Güncelleme Tarihi:
DÜZENLİ KONTROL ÖNEMLİ
Diyabet hastalığının vücudun genel sağlığının yanı sıra gözleri de olumsuz olarak etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Erakgün, “Diyabet, beyin, böbrek ve gözlerdeki küçük damar sistemlerini etkileyerek hastalıklara neden olur. Diyabetik retinopati kendini hemen belli etmez. Kişi görme konusunda bir sorun hissetmese bile uzun yıllar sonunda görme kaybı yaşayabilir. Hatta hastalığın ilerleyişine göre kör bile olabilir. Hastalık kendini belli edecek bulgular verince geç kalınmış oluyor. Tedavide ancak kısmi bir düzelme veya mevcut göz durumunun korunması sağlanıyor. Bu nedenle şeker hastalığı bulunanlar mutlaka düzenli olarak göz kontrolünden geçmeli” dedi.
İKİ TEDAVİ YÖNTEMİ VAR
“Diyabetik retinopatide belli tanı yöntemleri kullanılarak birtakım kriterlere göre tedavi planlanıyor” diyen Erakgün, şöyle devam etti:
“OCT ve Göz anjiyosuyla görme merkezinde ödem ve istenmeyen damar oluşumları ortaya konuyor. Görme merkezinde ödem gelişmiş ise iğne tedavisi uygulanıyor. Bu tedavi özellikle son 15 yılda sıklıkla başvurduğumuz bir yöntem. İğne tedavisi kanamayı durduruyor ve görme merkezindeki ödemi de kurutuyor. Tedavi sürecinde duruma göre bu işlem tekrarlanabiliyor. Bir diğer uygulanan yöntem ise yeşil argon lazer tedavisi. Lazerle retinanın oksijen ihtiyacı azaltılıp yeni damar oluşmasının önüne geçiliyor. İleri derecedeki süreçlerde ise Vitrektomi yöntemiyle ameliyat gerçekleştiriliyor. Vitrektomi yöntemiyle göz içinde oluşan kanama temizleniyor. Kanamaya yol açan damarlar ve zar oluşumu da tedavi ediliyor. Diyabetik retinopatinin tamamen tedavi edilebilen bir hastalık değil.”