapılan ötekileştirme ve uygulanan çifte standartların kendilerini yıldıracağına daha da kamçıladığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"İstiyoruz ki, sürdürülebilirlik ve mutluluk kavramlarından giderek uzaklaşan, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve empatiyi artık pek dikkate almayan, birbirine fazla güvenmeyen, hak ve hukuk yerine emrivakilerle yol almayı alışkanlık haline getiren benim güzel ülkem, kafasını çevirip biraz da İzmir'e baksın. İzmir'in, İzmirlilerin lügatına da arada bir göz atsın örneğin. Hoşgörüyü, toleransı, empatiyi görsün ve öğrensin. Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirlilerden feyzalsın Ankara. İzmir'den yükselen sese kulak versin, farkımızı fark etsin, bize önyargılı bakmasın, dışlamasın, ötekileştirmesin, karşımıza türlü türlü engel çıkarmasın. Omuz versin, el uzatsın. Güzel İzmir'de güzel şeyler olduğunu kabul etsin. Yerelden kalkınma başarımızı kıskanmasın; aksine gurur duysun, mutlu olsun. Demokrasiye inansın. Hoşgörülü olsun bizim gibi. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok. İzmir'de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın. Biz de gurur duyalım, mutlu olalım; çorbada tuzumuz var diye. Gettoların olmadığı, insanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı, devletine, milletine, ordusuna, bayrağına bağlı ve herkesin yaşamak için can attığı İzmir'i görsün artık Ankara. İnatlaşmasın. Kutuplaşmasın. Kucaklaşsın. Kendi partisinden olan belediyelere gözü kapalı ve sorgusuz-sualsiz dağıttığı özel idare mallarından, bir patlak lastiği bile çok gördüğü İzmir'e de hakkını versin. Bir imza için aylarca oyalamasın İzmir'e yapılan bu ötekileştirme ve uygulanan çifte standartların bizi yıldıracağını ve pes edeceğimizi de kimse düşünmesin. Aksine bu tür zorlamalar bizi daha da kamçılıyor, daha fazla motive ediyor. Örneğin iktidarın İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinde böyle bir politikası olmasaydı, biz bu kadar çok işi yapamazdık. Örneğin ben iktidar partisine mensup olsaydım, kentine merkezi hükümetten bile fazla yatırım yapan bir belediye başkanı olamazdım."
'AVUÇ İÇİNDEKİ YARA'
14 yıllık başkanlık süresince mutluluk ve gururu bir arada hissettiği birçok olay yaşadığını da söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Sevinç gözyaşları döktüğüm anlar oldu. 150'nci yaşını kutlayan İzmir Belediyesi'ne ve İzmir gibi çok özel bir kente başkanlık etmek, zaten başlı başına çok büyük bir onur. Ama büyük acılar da çektim. Özellikle Türkiye yerel yönetimler tarihinin en büyük kumpası olduğuna inandığım İzmir Büyükşehir Belediyesi operasyonları sırasında. Dürüstlüğünden hiçbir zaman şüphe duymadığım çalışma arkadaşlarım birer birer tutuklanıp cezaevlerine gönderilirken, Genel Sekreterim tam 22 ay hapis yatarken, geride kalan eş ve çocukları, anne ve babaları çaresizlikten gözümün içine bakarken, içim kan ağlasa da bunu belli etmemem, güçlü olmam ve dimdik durmam gerekiyordu. 'Yara en çok avucunun içindeyse sana aittir' derler. Sıkarsın avucunu, canın yanar ama senden başka kimse bilmez neden acıdığını. Geriye dönüp baktığımızda, yaşadığımız o günler, sadece ben ve çalışma arkadaşlarım için değil, İzmir ve İzmirliler için de 'tarihe düşülmüş önemli bir not'tur. 'Bizden olanlar ve ötekiler' diye ayrıştırılmış Türkiye'nin geldiği içler acısı durumu anlatan önemli bir not. İzmirliler biliyor ki, kendilerine hizmet eden bu Belediye, kimsenin hakkını hukukunu çiğnemez. Dürüst ve çalışkandır. Rüşvet yemez. Adam kayırmalara, farklı yollardan usulsüz para toplamalara, yasaların çiğnenmesine, devletin zarara uğratılmasına asla izin vermez. Başka büyük kentlerde acımasız rant saldırısına dönüşen yağmalara karşı kentini korumak için elinden gelenin fazlasını yapar. Hep doğrunun yanında olur. Biz de biliyoruz ki, İzmirliler bize inanır, güvenir."
