Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/ İZMİR, (DHA)- SURİYE'de düşürülen Rus uçağının pilotunun öldürülmesi olayından dolayı hakkında verilen takipsizlik kararı kaldırılıp yeniden soruşturma başlatılan Alparslan Çelik'in de aralarında bulunduğu tutuksuz 18 sanığın 3 aydan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme, haftanın iki günü karakola imza atmaya giden sanıkların adli kontrol şartı ile davadaki yayın yasağını kaldırırken, yurt dışına çıkış yasağınının devamına karar verdi.
İzmir'in Karabağlar İlçesinde geçen 31 Mart'ta, polise yapılan ihbarda, bir lokantada silahlı kişiler olduğu belirtildi. İhbar üzerlerine belirtilen yere giden ekipler, Rus uçağının pilotunu öldürdüğü iddia edilen Alparslan Çelik ile yanında bulunan 17 kişiyi gözaltına aldı. Toplam 18 şüphelinin üzerlerinde, otomobillerde ve evlerinde yapılan aramada 5 otomatik tüfek, 4 tabanca ve 2 telsiz ele geçirildi. '6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet' ve 'Harp silahı bulundurmak' suçlamasıyla tutuklanmaları talebiyle İzmir 3'üncü Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen zanlılardan Alparslan Çelik, İsmail Demir, Mustafa Develi, Asil Tırnova, Fatih Arnas, Bayram Karaarslan ve Murat Gezer tutuklanırken, 2'si denetimli adli kontrol şartıyla olmak üzere diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
ALPASLAN ÇELİK BAŞKA SUÇTAN TUTUKLU
İzmir 27'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmada tutuklu sanıkların hepsi tahliye edildi. Alpaslan Çelik, başka suçtan hükümlü olduğu için cezaevinde kalmaya devam etti.
27'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan ikinci duruşmaya, başka suçtan Ereğli Cezaevi'nde hükümlü Erdi Ekici, SEGBİS ile katılırken, tutuksuz yargılanan bazı sanıklar ve avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada ifade veren Muhammet Ercan Bilir, "Ben diğer sanıkları tanımam. Olayla bir ilgim yoktur. Sanırım isim karışıklığından benim işyerimde arama yapılmış. İki ruhsatsız tabanca ve bir pompalı tüfek bulunmuş. Tüfek bana ait, ancak iki tabanca ile benim ilgim yok. Kimin koyduğunu da bilmiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul ediyorum" dedi.
Başka suçtan hükümlü Erdi Ekici ise, "Ben Suriye'de millitemizin menfaatlerini korumak için Türkmen Dağı'nda mücahit olarak bulunuyordum. Kendi silahımı ve arkadaşlarımın silahını temizleyip bakımlarını yapıyordum. Bu nedenle bir kalaşnikof tüfek üzerinde benim parmak izim çıkmış olabilir. Ancak bu silah bana ait değildir. Kalaşnikofu ve diğer silahlarımızı Türkiye'ye sokmamıştık. Ayrıca Türkmen Dağı'nda mücahitlerin arasında mühimmat sıkıntısı vardır. Bu nedenle fırsat buldukça ve gerektikçe diğer arkadaşlar da silahları ortak kullanıyordu. Bir silah bir kişiye ait değildir. Ayrıca arkadaşlarım yakalandığında ben Suriye'deydim. 2 Nisan'dan beri de cezaevindeyim. Suriye'den gelirken sınırda yakalandım. Üzerimde de herhangi bir suç aleti çıkmadı. Arkadaşlarım yakalandığı zaman Türkmen Dağı'nda çarpışıyordum" dedi.
Sanıklar, uygulanan adli kontrol şartı ile yurt dışına çıkış yasağının, avukatları da daha önce 'milli güvenlik' gerekçesiyle talep ettikleri davadaki yayın yasağının kaldırılmasını talep etti. Hakim Fuat Şenoğlu, sanıklar hakkındaki adli kontrol şartı ile yayın yasağının kaldırılmasına, yurt dışı çıkış yasağının devamına, duruşmaya gelmeyen sanıklar Avni Uçrak, Yiğit Dinç, İrfan Dinç ve İbrahim Çelik'in zorla getirilmesine karar verip, duruşmayı gelecek yıl mart ayına erteledi.
Sanıklar hakkında ayrıca 'usulsüz para toplamak' suçundan da soruşturma yürütüldüğü öğrenildi.
FOTOĞRAF