Ahmet Aras "Bodrum’un bilinmeyen öteki yüzünü dünyaya anlatacağız"

Bodrum’un geçmişten günümüze birçok uygarlığa ev sahipliği yapan canlı bir yerleşim olduğunu söyleyen Başkan Ahmet Aras, ilk kurulduğu tarihten beri hiç terk edilmeyen önemli bir kültür-ticaret merkezi olan ilçenin bugün de Türkiye’nin en cazip turizm destinasyonlarından biri olmayı sürdürdüğünü belirtti. “Ziyaretçilerin yılın 12 ayını dolu dolu geçirebilecekleri pek çok aktivite imkanı sunan bir Bodrum yaratmak için çalışıyoruz” diyen Aras’la Bodrum’un değerlerinin yanı sıra tarımdan turizme çeşitli alandaki hedeflerine kadar birçok konuyu konuştuk. Biz sorduk, Başkan Aras yanıtladı.

KARMAŞADAN KAÇANLAR İÇİN

Bodrum’un potansiyelini ortaya çıkarmak için neler yapıyorsunuz?

- Bodrum birçok güzellik barındırıyor. Doğal güzellikleri ve tarihiyle olduğu kadar, Akdeniz kültürünü yansıtan ve 7/24 yaşayan sokaklarıyla kendine has bir dokuya sahip. Bodrum, diğer turizm beldelerinden farklı olarak hala butik ve Akdeniz ruhunu yansıtan özelliğini koruyor. Artan nüfusuna rağmen yatay mimariyle yapılaşmasını sürdürerek boğucu kent ortamından kurtulmak isteyenlerin sığındığı bir liman adeta. Kendi değerlerimizi korumak ve geliştirmek zorundayız. Bodrum’a özgü zenginliklerin parlatılarak tanıtılması gerekiyor. Kimilerine göre, “Bodrum turistik ve pahalı” önyargısının yerine, 4 mevsimi de çok güzel ve tadında yaşayabileceğiniz, yılın 12 ayını dolu dolu geçirebileceğiniz pek çok aktivite imkanı sunan Bodrum yaratmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tarım arazilerinin ve doğal dokunun korunması, var olan güzelliklerin ortaya çıkarılması burada önem taşıyor. Bodrum’da her bölgenin kendi kent planı uygulaması yerine doğayla ve yerel dokuyla entegre olacak, sistemli bir imar planı konusunda bütünlük oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konuda ilgili kurumlar ve bakanlıklarla da görüşme ve işbirliği içindeyiz.

MAVİ YOLCULUK’TA RAKİBİMİZ YOK

Bodrum, yerli-yabancı birçok yatırımcı tarafından da ilgi görüyor. Sizce Bodrum’un hangi değerleri ön plana çıkarılmalı?

