Güncelleme Tarihi:
yarım sayfa, adv olacak, planda yeri belli
30 yıldan bu yana ayrıcalıklı tarzıyla kendinden övgüyle söz ettiren Ramazan Güler’in Alaçatı’da hayata geçirdiği ‘Kebapta Ramazan Usta’ özel lezzetleriyle konuklarını büyülemeye devam ediyor. Kebapta Ramazan Usta’da her damak zevkine hitap eden eşsiz lezzetler yer alıyor. Birbirinden leziz kebapların yanında mezeleriyle ve kendine has tatlarıyla bu yazın gözdesi olan Kebapta Ramazan Usta, kaliteli ürün ve hizmet anlayışıyla farkını ortaya koyuyor. Yaz-kış demeden Alaçatı’da misafirlerini ağırlayan Kebapta Ramazan Usta’nın sahibi Ramazan Güler’den lezzet sırlarını dinledik.
* Sizi tanıyabilir miyiz...
- 1976 doğumluyum. Aslen Diyarbakırlıyım. 42 yıldır Çeşme’de ikamet ediyorum. 12 yaşında bu sektöre girdim ve hala devam ediyorum. Gürol Uludağ’ın servis şefliğinde Alaçatı’ya geldik ve 15 yıldır birlikteyiz.
* Yemek olarak ne üzerine başladınız?
- Çeşme’de olduğumuz için deniz mahsulleriyle başladık. Ben balık ustasıyım. Çeşme’nin en iyi balık restoranlarında ustalık yaptım. Sonra da kendi mekanımı açmaya karar verdim. Hem kahvaltı, hem de et servisi yaptık. Ve tam gaz devam ediyoruz.
* Balıktan neden ete geçtiniz?
- Eti sevdiğim için etle devam ettim. İşlemeyi, pişirmeyi seviyorum. Ette de iddialı olduğumu düşünüyorum. Etimizi yiyenler müdavimi oluyor.
* Neden Alaçatı’yı tercih ettiniz?
- Müşteri portföyümüzün çoğunluğu burada. “Alaçatı’da et yiyebileceğimiz bir yer yok” dediler, biz de geldik. 20 masalık butik bir et restoranı açtık. Adını da ‘Kebapta Ramazan Usta’ koyduk. Aynı anda 60 kişiye hizmet verebiliyoruz. Küçük olduğu için yeterli oluyor. Fazla insan aldığınız zaman kalite düşüyor, fabrikasyona giriyorsunuz. Burada çoğu şey benim elimden çıkıyor.
* Neler var bu restoranda?
- Etin her çeşidi var. Ara sıcaklarımız ve mezelerimiz de mevcut. Bir de Alaçatı’ya özgü bizim geliştirdiğimiz çıtır enginarımız var. Enginar filizlerini, yani bebek haldeki enginarları dalından koparıp kızartarak müşterilerimize sunuyoruz. Bu da bize has, başka yapan yok.
* Etin iyisi nasıl anlaşılıyor size soralım...
- Önce alacağınız hayvanın ırkını bilmeniz lazım. Doğru zamanda kesilmiş mi onu bilmeniz önemli. Genç hayvan alacaksınız, eti pembe olacak. Eti dinlendireceksiniz. Taze et bizde bulunmaz. Müşterilerimiz bazen soruyor, ‘Hangi et taze?’ diye; ‘Hiçbiri’ diyorum. Sırrı etin dinlenmiş olmasında. Dinlendirmesini de bileceksin. Özel dolabım var. Eti önce dinlendiriyorum, sonra müşterilerin ağız tadına sunuyorum.
* Tarzınızı en iyi nasıl anlatırsınız?
- Et yelpazemiz oldukça geniş. Bolca kebap ve şişlerimiz var. Güzel kavurmamız var. Gelenler özellikle iskender kebabını çok seviyor. Kebap kıyması koyun ya da kuzu etinden olmalı. Küçükbaş hayvanın kaburga ve döş taraflarından ayıklıyoruz. Yüzde 20 kadar dana eti de koyuyoruz. Kuyruk yağı kullanmıyoruz, çünkü ağır oluyor. Kuzunun kendi yağıyla dana da ekleyerek zırhla çekiyoruz.
* En çok tercih edilen ürününüz hangisi?
- Bıçak kıymasıyla yapılan acılı ve acısız kebap. Ya da herkesin dediği gibi Adana ve Urfa. Bu sene beytimiz patladı, en çok tercih edilen ürünümüz o oldu.
* Sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- İşlerimiz devam ediyor, bizim sezonumuz yok. Yaz-kış açığız. 12 ay sezondaymış gibi çalııyoruz. Yazın nasılsak kışın da aynı şekilde devam ediyoruz. Alkol de mevcut. Alaçatı’nın olmazsa olmazı.
* ‘Alaçatı bu sezon çok pahalıydı’ algısı var. Sizin fiyat politikanız nedir?
- Burada 4 tane Alaçatı var. Kemalpaşa, Hacımemiş, Port, bir de bizim bulunduğumuz yer. Bunların arasındaki fiyatlar maalesef farklı. Alaçatı’nın merkezindeyiz. Hakkımızın karşılığını almaya çalışıyoruz. Ne çok pahalı, ne de çok ucuz. Herkesin ailecek gelip keyifle yiyebilceği bir restoranımız var. Biz burada halk tarafındayız. Her türlü tatilci dilediğini rahatlıkla yiyebilir. Kalite olarak da herkese meydan okurum.
* Sezonu uzatmak için ne yapmak lazım?
- Kimse mekanını kapatmayacak. Maliyet pahalı ama hafta sonları insanlar gelip gidiyor. Biraz yerel yöneticilerin, biraz da esnafın el ele olmasıyla kış sezonu da iyi geçebilir. Kışın bizim işlerimiz iyi. 15 masam var. Rezervasyonla çalışmak zorunda kalıyoruz müşteriyi geri çevirmemek için. Ot festivali güzel ama kış turizmini artıracak başka hamleler yapılabilir. Esnafı dinlemeleri lazım. Eylül 15 dendiği zaman esnafın da kepenkleri kapatıp gitmemesi gerek. Yazın parayı topluyor, sonra “İş yok, ben kaçayım” diyor. 2 elemanını bırak, mekanın çalışsın, Alaçatı kışın da canlı kalsın!
* Şube açmayı düşünüyor musunuz?
- Şubeleşmede kontrol zor olur, kalite düşer. Burada her şey benim elimden çıkıyor.