IHA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2015 18:57
Aliağa Belediyesi’nin Ramazan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşide programın moderatörlüğünü yapan Atilla Arcan’ın konuğu duayen oyuncu Sinan Bengier oldu.
Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen söyleşide Bengier, yaklaşık 20 yıl boyunca Türk televizyon kanallarında yayınlanan ‘Olacak O Kadar’ programının; insanların sorunlarını, adaletsizlikleri, bürokrasinin hantal yönlerini, anti demokratik olayları ve gerek merkezi gerekse yerel yönetimlerin idari anlayışını mizahi bir üslupla irdeleyen bir program olduğunu hatırlatarak, “Günümüzde bu tür programları yaptırmıyorlar. Çünkü siyasiler, televizyonun çok büyük bir güç olduğunun farkına vardılar. Şimdilerde siyasilerin bu tür programlara tahammülleri yok. Ama bizim o siyasi programları yaptığımız dönemlerde; Rahmetli Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Turgut Özal kendilerini eleştirmemize rağmen bizi telefonla arayarak teşekkür ederlerdi” diyerek, günümüz Türkiye’sinde siyasi mizaha tahammül gösterilmediğini söyledi.
"ANADOLU TURNESİ ADI ALTINDA BATI TURNESİ YAPILIYOR"
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel tiyatrolara verdiği desteğin amacına yeterince ulaşmadığını belirten Bengier, şöyle konuştu:
“Ne mutlu ki Kültür Bakanlığımız tiyatroları destekliyor. Ancak tiyatroların bu destekten faydalanabilmeleri için yılda 25 oyunu Anadolu’da oynama zorunluluğu var. Tiyatro grupları Anadolu diye İzmir ve Ankara’dan öteye geçmiyorlar. Sonrada ‘Anadolu turnesi yaptık’ diyorlar. Bazı tiyatrocu arkadaşlarımız da sahnesi olmayan yere gitmem diyorlar. Eğer sahnesi olmayan yere gitmezseniz oranın sahnesi zaten olmaz.”
"İNSANLAR NE KADAR CİDDİYE ALINDIKLARINI FARK EDİYORLAR"
Tiyatronun sadece batı kesimlerinde icra edilmesini eleştiren Bengier, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan insanlarımız tabir yerindeyse tiyatroya aç vaziyetteler. Bu noktada tiyatro gruplarının oralara da turneler düzenlemesi gerekiyor. Hakkâri Yüksekova’ya düzenlediğimiz turne sırasında oradaki insanların tiyatroyu ne kadar çok sevdiğini gördük. İnsanlar bizi sürekli olarak Yüksekova’ya davet ediyorlar. Tiyatrocular Doğuya gittiklerinde oradaki insanlar ne kadar ciddiye alındıklarını fark ediyorlar.”
"ŞİMDİKİ OYUNCULAR ÇOK ŞANSLI"
Geçmişte tiyatroculuğu çok zor şartlar altında icra ettiklerini anlatan Bengier, şunları söyledi:
“Şimdiki gençler çok şanslı. Geçmişte tiyatro sahnelerinde mikrofon bile yoktu. O zamanlar teknik ekipler hoparlörleri ters bağlayıp, hoparlörlerin mikrofon görevi görmesini sağlıyorlardı. Eğer sahnede mikrofon yoksa oyunumuzu yüksek sesle oynardık. Çünkü koca bir salonda insanlara sesimizi duyurmak zorundaydık. Mikrofon dışında sahneye dekoru germek için kullandığımız halat da yoktu. Şimdiki gençlerin yaşadığı hiçbir zorluk yok. Ancak genç oyuncularımızın bir konuda haklarını teslim etmemiz gerekir. Şimdiki gençlerimizin oyunculukları kısıtlı olmasına rağmen yazdıkları senaryoları çok beğeniyorum. Çok güzel komedi oyunları, dizi senaryoları yazıyorlar. Bir takım diziler de çok komik ama oyunculuk yok.”
TÜRK TİYATROSU İRTİFA KAYBEDİYOR
Türk tiyatrosunun her geçen yıl biraz daha irtifa kaybettiğini sözlerine ekleyen Bengier, “Bizim zamanımızda çok daha fazla tiyatro vardı. Ankara’da 18 tane tiyatro vardı. İstanbul’da ise Tünel’den Taksim’e kadar 40 tiyatro olduğu söyleniyordu. Siyasi nedenlerden dolayı günümüzde bu sayı düşmeye başladı. Tiyatro biraz toplu iğne ile kazındı. Tiyatro, o toplu iğnenin zamanla o toprağı aşındıra aşındıra, karıncanın yuva yapması gibi çok ince bir şekilde aşındırıldı. Günümüzde kalabalık kadrolu özel tiyatrolar pek göremezsiniz. Özel tiyatrolar 5 kişiden fazlasına bakmıyor artık. Ama bu mesleğe meraklı olan, bu mesleğe gönül veren binlerce genç var. Bu gençler heveslerini kaybetmediği müddetçe tiyatro var olmaya devam edecektir” diye konuştu.