- Bodrum artan nüfusa ve yapılaşmaya rağmen cazibesini koruyor. Turizm konaklama konusunda dünyanın sayılı en büyük markalarına ev sahipliği yapıyoruz. Sağlık, eğitim, inşaat, konaklama ve diğer pek çok farklı sektörden yatırımcının ilgisi üzerimizde. Bodrum zaten yıllardır turizm sektörüyle iç içe konumda. Küçük büyük tüm esnaf turizm sektörünün içinde yetişmiş ve bu konuda deneyimli. Denizcilik açısından da önemli bir liman kenti özelliği taşıyoruz. ‘Mavi Yolculuk konusunda rakibimiz yok’ diyebilirim. Geçmişten günümüze uzanan bir gelenek olan ahşap yat ve guletler konusunda da üretimler devam ediyor. İçmeler ve Tavşan Burnu’ndaki tersanelerde yatlar elle yapılıp dünyaya pazarlanıyor. Artık giderek daha çok talep gören motor yat konusunda da yatırımlar yapılıyor. Özel yapım bir motor yat yaklaşık 1.5 yılda tamamlanıyor. Satış fiyatı ise 25 milyon euro civarında. Bu sektör Bodrum’a önemli katma değer kazandırıyor. Pandemide zarar gören turizm sektörüne inat, imalat sektörü hala devam ediyor. Üzerinde durduğumuz bir diğer önemli konu ise kültür turizmi. Burada yerel zenginliklerin tanıtılması ve uygun şekilde ekonomiye kazandırılması önemli. Yalnızca deniz, güneş ve antik kentlerden bahsetmiyorum. Burada folklor, gastronomi, el sanatları, doğa turları ve yerel üreticilerin ürünlerinin her biri ayrı bir değer. Yılın 12 ayı yaşayan bir turizm kenti olmak istiyorsak artık oteller değil, bir destinasyon olarak Bodrum tanıtılmalı. İnsanlar isterlerse 5 yıldızlı otelde, isterlerse de butik otelde, karavanda, hatta çadırda kalabileceklerini bilmeli. Bodrum, kültür-sanat anlamında da birçok etkinliğe ve festivale ev sahipliği yapıyor. Konserler, uluslararası bale ve caz festivalleri, yat yarışları bunlardan bazıları.

KENDİ 24 SAATİNİZİ PLANLAYIN

Bodrum Belediyesi ve BOTAV olarak visitbodrum.com üzerinden önemli bir tanıtım planlaması için altyapı çalışmaları sürdürüyorsunuz. Ne dersiniz?

- Bodrum bir destinasyon olarak tanınıyor. Ancak, Bodrum’un imajını ve insanların zihnindeki algısını doğru yönetmemiz gerekiyor. Başkanlığını yürüttüğüm Bodrum Tanıtma Vakfı’nın (BOTAV) bünyesinde sadece oteller vardı. Biz; sağlık, eğitim ve diğer sektörlerden kurumları da bu bünyeye dahil ettik. Hep birlikte dünyada ilk örneğini Londra’da gördüğümüz visitbodrum.com adlı bir web portalı oluşturduk. Bu yalnızca bir web sitesi değil. Aradığınız tanıtım, gezi, aktivite, konaklama, yeme-içme ve daha pek çok şey hakkında bilgi bulabileceğiniz, ilgili kurumlarla iletişim kurabileceğiniz bir portal olarak kurgulandı. Turistlerin kendi 24 saatlerini planlayabilecekleri, etkinlik takvimi oluşturabilecekleri, rezervasyon yapabilecekleri online bir Bodrum platformu. İçinde kullanıcı yorumları ve değerlendirmeleri de olacak. İsteyenlerin interaktif şekilde kendi gezi notlarını ve fotoğraflarını yükleyebilecekleri bir blog bölümü de olacak. Destinasyon pazarlamasını artık dijital platformlara da taşımamız gerekiyordu. Bu konuda bir ekip oluşturduk. Bizzat Londra’ya gidip yetkililerle görüştük. Detaylı incelemelerde bulunduk ve bilgi aldık. Bir ekip sadece web sitesini inceleyerek bize yapılması gerekenler hakkında rapor sundu. Bizler de, ‘Bu siteyi Bodrum’a nasıl uyarlarız?’ diye toplantılar gerçekleştirdik. 7-8 aylık bir ön araştırma ve planlama dönemi yaşadık. Şu anda içerik hazırlanıyor. Siteyi 2021 Mayıs’ta hizmete açmayı istiyoruz. Site ilk aşamada Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hazırlandı. 8 dile hazır bir altyapı kuruldu. İçinde bin 827 ayrı başlık bulunacak. visitbodrum.com kurulduktan sonra da ayrı bir ekip sürekli olarak güncelleme yapacak.

TURİZMİ TARIMLA ENTEGRE ETTİK

Bodrum’un bilinen değerlerinin yanı sıra önemli bir tarım potansiyeli de olduğunu biliyoruz. Bu konuda hangi çalışmalara imza atıyorsunuz?

