Adnan Kaya ve Mete Tamer Omur’la Şezlong Sohbetleri "Bu işin mayasında bolca fayda var"

ŞEZLONG Sohbetleri’nin bu sayıdaki konuğu ‘Bambi’ lakaplı Burçin Orhon Uygur’la Ağaçlı’daki Ruhi Bey Kahvaltı Evi’nde buluştuk. Biraz Kuşadası’nı, biraz Ada’da yaptıklarını, biraz da yaşama dair çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Konservatuvar mezunu olan ve dans hayatına klasik baleyle başlayan, bu alanda sayısız esere imza atan Uygur, daha sonra buna oryantal dansı da ekledi. Doğu ve batı kültürünü en iyi şekilde sentezleyerek kendi sitilini yaratarak adından söz ettiren Burçin Orhon Uygur, 1995’te tiyatrocu Süheyl Uygur’la evlendi. Süreç içinde oyunculuk yapan, 2007’de İstanbul’da dans okulu açan Uygur, Kuşadası ile tanışmasının Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nın yapıldığı ilk yıl olduğunu söylüyor.

Burçin Orhon Uygur, Kuşadası’na ilk kez Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nın yapıldığı yıl gelmiş.

İSTANBUL-KUŞADASI TRAFİĞİ
Yıllar içinde de Ada’yla bağı kopmayan Burçin Orhon Uygur’un Kuşadası macerası önce haftanın belirli günlerinde İstanbul’dan gelip giderek devam etmiş. Her salı İstanbul’dan çıkıp Ada’ya gelip, çarşamba-perşembe günleri dans dersleri verdikten sonra geri dönen Uygur, ilerleyen zamanda İstanbul’daki dans okulunu kapatarak Kuşadası’na temelli yerleştiğini belirtiyor ve ekliyor: “Sakatlanma adına ciddi sağlık sorunlarım vardı. Bu nedenle dans okulu kapandı. Şimdilerde çok fazla ders vermiyorum ama arada work-shoplar oluyor.”

ÇOCUKLARI KÖYLERİNDEN ÇIKARACAK
Kuşadası’nı çok seven ve Kent Konseyi’nde Kültür ve Sanat Meclis Başkanı olan Burçin Orhon Uygur, para kazanacağı işlerden ziyade kamu hizmetine yönelmiş. Bu kapsamda da yaptıklarını ise şöyle paylaşıyor: “El işine çok meraklıyım. Bu mantıkla Ruhi Bey’de bir atölyemiz var. Burada ürettiğim ürünlerin gelirini Kuşadası İmece Derneği’ne veriyorum. Güzel işler yapıyorlar. Gerçek anlamda ihtiyaç sahiplerini buluyorlar. O nedenle ben de gönül rahatlığıyla el işinden gelen gelirimi buraya bağışlıyorum. Bu işte yalnız değilim, başka kadınları da örgütlüyorum. İnsanlara, topluma, yaşadığım yere, ülkeme bir faydam olmasını çok önemsiyorum. Bu kapsamda, ‘bin çocuk, bin kazak’ dedik. Çocuklar için kazak ördük. Yine Türkiye’nin 81 ilinden kadınların yaptığı el işi motiflerinden 10 metreye 5 metre ‘Türk Kadınının Motif Ormanı’ isimli projeyi hayata geçirdik. Türkiye’nin dört bir yanından gelen motifleri birleştirerek Kervansaray’da sergiledik. Şimdi, köyünden çıkmayan çocukları ağırlamaya hazırlanıyoruz. Hem denize girecekler, hem de sanatla ve müzikle buluşacaklar.”

MOTOR KULLANMAYA BAŞLADIM
Kuşadası’nı çok seven, “Burada hayat bana hafif geliyor” diyen Uygur, Ada’da 60 yaşından sonra motora binmeye başladığını paylaşıyor. “Ada sizin için ne ifade ediyor, insanlar buraya neden gelsin?” sorumuza ise yanıtı şöyle oluyor: “Motor kullanmaya başladım, ki bu İstanbul’da yapılabilecek bir şey değil. Ayağımda terlik, üstümde rahat bir şeyle dolaşabiliyorum. Elbette zorlukları var ama Ada’da hayat çok kolay. İnsanlar sakin ve samimi. Tabii ki herkesin aynı beklentiyi bulması mümkün değil. Özellikle sanatçı camiasının Bodrum ve Çeşme’yi tercih ettiği ortamda ben ‘Kuşadası’ dedim. Bodrum, İstanbul’un bir uzantısı gibi. Çok büyük bir yer. Her yer bina. Çok kalabalık ve pahalı. Tabii şimdi Kuşadası’na gelenlerin şöyle bir eleştirisi var: ‘Kent beton.’ Evet, ilçe merkezine gidersen beton. Ama çevreye giderseniz yeşil bir doğa sizi bekliyor. Kilometrelerce uzunlukta sahil bandı var ve dilediğiniz yerden denize girebilirsiniz. Bunun için de para vermek zorunda değilsiniz. Çok makul bir yer ama son yıllarda emlak fiyatı özelinde bir artış var. Ama 5 bin liraya kiralık ev bulabilirsiniz. Bunu sosyal medyada paylaşınca herkes ayağa kalktı.”

 
BURANIN KEYFİNİ SONUNA KADAR YAŞIYORDUM
“TATİL Kuşadası’nda hayatın içinde” diyen Burçin Orhon Uygur, ekliyor: “Gün içinde denize girip yüzüyorum. Burasının keyfini sonuna kadar yaşıyorum. Bazen kentte yaşayanlar bunu ıskalayabiliyor ama ben keyfini yaşıyorum. Bulduğum fırsatı değerlendiriyorum. Sergilere, gösterilere gidiyorum. İstanbul’da sosyetik yaşıyorduk. Burada daha farklı yaşıyoruz. Kuşadası farklı bir lokasyon.”

 
EV İŞİ YERİNE TAMİRAT
TEMELİNDE fayda olan her şey Burçin Orhon Uygur için hobi. İnsanlar için organizasyonlar düzenliyor. Eskiden haftada üç kitap bitirse de bu aralar çok okumayan ama bol bol yazan Uygur’un ‘Maria Puder Olmak’ isimli bir de kitabı bulunuyor. Davutlar’da kızlarıyla yaşayan Burçin Orhon Uygur, yemek yemeyi çok sevse de yapmaya da bir o kadar uzak. “Tamirat, tadilat, boya yapayım ama ev işi bana göre değil” diyor.

İKİSİNDEN BİRİ
* Yürüyüş / Koşu
* Susmak / Konuşmak
* Klasik / Modern
* Dobra / Politik
* Samimi / Mesafeli
* Kitap / Dergi
* Doğa / Konfor
* Kedi / Köpek
* Çay / Kahve
* Et / Ot
* Disiplinli / Rahat

KİMDİR?
* Burcu: Balık
* Eğitimi: Konservatuar
* Medeni durumu: Evli, üç kızı var.