ANKARA'YA 'TÜRKİYE İZMİR GİBİ OLSUN' ÇAĞRISI
Toplumdaki sevgi ve hoşgörüyü artırmanın, sağlıklı bir demokrasiye sahip olmanın, yaşam kalitesini geliştirmenin ve sürdürülebilir kalkınmanın formülünün yerelde yattığını söyleyen ve "Türkiye İzmir gibi olsun" çağrısında bulunan Başkan Kocaoğlu, şöyle dedi:
"Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin, bölgesel kalkınmanın sağlanmasında da çok büyük etkisi olacaktır. Bu nedenle, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı'ndaki vesayet karşıtı tutumu tamamıyla destekliyoruz. Türkiye'deki yerel demokrasi talebini, bugün burada yeniden şekillendiriyoruz. Aslında bu bir başlangıç. İzmir'den yükselen bir ses. Ve güzel ülkeme bir çağrı: İstiyoruz ki, Türkiye İzmir gibi olsun. Bu çağrının, engellere ve aşırı vesayete rağmen önemli işler başaran muhalefetteki bir belediyeden gelmesi elbette çok daha anlamlı. Bugün ülkemizin normal bir süreçten geçtiğini söyleyemeyiz. Kentlerdeki nüfusun önemli bir bölümü, seçmediği insanlar tarafından yönetiliyor örneğin. Oysa önümüzdeki engelleri, ancak adalet ve demokratik bir toplum taleplerinin karşılanmasıyla aşabiliriz. Biz bu unsurların tamamını kucaklayan bir yerel yönetim modelini İzmir'den geliştirmeye çalışıyoruz. Demokrat, hoşgörülü, güvenli, enerjik, dirayetli, güçlü ve inançlı, kararlı, şeffaf, adaleti her türlü değerin üzerinde tutan, tasarruf eden ve kendi göbeğini kendi kesebilen İzmir, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın; bu düşüncesinden, bu yaşam biçiminden, bu özgürlük tutkusundan asla vazgeçmeyecektir. İzmir duruşu bozulmayacaktır. Bütün bunlar, modası geçecek bir zihniyet değil İzmir'in olmazsa olmazlarıdır."
14 yılda İzmir'e, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden daha fazla yatırım yaptıklarını ama asıl yaptıkları işin, kentin bu değerlerine sahip çıkmak ve korumak olduğunu kaydeden Başkan Kocaoğlu, konuşmasını, "Ve şimdi, Mustafa Kemal Atatürk'e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen; kuruluş ve kurtuluşun kenti İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye'ye açıyoruz. Güneş İzmir'den doğuyor artık" diyerek tamamladı.
Başkan Kocaoğlu'nun 25 dakika süren ve alkış alan konuşmasının ardından İzmir'deki değişimi İzmirlilerin anlattığı röportajların yer aldığı film izlendi. Toplantının sonunda şarkıcı Burca Güneş bir kez daha sahneye çıkarak büyük beğeni toplayan 'İzmir'de Günbatımı' şarkısını bir kez daha seslendirdi.
14 YILDA İZMİR'DE NE DEĞİŞTİ?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Aziz Kocaoğlu yönetimindeki 2004-2018 döneminde hayata geçirilen yatırımlar ve projelerle birlikte kentte dönüşüm yaşandı. İzmir, ulaşımdan çevreye, sosyal ve sportif tesislerden sanat merkezlerine kadar daha güçlü bir altyapıya kavuştu. Başta tarım ve fuarcılık olmak üzere ekonominin birçok sektöründe ülke ortalamalarının üzerinde bir performansla büyüyen İzmir, artık yeni bir döneme girdi. Başkan Kocaoğlu'nun 'yerelde kalkınma' hedefiyle hayata geçirdiği uygulamalar yerel yönetim literatürüne 'İzmir Modeli' olarak geçti.