- Dünya turizm sektörü tarafından yakından takip edilen, dünyanın en önemli destinasyonlarından Bodrum’da göreve geldiğimiz günden bu yana aradan geçen 20 aylık süreçte pek çok şey yaptık. Bodrum tarımının ve çiftçisinin kalkınması, katma değerli üretim için çok önemli şeyler yapıyoruz. Tarım, Bodrum ekonomisi için olmazsa olmazımız. Biz, turizmi tarımla entegre ederek çeşitlendirmek için yola çıktık. Bodrum’da ‘Tarımsal Kalkınma Hamlesi’ başlattık. İlk olarak Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nü kurduk. Ardından, Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinin, STK ve kamu kurumu temsilcilerinin katılımıyla Aralık 2019’da bir Tarım Çalıştayı düzenledik. Sonuç bildirgesi bizim için bir yol haritası oldu. 5 yıllık ‘Tarımsal Kalkınma Planı’ kapsamında ekolojik ve kırsal turizm konusunda çalışmalarımızı başlattık. Bodrum’un tarım ve turizm envanterini çıkarıyoruz. Katma değeri yüksek ürünleri belirliyoruz. Bodrum’un endemik bitkilerini tespit ederek, bunları katma değerli ürünler haline getirmek için çalışma başlattık. Üretici destekleme ve hibe programımızı başlattık. Uzmanlarımızla, üreticimize danışmanlık ve eğitim hizmeti sunuyoruz. Atıl kalan binlerce dönüm boş arazinin tespitini yaptık. Belediye mülkiyetindeki tarım arazilerini üretime açtık.

KADIN ÜRETİMİNİ DESTEKLİYORUZ

Üreticinin desteklenmesini de önemsiyorsunuz... Üretici odaklı çalışmalarınızdan söz eder misiniz?

- Evet. Bu nedenle Bodrum’un ilk üretici destekli Tarım Koopertifi-TARKO’yu kurduk. TARKO’nun satış ofislerini Belediye kafelerimizde açtık. TARKO, kadın üretiminin desteklenmesi konusunda çalışmaya başladı. Üreticinin kendi pazarını oluşturması için çalışma başlattık. Üretici pazarları kurduk. Her hafta dört farklı mahallede kuruluyor. Bahçeyakası’nda Tarım AR-GE ve Yerel Tohum Merkezi’ni hayata geçirdik. Atalık tohumlarımızı çoğaltmaya başladık. Tritikale ve Karakılçık buğdayı üretimimiz sürüyor. Tıbbi aromatik bitkilerin üretimine başladık. Önümüzdeki günlerde bölgeye bir ‘Tarım Enstitüsü’ kazandırmak için proje hazırlığımız devam ediyor. Arı yetiştirme merkezi kurarak üreticileri apiterapi ven apiturizm konusunda destekleyeceğiz.
Kırsal turizme yönelik konaklama tesisleri oluşturulacak. Agro-turizm için imar planlama çalışmaları öncülüğümüzde yapılacak. Arazi büyüklüğü 5 dönümün üzerinde olan mandalina bahçeleri, zeytinlik ve üzüm bağlarına sadece kırsal turizme yönelik konaklama tesisleri yapılacak. Yağmur suyu hasadı için Karaova’da göletler inşa edeceğiz. Tarımsal atıkların geri dönüşümü konusunda sistem oluşturacağız. Tarım üretimi konusundaki örnek işletmeleri destekleyeceğiz. Kamu ve özel yatırımlar için bölgenin cazibesini yükselteceğiz. Dünyaya Bodrum’un hiç bilinmeyen öteki yüzünü anlatacağız.

DENİZ, KUM, GÜNEŞİN DIŞINA ÇIKMALIYIZ

Sizce Bodrum, turizmdeki gerçek potansiyeline ulaştı mı?

