Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2023 06:33
Hayatın içindeki renkleri, sembolleri kullanarak, her yaptığı takıya hayat veren Vildan Önal, Alaçatı’da ‘bolluk’ ve ‘bereket’ anlamını taşıyan Jera Otel’le sezona ‘Merhaba’ dedi.
YILLARDIR Alaçatı Köyiçi’nde yaptığı eşsiz takılarıyla fark yaratan Vildan Önal, bu sezon Alaçatı’da 9 odalı ‘Jera’ butik oteli hizmete açtı. Takı tasarımını turizmle buluşturan Önal, tesiste İskandinav tarzı mimarlık kullanarak bohem dokunuşlar yarattı. Jera’da konaklayıp, köy içine girmek istemeyen misafirler için ise otelin içinde ‘Jera Shop by Minas Takı’ bölümü oluşturan Vildan Önal’la yeni sezon projeleri üzerine konuştuk...
* Sizi tanıyabilir miyiz?
- 1985 doğumluyum. Doğuma büyüme buralıyım. Tüm ailem de burada yaşıyor. Birçok iş alanında faaliyet gösterdikten sonra (ki, bunlar yine tasarıma dayalı işler) takı tasarım işleri için kolları sıvadık. Şu an birçok atölyede olmayan mağazamda tasarımlarımı hayata geçirmeye devam ediyorum.
* Alaçatılısınız ve yıllardır burada çok güzel işlere imza attınız...
- Dediğim gibi tüm ailem buralı. Burada doğup büyüdük. Kendi ailemi de burada kurdum. Eşim de Alaçatılı. Ben zaten yerinde duramayan biriyim. İmkanlarımız da neredeyse sınırsız. Aslında sınır da tanımıyoruz. Her sorun bana göre başarıya ulaşmada bir anahtar. Bu şekilde bakınca da ortaya çok güzel, farklı ve denenmemiş işler çıkıyor. Alaçatı, hayallerimizi hayata geçirmek için dünyada sınırlı yerde olan bir ortam sunuyor.
* Minas Takı nasıl bir sezon geçirdi?
- Beklentimizin çok üzerindeydi. Evet, iyi geçecek bir sezon bekliyorduk ama beklentimizin de çok üzerine çıktı. Gelen misafirlerimize de çok teşekkürler. Bizler onlar sayesinde yükseliyoruz. Bu arada bizlerin yaşamı sermayeye dayalı değil. Biraz bohem bir yaşam tarzımız var. İnsanları, yaşamayı ve en önemlisi işinizi severseniz inanın birçok kapı kendiliğinden açılıyor. Ama bu yıl daha da güzel geçeceğinden eminiz.
* Yaz-kış açık olan ender mekanlardansınız. Kışın da kapılarınız kapanmadı, sizi başarılı yapan şeylerden biri de bu olabilir mi?- Bu sene havalarda çok güzeldi. Kış gibi değildi. Bu da Alaçatı’ya gelen misafirler için çok büyük etkendi. Biz kışın zaten açıyoruz. Buradayız, buralıyız. Yazın renklerini ve tarzlarını tasarlayıp hayata geçiriyoruz. Kahvemiz ve kahvemizi sunduğumuz fincanlarımız zaten meşhur. Kışın açık olmak bizleri sezona hazırlanırken oldukça motive etti. Neredeyse sezon gibi bir kış dönemi geçirdik. Yazın tanıştığımız bizden alışveriş yapan dostlarımız da bundan memnun.
* Bu sezon nasıl modeller göreceğiz Minas Takı koleksiyonunda?- Tam olarak açıklayamam. Biraz sürpriz olsun. Alaçatı’ya gelmek için de bir bahaneleri olur. Dostlarımıza şu kadarını söylemek gerekirse, tasarımlarımız sektörde faaliyet gösteren birçok imalatçıya ilham kaynağı olacak. Bunları zaten görüyoruz. Tescillemediğimiz bir ürünün paylaşımını da yapmıyoruz.
* En sevilen ürünleriniz hangisi?- Bu konuda bir şey söyleyemiyorum. Herkesin zevki veya o anki ruh hali farklı oluyor. Ancak genel olarak doğal taşlı takılar favori. Yaz sezonu başlayınca insanların duyguları da değişiyor. Renkli makrome takılar gümüş objelerle kombinlenince rağbet artıyor. Yaz aylarının vazgeçilmezi ise halhal modellerimiz. Bu yaz Alaçatı’da ve Alaçatı’ya uğrayan birçok insanda yine takılarımızı göreceksiniz.
* Takılarınızı hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz?- İnsanın kendisi bir tasarım eseri. Doğa ise tasarımların kaynağı. Sadece durup dinlemelisin, görmelisin. Yağmurdan sonraki toprak kokusundan tutun, bir yaprağın üzerinden akıp giden yağmur damlası dahi bir tasarım kaynağı. Sadece dinlemelisiniz. Hayat size neler fısıldayacak. En büyük artımız metale dahi şekil verebilecek bir atölyemiz olması. Yapabileceklerimiz hayallerimizle sınırlı. Sınırlar ise güzelliklere giden yolda birer kılavuz.
