Güncelleme Tarihi:
* Mutfağa da çok meraklı olan Fedon’un elinden her yemek geliyor. Fanatik derecede yemek programlarını izleyerek kendince denemeler yapıyor. Deniz ürünlerine çok düşkün olsa da gut hastalığı nedeniyle pek yiyemiyor.
ADA HEP BİR NUMARAYDI AMA
“Klasik olacak ama Bodrum anlatılmaz yaşanır” diyen Fedon, söyleşimizin startını veriyor. Aslında İstanbul Büyükadalı olduğunu söyleyen Fedon, Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri olan bir yerde büyüdüğünü, gençlik ve delikanlığının geçtiğini belirtiyor ve ekliyor: “40 yıl öncesine kadar benim için Büyükada hep 1 numaraydı. İlk evim oradaydı. 1991’de Bodrum’a çalışmaya geliyordum. Ama sonra buraya aşık oldum. Ve sonra geliş o geliş... Ben de Bodrumlu oldum.”
* Birçok ilkin mimarı olan Fedon’un sandığında birçok ödül bulunuyor. “Çocuklarıma en büyük mirasım” dediği bir ödülün ise kendisi için ayrı önemi ve anlamı olduğunu söylüyor. “Türk-Yunan Barış Elçisi olarak Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü’nü aldım” diyerek, bunun çok önemli olduğunu paylaşıyor.
YAŞLANIP İHTİYARLAMIYORUM
Bu söyleminin arkasında yaş faktörünün olmadığını özellikle vurgulayan Fedon’un, “Adam yaşlandı böyle konuşuyor” diyenlere yanıtı ise şöyle: “Hayır öğle değil. Ben hala yaşlanıp ama ihtiyarlamayan bir adamım. Yaş alıyorum. İhtiyarlamadan yaşamak çok önemli. Benim içimde hala o çocuk var. Burada güzel yaşıyorum. Bodrum’u ‘lay lay lom’ kenti olarak tanıtanlar, ananlar var. Buna katılmıyorum. Türkiye’nin tarih kokan, medeniyet kokan, bambaşka bir yeri. Özetle Herodot’un memleketi. Her yerden tarih fışkırıyor. Sualtı dalışı ve zenginlikleri... Avrupa’ya ilk ihracat yapan yer burası. Sünger ve üzüm... Denize yakın yerler modern ve açık fikirli yerler. Ben dalıyorum, geziyorum. Bodrum başka bir yer. İstediğin şekilde yaşayacağın bir yer. Dağıtmak istiyorsan dağıt. Uyumak mı istiyorsun uyu. Para mı harcamak istiyorsun harca. ‘Hayır belirli bir bütçem var, Bodrum’da yaşamak istiyorum’ diyene de seçenek sunuyor. Burada her şey var. Dolayısıyla böyle bir yerde olmaktan ve yaşamaktan son derece mutluyum.”
* Büyükada’dan Sedefadası ile Heybeliada’ya yüzen Fedon’un sporla da arası hep iyi olmuş. Basketbol oynamış ama boyu kısa diye yedek kalmış. 100 metrede Türkiye ikinciliği var. Sualtı, yürüyüş... İyi de balıkçı olduğunu söyleyen Fedon, beyin ameliyatı, by-pass, böbrekte kanser, KOAH ve gut hastalıklarına rağmen bugün yaşamasının Tanrı’nın ona verdiği bir lütuf ve yaptıklarının karşılığı olarak görüyor. Ve ekliyor, “En büyük ilaç ise sevgi.”