1895-1907 yılları arasında görev yapan Eşref Paşa'yı geride bırakarak, 150 yıllık İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin en uzun soluklu başkanı unvanının sahibi Aziz Kocaoğlu döneminin başlıca eserleri şunlar:
14 YILDA 16 KAT BÜYÜYEN RAYLI SİSTEM
11 km'lik metro hattıyla sınırlı raylı sistem bu dönemde 179 km'ye çıkarıldı.
Metro: Yapımları tamamlanıp hizmete açılan istasyonlarla birlikte İzmir Metrosu'nda toplam 17 adet istasyona ve 19 km'lik bir güzergaha ulaşıldı. Metro hattının bir ucu Ege Üniversitesi ve Evka 3'e, diğer ucu Üçkuyular'a kadar uzatıldı. Çok yakında Narlıdere ve Bucalılar da metro konforuyla buluşacak.
Banliyö hattı: Türkiye'nin en uzun banliyö hattı 2010 yılında 80 km ile hizmete girdi. TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığında gerçekleştirilen İzmir Banliyö Sistemi İZBAN hattı önce Torbalı'ya kadar uzatıldı. Ardından Tepeköy-Selçuk arasındaki 26 km'lik bölüm hizmete açıldı. İZBAN hattı Selçuk İstasyonu'nun da katılımıyla 136 km'ye erişti. İzmir Banliyö Sistemi ile entegre çalışan İZBAN hattı kuzeyde Bergama'ya kadar 52 km daha uzayacak ve 8 durak ile hizmet verecek.
Tramvay: 2017 yılından itibaren İzmir'de tramvay devri yeniden başladı. Karşıyaka Tramvayı, Alaybey-Mavişehir arasında 8.8 kilometrelik güzergâh üzerinde 14 durakla, Konak Tramvayı, F.Altay Meydanı-Halkapınar arasında 12.8 kilometrede, 19 durakla hizmet veriyor.
15 YOLCU GEMİSİ, 3 ARABALI YOLCU GEMİSİ
İzmir Körfezi'nde son teknolojiyle üretilmiş hızlı ve konforlu gemilerle yolcu taşımacılığını hayata geçirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin uygulamaya koyduğu 'Deniz Ulaşımını Geliştirme Projesi' kapsamında özel olarak tasarlanan ve üretilen 15 modern yolcu gemisi hizmete girdi. Bu kapsamda üretilen 3 arabalı vapur da dahil edildiğinde, Belediye'ye ait 18 gemilik yeni filonun yaş ortalaması 1'e düştü. Böylece İzmir, Akdeniz'de toplu ulaşım hizmeti veren yerel yönetimler arasında 'en genç deniz filosuna' sahip kent oldu.
ELEKTRİKLİ OTOBÜS FİLOSU
Çevre dostu ve ekonomik, tamamen yerli teknoloji ile üretilen 20 araçlık Türkiye'nin ilk elektrikli otobüs filosu seferlere başladı.
AKILLI TRAFİK SİSTEMİ
Dünyanın gelişmiş büyük kentlerinde uygulanan trafik yönetim sistemi İzmir'de kuruldu. Yeni sistemle, kavşaklar ve otoparklar 10 binden fazla akıllı cihaz, 402 akıllı kavşak, 110 trafik izleme kamerası, 201 trafik ölçüm sistemi, 47 değişken mesaj sistemi, 151 kırmızı ışık ihlal sistemi, 114 park ihlal sistemi, 9 hız koridoru güzergâhı, 15 gabari kontrol sisteminin kullanılacağı ileri teknoloji ile yönetilecek.
KENTE KAZANDIRILAN DEV TESİSLER
İZMİR DOĞAL YAŞAM PARKI
Türkiye'nin ilk doğal yaşam parkı 2008 yılında 425 bin metrekarelik alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırıldı. Bugün Türkiye'nin birçok kentinden binlerce ziyaretçi bu çok özel tesisi ve burada doğal ortamlarında yaşamlarını sürdüren 130 türde 1500 vahşi hayvanı görmeye geliyor.
AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 'rant değil, halk' odaklı bir yerel yönetim anlayışıyla kentin kaynaklarını yine kentlinin yararına kullandı. Yıllarca troleybüs ve ESHOT Garajı olarak hizmet veren arazi, İzmir'e değer katan, Türkiye'nin en nitelikli sanat merkezlerinden biri; Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ne dönüştü.
AŞIK VEYSEL REKREASYON ALANI VE ULUSLARARASI BUZ SPOR SALONU
Bornova'da Aşık Veysel Rekreasyon Alanı bünyesinde Türkiye'nin en modern buz sporları salonu ile 5 bin kişilik amfitiyatro kuruldu. İzmirli gençler ve çocuklar çağdaş standartlardaki salonda buz pateni, buz hokeyi gibi sporlarla tanışıyor. Şampiyon sporcular bu salonda yetişiyor.
TARİHİ HAVAGAZI FABRİKASI
2008 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek kültür merkezine dönüştürülen Alsancak'taki Havagazı Fabrikası, bir çekim noktası olarak yeniden kent yaşamında yer almaya başladı.
SOSYAL YAŞAM KAMPÜSÜ
Büyüklüğü ve sahip olduğu özellikleriyle Türkiye'de bir ilk olan İzmir Sosyal Yaşam Kampüsü 2016 yılında hizmete alındı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal belediyecilik uygulaması anlamında en büyük yatırımı niteliği taşıyan Buca'daki dev tesis, 65 bin metrekare alan üzerine kuruldu. Sosyal Yaşam Kampusu içinde huzurevi, aşevi, spor salonu ve yüzme havuzu, çocuk ve gençlik merkezi, engelli merkezi, rehabilitasyon merkezi gibi bölümler bulunuyor.
FUAR İZMİR
Fuar İzmir, 337 bin metrekarelik alanıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin gurur abidesi, Türkiye'nin en büyüğü oldu. Fuar İzmir'in inşa edilmesi, kentin fuarcılıktaki gelişimine adeta doping etkisi yaptı. Büyükşehir Belediyesi'nin tamamen kendi kaynaklarını kullanarak 600 milyon lira maliyetle hayata geçirdiği Fuar İzmir sayesinde en önemli fuarların katılımcı sayıları katlanarak arttı. Olivtech&Ekoloji İzmir yüzde 161, Shoexpo yüzde 52, Travel Turkey yüzde 16, IF Wedding yüzde 16 artışla yüzleri güldürdü, Marble ise ziyaretçi sayısını yüzde 44 artırarak kendi rekorunu kırdı.
BORNOVA DOĞANLAR STADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Bornova Belediyesi ile ortak gerçekleştirdiği 10 bin kişilik Doğanlar Stadı kentin bu eksiğinin giderilmesinde önemli bir rol oynadı. Bornova Stadı ev sahipliği yaptığı Göztepe'yi Süper Lig'e taşıdı.
TİRE STADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Tire Belediyesi'nin işbirliğiyle UEFA standartlarında inşa edilen 15 bin kişilik Tire Stadı uluslararası karşılaşmalara da ev sahipliği yapabilecek. 60 milyon TL'yi bulan maliyetinin yüzde 75'i Büyükşehir Belediyesi, yüzde 25'i Tire Belediyesi tarafından karşılanan kentin yeni stadı, estetik görünümü kadar akustiği ile de ev sahibi takımlar için önemli bir avantaj yaratacak.
28 ÇOK AMAÇLI SALON
Sporu ve kültürel etkinlikleri tüm kente yaymak için, çevre ilçelerde 28 çok amaçlı spor salonu kuruldu.
HOMEROS VADİSİ
Gölet ve piknik alanlarıyla bezenen 7 kilometrelik Homeros Vadisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından 'İzmir kent tarihinin simge projesi' olarak adlandırıldı ve kısa sürede doğayla iç içe huzur bulmak ve piknik yapmak isteyen İzmirliler tarafından büyük ilgi gördü.