* Bu yıl birtakım sürprizlerle geliyorsunuz. Minas Takı’nın yanı sıra şimdi otel açtınız. Adı nedir? Bir hikayesi var mı?- Monoton bir hayat bize göre değil. Sürprizlere açık olduğumuz gibi sürpriz yapmayı da severiz. Neredeyse her sezon misafirlerimizden telkinler alıyoruz. Tasarım işimizin yanında turizm işine girmemizi tavsiye eden çok dostumuz var. Otelimizin adını da Minas Takı’dan edindiğimiz dostlarımızın önerileri üzerine belirledik: ‘Alaçatı Jera’... Biz de benimsedik. Anlamı bizi çok etkiledi. ‘Yıl’, ‘Hasat’ anlamında kullanılırken; ‘Bolluk’ ve ‘Bereket’ demek. Ayrıca, “Zaman her şeyin ilacıdır, ne ekersen onu biçersin” anlamı taşıyan Jera, bizi çok etkiledi.
* Oteliniz kaç odalı? Nasıl bir konsepti olacak?- Bu tesisi tasarlarken eskiyi anımsadık. Bizlerin küçüklüğündeki büyükanne evlerinin Bohem tarzı İskandinav mimarisiyle hayat bulmuş hali. Taş konsepti ilk dikkat çekenlerden. Her şey beyaz. Beyaz makrome ve salaşlık ön planda. Abartı asla yok. Her bir kum tanesinde bir emek, bir yaşanmışlık var. En önemlisi de şu an global bir konsept olan ‘sürdürülebilir turizm’ temalı büyük, ferah ve abartıdan uzak bir konseptle dostlarımıza ‘Merhaba’ diyeceğiz.
* Tesiste ‘Minas Takı’ da olacak sanırım.. İki işletmeyi harmanlamayı mı düşünüyorsunuz?- Elbette... Zaten sloganımız: “Minas her yerde.” Alaçatı’nın özellikle akşamları olan kalabalıklılığından mustarip misafirlerimizi burada ağırlayabileceğiz. Ana cadde üzerinde olan “Jera Shop by Minas Takı” köy içine girmek istemeyen misafirlerimize ve konaklayan dostlarımıza özel hazırlandı.
* Otelin ilk sezonu olacak. Yeni sezona hazır mısınız?- Biz hep hazırdık. Konseptimiz buranın eski yaşamı. Hatırlıyorum da küçükken evimizde misafirlerimiz hiç eksik olmazdı. Büyüklerimiz hiçbir zaman tek sofra kurmazdı. Hep en az iki veya kaldırılmadan yeniden hazırlanırdı. Kalabalık ailede büyüdük. Eşimiz dostumuz çoktu. Şimdi o büyüklerimizden gördüğümüz desturu Jera’da yaşatacağız. Biz yediğimizden ikram ediyor, içtiğimizden sunuyoruz. Tıpkı küçükken büyüklerimizin misafirleri ağırladıkları gibi... Amacımız evimizdeki gibi ağırlamak, evlerindeki gibi rahat ettirmek. Yapmadığımız bir şey değil. Her şey otantik ve organik. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
* Yatırımınızı neden Alaçatı’ya yapıyorsunuz? - Bizler birçok insana göre çok şanslıyız. Hani, ‘doğduğun değil, doyduğun yer’ diye bir ibare var ya bizim için geçerli değil. Biz hem burada doğduk, hem burada doyuyoruz. Ailelerimiz burada. Burayı biliyor, burada yaşıyoruz. Olabilecek her türlü riskleri de önceden kestirebiliyoruz. “Eğer bir konuya vakıfsan tekrarda tecrübe etmenin ne anlamı var?” diyerek tüm yatırımlarımızı Alaçatı’ya yapıyoruz. Zaruretten değil, tamamen bir sevda bizimki. Alaçatı sevdası.
* Başka yatırımlarınız olacak mı?- Monoton bir hayat bize göre değil. Her gün onlarca proje üretiyoruz. Sonra bunları gün içinde analiz ediyoruz. Amacımız sağlam basmak. Yapmış olmak için yapmıyoruz hiçbir şeyi. Dolayısıyla yaptıklarımız da uzun vadeli. Şu anda yurtdışı projemiz devam ediyor. Türkiye haricinde birçok Avrupa ülkesindeki showroomlarda tasarımlarımıza ulaşılabiliyor. Kış başında hayata geçirmeyi düşündüğümüz iki projemiz daha var ancak paylaşmak için henüz erken.
* Bayram rezervasyonları başladı mı?- Bu kış zaten kış gibi geçmedi. Bayram tatili ve hemen arkasından Alaçatı Ot Festivali sezonun erken habercisi. Amacımız tesisi doldurmak değil, ancak geri dönüşlerden mutluyuz. Birçok dostumuz geçen yıldan yerini ayırtmıştı. Bizler de turizm sektöründeki lider ve güvenilir acentelerle anlaşmamızı yaptık. Umarız bizler gibi Alaçatı’ya gönül vermiş işletmeci arkadaşlar da iyi bir sezon geçirirler. Alaçatı’ya yolu düşen misafirlerimiz de unutulmaz bir tatil geçirirler.
* Eklemek istedikleriniz...- Öncelikle duygularımıza tercüman olduğunuz için çok teşekkür ederiz. Ziyaretiniz bizi mutlu etti. İşini seven ve saygı duyan tüm esnaf arkadaşlara da iyi bir sezon geçirmelerini dileriz. Buraların birer cennet köşesi olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz. Alaçatı bizim, hepimizin. Sahip çıkalım. Bu bize kaliteli bir yaşam verirken çocuklarımıza da en büyük mirasımız olacak. Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.