Güncelleme Tarihi:
Delican, "Bana yüklenmek için sıraya girmişler. Boliç'i alana, Baliç bedava misali" dedi. Delican, İzmirliler'in 40 derecelik yaz sıcağında işe gidip gelirken travma yaşadıklarını öne sürdü.
İZMİR'de süren grev yerel siyaseti de hareketlendirdi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, trafik sıkışıklığı yönündeki eleştirisine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yerine CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven ve il yöneticisi Yücel Özen'in yanıt vermesine tepki gösterdi. Delican, şunları söyledi:
"Sayın Kocaoğlu'na gayet düzeyli ve hassasiyet içeren bir çağrıda bulundum. Bir baktım ki onun yerine şu ana kadar susup; kamuoyunu bilgilendirecek en küçük bir açıklama yapmayan CHP'li yöneticiler; başkanı ve yöneticisiyle bana yüklenmek için sıraya girmişler. Boliç'i alana, Baliç bedava misali. Anlaşılan o ki; benim iyi niyetli uzlaşı çağrım, aralarındaki siyasi yarışa sirayet etmiş. İl yöneticileri Sayın Özen, kendi İl Başkanı'nın konuya hakimiyeti konusunda tereddüt etmiş olmalı ki bir açıklama da kendisi yapmış. Sinkafı gizlenmiş seviyesiz sözler sarf etmiş. Laf kalabalığına hacet yok. Ortada İzmir'i ilgilendiren büyük bir sorun vardır. Çözüm anahtarı da kendi partilerinin belediyesindedir."
"METHİYE DEĞİL, HİCİVDİ"
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, şöyle konuştu:
"İzmir'e grevsiz toplu sözleşmeler yakışır. Hele, milyonlarca kişinin günlük hayatını felce uğratıyorsa, kronik sorunumuz olan ulaşımı kitleyen bir sonuç yaratıyorsa. Bunca mağduriyetin yaşanacağı hesaplanmış olmalıydı. İZDENİZ grevinin sona ermesi ve kendi tabirleri ile içimizin dışımızın gülmesi için gerekli adımları atmalılar. 15 Temmuz darbe girişiminin ciddiyetini hala kavrayamamış görünüyorlar. Hatırlatalım. Eğer bu girişim başarılı olsaydı; bu açıklamaları dahi yapamıyor olacaktık. Bu ihanete karışan, bu ülkeyi karanlığa, esarete sürüklemeye çalışan her kim olursa olsun cezası olmalıdır. Açılan davaları izlemeye bile gelmiyorlar. Madem bu kadar hassasiyetleri var gelsinler takip etsinler. Biz 250 şehidimizin, 2193 gazimiz ve milletimizin hakkını sonuna kadar bu hainlere karşı takip edeceğiz. Elbette işçinin grev yapma hakkı vardır. Sosyal demokrat bir yönetimin gereği bu hakkı baskılamamak olduğu gibi; emeğin karşılığını vermek, işçiyi de halkı da mağdur etmemektir. Sonuçta denizi her açıdan değer olan İzmir'in vapurlarının sirenlerini susturan, denizde hayatı durduran bir işçi grevi sürmektedir ve bedeli es geçilmektedir. Mesele budur, buna yoğunlaşsınlar."
"40 DERECELİK TRAVMA"
Trafiğe çıkıp, halkın arasına karıştıklarında nasıl bir mağduriyet yaşandığını göreceklerini söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir ağlıyor diyorum. Yaz sıcağında 40 derecede işe gidip gelirken harap olan İzmirlilerin yaşadığı travmayı görsünler diyorum. Yaz tatili sendromundan çıkıp, sokağa dönsünler diyorum. Neyse ki bir yangın olduğunu kabul ediyorlar. Oyuncusu bol bir kaos yaşanıyor. Seyirci kalacak değiliz. Sabahtan akşama kadar bu çileyi çekenlerin gözü, kulağı, dili olmaya devam edeceğiz, ta ki bu grev de son bulana kadar. Rehavetleri kabak tadı verdi. Bu kadar da rahat olunmaz ki!"