Güncelleme Tarihi:
İZMİR Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, 2. Anlaşmazlık Yönetimi, Arabuluculuk ve Toplumsal Uzlaşı Kongresi'nde yaptığı konuşmada zorunlu arabuluculuk uygulamasına ilişkin endişelerini dile getirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Anlaşmazlık Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından İzmir Arabulucular Derneği ve Arabuluculuk Çözüm Derneği işbirliğinde düzenlenen 2. Anlaşmazlık Yönetimi, Arabuluculuk ve Toplumsal Uzlaşı Kongresi dün (cuma) başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi'nde (DESEM) iki gün sürecek olan ve arabuluculuk, toplumsal uzlaşı, barış gibi kavramların ele alınacağı kongrenin açılışına, Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alp, İzmir Arabulucular Derneği Başkanı Şerife Özcan Tekeli, Anlaşmazlık Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abbas Türnüklü, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırmadan Sorumlu Başsavcı Vekili Mehmet Alyaprak ile çok sayıda davetli katıldı.
Açılıştaki konuşmacılardan olan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan uzlaştırmanın sadece avukatlar tarafından yapılması gerektiğini ifade ederek, uzlaştırma görevlendirmelerinde adliye personellerinin, polislerin hatta banka müdürlerinin tercih edilip de avukatların tercih edilmemesi yönündeki anlayışla yıllarca mücadele ettiklerini söyledi. Avukatlara uzlaştırma dosyalarının verilmesi için seminerler düzenlemek zorunda kaldıklarını ifade eden Av. Aydın Özcan, "740 kişilik salonda 1100 meslektaşımız seminere katıldı, aynı hafta sonu yaptığımız bir başka seminerle birlikte toplamda 1500 meslektaşımız bu semineri aldılar. Gösterilen bu ilgi meslektaşlarımızın ekonomik anlamda ne durumda olduklarını da gösteriyor. Çünkü avukatlık mesleğinin çalışma alanları her geçen gün daraltılıyor. Örneğin veraset ilamı noterlere verildi, uzlaştırma ve tahkim gibi avukatların iş alanına giren konuların çözümü farklı meslek mensuplarına açılıyor. Tıpkı uzlaştırmada olduğu gibi arabuluculuğun da ilerleyen zamanlarda başka meslek gruplarına açılacağının endişesini taşıyoruz. İzmir Barosu'na her hafta yemin ederek elliye yakın avukat katılıyor ve biz Baro olarak onların ekonomik anlamda daha rahat hareket edebilmelerini sağlamak için her ay CMK seminerleri düzenliyor ve sistemin içine dahil ediyoruz. Bu anlamda meslek alanlarımızın daraltılmaması için elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz" diye konuştu.
Ağustos ayında yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği uyarınca uzlaştırmacıların alması gereken temel eğitimin birçok kurum tarafından çok değişik fiyatlarla verildiğini söyleyen Av. Aydın Özcan, "İzmir Barosu'nun ince eleyip sık dokuyarak programını hazırladığı bu eğitimin ne yazık ki belli bir standardının olmadığını görüyoruz, konuşmamız gerekenler bunlardır" dedi.
"ZORUNLU ARABULUCULUK UYGULAMASI İŞÇİYİ KORUMA İLKESİNE AYKIRIDIR"
Yapılan değişiklikle 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren iş davalarında arabulucuya başvurma zorunluluğuna ilişkin yasa değişikliğine de değinen Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, "Yasa çıkmadan önce bu konudaki çekincelerimizi defalarca kamuoyu ile paylaştık, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonumuz tarafından hazırlanan raporu Adalet Bakanlığı ve TBMM'ne gönderdik ama ne yazık ki görüşlerimiz dikkate alınmadı" diye konuştu.
Zorunlu arabuluculuk uygulamasının dava şartı olarak getirilmesinin iş hukukunun temel felsefesi olan işçiyi koruma ilkesine aykırı olduğunu ifade eden Av. Aydın Özcan sadece yargının iş yükünü hafifletmek için; silahların eşit olmadığı, güçlü işveren karşısında zayıf işçinin korunmaya muhtaç olduğu iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabulucuya gidilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Av. Aydın Özcan "Olması gereken, adli yardım sistemi benzeri bir sistemin getirilerek dava şartı olarak görülen arabuluculuk konularında davalı ve davacı vekillerinin de zorunluluk haline getirilmesi olmalıydı. Baroların CMK sistemi benzeri bir uygulama ile görev dağıtımı yapması gerekir" dedi.
İZMİR, (DHA)
FOTOĞRAFLI