Bodrum deniz, kum ve güneşten ibaret değil. Sayısız turizm enstrümanına sahip. Ancak bugüne kadar bunları doğru şekilde değerlendiremiyordu. Sadece tarım turizmiyle değil, kültür, spor, sağlık ve gastronomi turizmleri ile de çeşitlendirilebilecek bir potansiyele sahibiz. Sürdürülebilir turizm yapmak istiyorsak, turizmi deniz-kum ve güneş olarak tanımlamayı bırakmamız gerekiyor. Bodrum, agro-turizm için gerekli kriterlere sahip. Kırsal hayata özlem duyan misafirlerimizin tarımsal aktivitelere doğrudan katılabileceği, doğayla iç içe olabileceği, günlük taze ve sağlıklı gıda temin edebileceği, hatta bu ürünleri yetiştirebileceği bir turizm bölgesi olacağız. Tarım bizim doğal kaynağımız olduğu kadar aynı zamanda kültür mirasımız. Geleneksel mutfağımız dünyanın belki de en zengin mutfağı. Bütün bunları agro-turizm hedefinde birleştirerek Bodrum’u bu yönüyle de dünyaya tanıtmamız gerekiyor.

KADININ İŞ GÜCÜ ÖN PLANA ÇIKIYOR

Agro-turizmin Bodrum’a ne gibi katkıları olacak?

Öncelikle yeni istihdam alanları yaratılacak. Kadın iş gücü ön plana çıkacak. Atıl durumdaki iş gücü aktif hale geçecek. Tarım ve turizm gelirleri artacak. Kırsalda nüfusun azalmasının önüne geçilecek. Doğal yapıyı ve çevreyi koruyacak. Pandemi gibi olağanüstü koşullarda gıda zincirinin bozulmasının önüne geçilecek. Belediye olarak Yerel Tohum Merkezi’mizi açtık. Şimdi Tarım Enstitüsü için hazırlıklarımız sürüyor. Ürün depolama, kurutma, işleme ve pazarlama konusunda tesisler inşa edeceğiz. Kırsaldan sahile tarım turizm koridoru oluşturmayı hedefliyoruz. Pansiyonculuğu canlandırmak için yatırımı teşvik edeceğiz.

LEZZETLİ ROTALAR

Turizmin yılın 12 ayına yayılması için çalıştığınızı ifade etmiştiniz. Bu konuda neler yapılması gerekiyor?

Turizm ve tarım her alanda birbirini tamamlayan sektörler. Bir tarafta temel gıda ürünlerinin yoğun olarak tüketildiği hizmet sektörü var, diğer tarafta ise bu sektörün temel girdilerini temin eden bir üretim sektörü var. Bir destinasyonun tarım ürünleri ne kadar çeşitlilik ve özgünlük arz ederse, turizm talebi de olumlu etkilenir. Her ikisi de iklimle ve doğal kaynaklarla paralel ilerleyen sektörler. Bütün bunlara bakarak, Bodrum’da turizm ve tarım yapılanmasının birlikte planlanması gerektiğini düşünüyoruz. Yani tarımı ve turizmi entegre etmek, bütünleştirmek istiyoruz. Bu, verimli tarım alanlarının turistik işletmelere terkini de önleyecek. Yapılaşmanın önüne geçecek. Bodrum turizmden önce tarımla geçimini sağlayan bir kentti. Bir balıkçı kasabasıydı. Narenciye, arıcılık, tütün ve incir başlıca gelir kaynaklarıydı. Bunu canlandırmak görevimiz. Gastronomi turizmini için ‘Lezzet Rotaları’ oluşturacağız. Bodrum markalı ürünlerin dünyaya satış-pazarlamasını yapacağız. Üreten iş gücünün sadece üretimden değil, turizmden de kazanmasını sağlayacağız. Yılda ortalama 1-1.5 milyon turiste ev sahipliği yapıyoruz. Hedefimiz bunu 2.5 milyona yükseltmek.