YENİLENEN TELEFERİK
Kullanım ömrünü tamamladığı için kapatılan ve Avrupa standartlarında yeniden inşa edilen Balçova'daki teleferik tesisleri, İzmirlilerle 2015 yılı yaz aylarında yeniden buluştu.
7 BİN KM YOL ASFALTLANDI
14 yılda uygulanan asfalt miktarı 12 milyon 124 bin ton. Bu da 7 metre genişliğinde 10 santim kalınlığında 7 bin kilometre uzunluğundaki yola tekabül ediyor.
5 BİN 500 KM OVA YOLU DÜZENLENDİ
Türkiye tarihinde ilk kez ova yollarına yatırım yaparak, tarım arazi yollarını asfalt (sathi kaplama) yaparak tozdan kurtaran İzmir Büyükşehir Belediyesi, sınırlarının genişlemesiyle bu çalışmalarını tüm ilçelerde aralıksız olarak sürdürüyor.
Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 2004 yılında başlatılan ova yollarının düzenlenmesi projesi kapsamında bugüne kadar 27 milyon 600 bin metrekare alanı yani 5 metre genişliğinde 5 bin 520 kilometre uzunluğunda yolu asfaltlamış oldu. Büyükşehir Belediyesi, 620 milyon lira kaynak ayırdığı bu çalışmalarıyla çiftçileri kışın çamurdan, yazın tozdan kurtardı.
DOĞAL YAŞAM KÖYÜ PROJESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Bademler'deki Tarımsal Kalkınma Kooperatifi arazisindeki yaklaşık 315 dönüm alan üzerine 4 milyon liralık yatırımla, içinde bungalov evler, üretim parselleri, yürüyüş ve bisiklet yollarının da bulunduğu bir Doğal Yaşam Köyü kurdu.
ENGELLİ FARKINDALIK MERKEZİ
Engelli bireylerin günlük yaşamda karşılaştığı sıkıntıları, toplumun diğer kesimlerine hissettirmek amacıyla Türkiye'deki ilk Engelli Eğitim ve Farkındalık Merkezi'ni İzmir Büyükşehir Belediyesi kurdu. Merkezde şimdiye kadar 200'ü aşkın kurumdan 8 bine yakın ziyaretçi ağırlandı.
YENİ OPERA BİNASI PROJESİ
Karşıyaka'da Türkiye'nin opera binası olarak planlanmış ilk sanat tesisini kurma çalışmalarına başlandı. Sahneleri, servis alanları ve işlevsel mekânları ile yepyeni bir çekim merkezi olacak opera binası çağdaş bir mimariye sahip olacak.
OTOPARKLAR
Türkiye'de yerel yönetimlerin yaptığı ilk tam otomatik katlı otopark Alsancak Otoparkı'nın yanı sıra, Hatay Pazaryeri Katlı Otoparkı, Atatürk Spor Salonu Önü Yeraltı Otoparkı, Bahriye Üçok Yeraltı Otoparkı, Kültürpark Yeraltı Otoparkı, Buca Kasaplar Meydanı Yer altı Otoparkı, Gaziemir Semt Garajı Otoparkı ve Alaybey Katlı Otoparkı İzmir'e kazandırıldı. Kentin farklı bölgelerine, biri tam otomatik olmak üzere 3386 araç kapasiteli 10 otopark daha kuruluyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
UZUNDERE
Türkiye'de milat olarak tanımlanan Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi'nde yüzde 100 uzlaşılan alanlarda yerinde dönüşüme başladı. İlk etap kapsamında 9 blok, 280 konut 33 işyerinin inşaatı hızla devam ediyor. Uzlaşmaların tamamlandığı 2'nci etabın ihalesi gerçekleşti.
ÖRNEKKÖY
Yaklaşık 6 bin kişinin yaşadığı 180 bin metrekare büyüklüğündeki alan; için 1'inci etap yapım ihalesi gerçekleştirildi.
