Güncelleme Tarihi:
TANI NASIL KONULUR? Ses teli disfonksiyonu tanısının ses tellerinin endoskopik muayenesiyle konulabildiğini kaydeden Demirhan, “Sıklığını ve nedenini bilmediğimiz ses teli disfonksiyonu, kadınlarda daha sık görülmektedir. 30-40 yaşlarında sık görülmekle birlikte çocuklarda, ergenlerde ve hatta bebeklerde de görülebilmektedir. Ses teli disfonksiyonu tanısında öncelikle diğer hastalıkların dışlanması gerekmektedir. Kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanlarının muayenesinde herhangi bir sıkıntı saptanmayan hastalar bize başvurduklarında, onların ses tellerinin endoskopik muayenesini yaparak çoğu hastada tanıyı koyabilmekteyiz” şeklinde konuştu.
EFOR ANINDA OLUŞABİLİYOR Ses teli disfonksiyonunda nefes alma sırasında normalde açılma hareketi yapması gereken ses tellerinin kapanma hareketi yaptığını söyleyen Demirhan, “Hastanın efor sonrasında ses tellerinin açılma mekanizması bozulur ve bu bozulmanın şiddeti ile paralel olarak hastalar solunum sıkıntısı yaşamaktadırlar. Hastalarımız ile yaptığımız bazı solunum egzersizleriyle hastalarımız hemen rahatlamakta, kullandıkları astım ilaçlarını kesmelerine rağmen hiç bir solunum sıkıntısı yaşamamaktadırlar” dedi.
SOLUNUM EGZERSİZLERİ Ses teli disfonksiyonunda, bazı solunum egzersizlerinden oluşan solunum terapisiyle hastaların çoğunda belirgin bir iyileşme gözlendiğini kaydeden Demirhan, şöyle devam etti: “Son dönemde Kovid-19 geçirenlerde ses teli disfonksiyonunun arttığına yönelik yayınlar var. Bu nedenle bize başvuran Kovid-19 geçirmiş hastalarda ses teli disfonksiyonunu mutlaka göz önünde bulunduruyoruz ve yaptığımız solunum terapileriyle iyi sonuçlar alıyoruz. Hastalara önerim, uygulanan tedavilere rağmen solunum sıkıntılarında bir düzelme olmuyorsa ve bu şikayetler Kovid-19 sonrasında kötüleştiyse, mutlaka en kısa zamanda ses hastalıkları konusunda uzman bir KBB doktoruna muayene olsunlar.”
ASTIM TANISI KONULABİLİYOR Ses teli disfonksiyonu olan hastaların temel yakınmasının efor sırasında yaşadıkları solunum sıkıntısı olduğunu belirten Demirhan, “Bazı hastaların hiç şikayeti olmazken bazı hastalar astım atağına benzer çok şiddetli solunum sıkıntısı atakları yaşayabilmektedir. Bu hastalara göğüs hastalıkları polikliniklerinde astım tanısı konularak gereksiz bir şekilde astım ilaçları reçete edilebildiği gibi, bu durumlarının psikolojik olduğu söylenerek bazı psikiyatrik ilaçlar da başlanabilmektedir” diye konuştu.