KADİFEKALE
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bakanlar kurulu tarafından 'Afete Maruz Bölge' ilan edilen, Kadifekale sırtlarındaki 10 mahalleyi içine alan ve yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı 460 bin metrekare büyüklüğündeki alanda 2 bin 300 yapıyı boşaltarak heyelan etkisinin doğuracağı can ve mal tehlikesini önledi. İzmir'in simgesi olan Kadifekale'nin güney ve güneybatı silüetini ortaya çıkardı ve kent merkezinde 'Kent Ormanı' yeşermeye başladı.
EGE MAHALLESİ
70 bin metrekare büyüklüğündeki bölgede 'yerinde dönüşümü' sağlamak hedefleniyor. Alanda yaşayanların talep ve beklentilerini karşılayan, mevcut sosyal, kültürel ve ekonomik durumunu gözeterek yeni yaşam alanları tasarlanan proje halk ile paylaşıldı. Bu doğrultuda başlayan uzlaşma görüşmeleri halen devam ediyor. Projenin ilk etabını gerçekleştirmek üzere hazırlıklar tamamlandı.
GAZİEMİR AKTEPE EMREZ MAHALLELERİ
1 milyon 220 bin metrekare büyüklüğündeki proje alanı için kentsel tasarım ve mimari çalışmalarını kapsayan ulusal çapta 'Kentsel Tasarım ve Mimari Fikir Proje yarışması' düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi eş değer ödül alan projelerden ve vatandaşlardan gelen taleplerle bir master plan çalışması ve mimari avan çalışması sürdürüyor.
BAYRAKLI
600 bin metrekare büyüklüğündeki alanı kapsıyor. Halkın projeden beklentileri doğrultusunda hazırlanan kentsel tasarım ve mimari projeler, halk ile paylaşıldı ve hak sahipleri ile görüşmelere başlandı. Görüşme ve sözleşme süreci alandaki iletişim merkezinde halen devam ediyor.
BALLIKUYU
Yaklaşık 35 bin kişinin yaşadığı 480 bin metrekare büyüklüğündeki proje alanının 1'inci etabı için azırlanan kentsel tasarım ve mimari projeleri hak sahipleri ve kamuoyuna tanıtıldı. Ballıkuyu İletişim Ofisi'nde görüşmelere başlandı.
GÜZELTEPE
Yaklaşık 210 bin metrekare büyüklüğündeki alanda durum tespitine ve proje hazırlanmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
YENİ YOLLAR VE KAVŞAKLAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 14 yıldır yaptığı yeni yol ve kavşaklarla mesafeler kısaldı, hayat kolaylaştı. Kent tarihinin en büyük yatırım hamlesi kapsamında, büyük kamulaştırma maliyetleri ile açılan bağlantı yolları, bulvarlar, köprülerle, karayolu alt ve üst geçitleriyle İzmir adeta yeniden inşa edildi. Asansörlü ve yürüyen merdivenli yaya üst geçitleri ile özellikle yaşlılar ve engelliler için sokağa çıkmak keyif oldu.
BORNOVA TRAFİĞİNE ÇAĞDAŞ ÇÖZÜM
Bornova girişinde trafiğe çağdaş çözümler yaratıldı. Projesi 32 yıldır kağıt üzerinde kalan rüya gerçekleşti; Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi 24 milyon liralık yatırımla kente kazandırıldı. Hamdi Dalan Kavşağı da Büyükşehir Belediyesi'nin 26 milyon liralık kamulaştırması sayesinde hizmete alındı. Bornova Çayı üzerinde inşa edilen karayolu köprüsüyle Yavuz Caddesi, Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi'ne bağlandı. İzmir'in en yoğun güzergâhlarından biri olan Ankara Caddesi'ne alternatif konumdaki Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi ile İstanbul Yolu arasındaki bağlantı sağlandı. Hatay İnönü Caddesi ile Karabağlar Yeşillik Caddesini birbirine bağlayan ve mesafeyi 3 kilometre kısaltan Dostluk Bulvarı açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin taşıt trafiğini yer altına alarak kente yeni bir meydan kazandırmak amacıyla Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerinde projelendirdiği alt geçit inşaatı bitirilerek trafiğe açıldı.
BUCA TRAFİĞİ NEFES ALDI
Buca trafiğine nefes aldıracak önemli bir bulvarı hizmete aldı. Yeşildere Caddesi'ni Buca'ya bağlayan bulvara İzmirli ünlü ozan Homeros'un adı verildi. Homeros Bulvarı'nı oluşturmak için 80 metre uzunluğunda karayolu köprüsü ile yer yer 35 metre yüksekliğe çıkan 185 metre uzunluğunda viyadük yapıldı. Homeros Bulvarı, 18 milyon 395 bin TL yapım, çevre düzenlemesi, asfalt ve 17.7 milyon TL kamulaştırma olmak üzere toplam 36 milyon TL'ye mal edildi. Buca'yı Otogar'a bağlayacak 'ekspres' güzergâhın ilk etabında Homeros Bulvarı'nı hizmete açan İzmir Büyükşehir Belediyesi, kalan 7 kilometrelik bölüm için de çalışmalara başladı.
İZMİR'İN EN UZUN TÜNELİ
Homeros Bulvarı'nı Otogar'a kadar uzatan ve Buca ile Bornova arasında kalan bölümü 'derin tünelle' geçecek 183 milyon liralık proje için yapım çalışmaları sürüyor.
YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ
Temizlenme süreci sudaki oksijeni artırınca, Körfez'in eski sakinleri de evlerine döndü. Deniz altındaki yaşamı tespit etmek amacıyla çekilen sualtı fotoğraflarında çok sayıda denizyıldızı, denizatı, karides ve balıkların görünmesi İzmirliler'in yüzünü güldürdü. İzmir Körfezi'nin kurtarılması için Büyük Körfez Projesi hazırlandı.
İZMİR'İN PLAJLARI MAVİ BAYRAKLI
Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, Türkiye'deki mavi bayraklı plajlara 2017 yılında 10 yeni plaj daha eklerken, bu 10 plajın 4'ü İzmir'de yer aldı. Kentteki 'mavi bayraklı' plaj sayısı, 12 yılda yüzde 120 artarak 51'e yükseldi. Bu artışta en büyük rolü, Büyükşehir Belediyesi'nin peş peşe hayata geçirdiği ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri oynadı.
ARITMA TESİSLERİ
TÜİK'in verilerine göre İzmir, Avrupa Birliği standartlarında arıtma sayısı ve kişi başına düşen arıtma miktarıyla uzun yıllardır Türkiye liderliğini koruyor. Avrupa Birliği standartlarında 21 arıtma tesisiyle en fazla ileri biyolojik atık su arıtma tesisine sahip olan İzmir, kişi başına düşen atık su arıtma miktarı ve AB standartlarında arıtma oranı ile Türkiye'de ilk sırada yer alıyor. İzmir ayrıca atık su arıtma tesisi ile hizmet verilen 581 belediye içinde evsel atık suyunu 'yüzde 100 oranında artıran' tek kent oldu.
100 milyon liranın üzerinde yatırımla 14 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi hizmete alındı. Urla Yüksek Teknoloji Biyolojik Arıtma Tesisi açıldı. Urla, Bayındır, Menemen, Aliağa, Torbalı, Kemalpaşa, Seferihisar, Ayrancılar -Yazıbaşı, Özdere, Doğanbey-Ürkmez, Yeni Foça, Bayındır Hasköy, Menemen Türkelli, Tire ileri biyolojilik arıtma tesisleriyle Gediz, Nif, Bakırçay, Yarımada ve Küçük Menderes havzaları kirlilikten kurtarıldı. Toplam 66 arıtma tesisi ile temizlik harekâtı sürüyor.
ÇAMUR ÇÜRÜTME VE KURUTMA TESİSİ
2014 yılında 71 milyon liralık yatırımla hizmete giren Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi Çamur Çürütme ve Kurutma ünitelerinde biyogaz üretiliyor. Çamur kurutma işleminde doğalgaz yerine bu biyogaz kullanılıyor.
FOTOĞRAFLI