BODRUM PAHALI DA OLMALI
Aslında sezonun başladığını artık tüm Türkiye, Fedon’un Bodrum’da denize meşhur atlayışıyla öğreniyor. Öyle ki viral olmuş bir konu bu. Sezonun bir diğer habercisi ise pizza, lahmacun ya da yüksek beach fiyatları. Fedon bu algıyı da yanlış buluyor: “Lahmacun 500 lira deniyor. Evet bu da olacak. Git, Komşu’ya da bak! Mikanos ve Santorini’de bir şişe su iste bakalım. Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın da dediği gibi Bodrum’un pahalı yerleri de olacak, olmalı da... Yoksa turist gelmez. Adam süt banyosu yapıyor. Bana ne! Bir oda 2 bin 500 euro. Otelde yer yok. Ama topluma öyle bir anlatılıyor ki, ‘Bodrum’da lahmacun 500 lira, oda fiyatı 2 bin 500 euro, şezlong parası 3 bin lira.’ Eee, bedavası da var. Buyur yaşa. Bunu doğru bulmuyorum. Bu kadar ‘vur abalıya’ diye gidilmesini doğru bulmuyorum. Pahalı algısı üzerinde gündem yapılmamalı. Tabii ekonomik sıkıntıların adresi Bodrum değil. İstanbul’da bamya 100, burada 60 TL. 40 bin liradan başlayan kiralık ev de var, 7-8 bine de... Dünyaca tanınan bir yer burası. Altyapısı maalesef çok zayıf olan bir yer. Bu kalabalığa yetişemiyor. Elektrik, su yetmiyor. Ama sen burayı öyle bir yapacaksın ki turist yağsın.”
“Marina sayılarını artırmak lazım” diyen Fedon, Bodrum’u ‘cennetin fragmanı’ olarak tanımlıyor. Burayı sevdiğini ve çok mutlu olduğunu da sözlerine ekliyor.
* Fedon, kış aylarını İstanbul Suadiye’de geçiriyor. 4 aylık süreçte adaları dolaştığını söylüyor, “O 4 ay beni boğuyor. Bir an önce Bodrum’a dönmek istiyorum” diyor.
TEVAZU GÖSTERMEDEN VEFA BEKLİYORUM
BODRUM’la özdeşleşen Fedon, burada yaşamaktan çok mutlu. Son seçimlerde oyunu da burada kullanmış. Yani son dönem turistik ilçelerin belediye başkanlarının, “Nüfusunuzu da buraya alın” söylemi Fedon özelinde gerçekleşmiş. Ama vefa noktasında biraz ‘kırgın’ yorumunu yapabiliriz. Çeşme’de Fedon Koyu olduğunu hatırlatan ünlü isim, “Ben öldükten sonra yaşadığım sokağa ismimin verilmesinin bir anlamı yok. Çeşme bir şey düşünüyorsa, Bodrum da düşünmeli. Yıllardır Bodrum için çok şey yaptığımı düşünüyorum. Hiç de tevazu göstermeden vefa bekliyorum. Benim bir maddi beklentim de yok. Vatanıma olduğu gibi Bodrum’a da bir borcum olduğunu düşünüyorum. Keyif yapıyorum, mutluyum, geziyorum. Ben buraya bir şey yapayım. Açıkça da davet yapıyorum. Ben bir denize atladım, Türkiye ayağa kalktı. Hafife alınacak biri değilim yani. Sevilen bir popülerim. Ben kenarlara itilecek biri değilim. Bana para verme, halk konseri yap. Girişi de 5 lira olsun. Bu parayla da fidan dik. Bunu ben yıllarca birçok yerde yaptım. Büyükada bunun şahidi” diyerek, “Şimdi niye Bodrum için yapmayayım?” diye soruyor.
* Bu söyleşinin gerçekleşme noktasında emeği olan bir isim de Fedon’la benzerlikleriyle dikkat çeken oğlu Theo Kalyoncu. Theo, babasının yanık tenini girişime çevirmiş. Yıllarca kendi kremini kendisi hazırlayan Fedon’un bu uğraşı yeni bir girişimin fitilini ateşlemiş. Fedon, “Theo çok istiyordu. Bir arkadaşıyla yola çıktılar. Fedon Bronz markasıyla güneş kremi ve yağıyla herkesi bronzlaştıracaklar. Ben de madem ismimi kullanacaksınız, ‘Bana bir sakal atın’ dedim ve süreç başladı” diyor.
BEŞ ARABA, 4 MOTOSİKLET
“BİR yazlık bir de kışlık evim var. Bodrum’da da kirada oturuyorum” diyen Fedon’un bu hayattaki en büyük tutku ve hobileri ise otomobil, tekne ve motosikletler. “80 yaşına geldim ama hala motosiklet kullanıyorum” diyen sanatçı, sürat teknesi, balıkçı sandalı, 5 otomobili, 4 de motosikleti bulunduğunu paylaşıyor. Herkes ev, arsa alırken o da en büyük tutkusu olarak gördüğü bu araçlara yatırım yapıyor. “Bir insanın 5 arabası olur mu?” sorusuna da, “Tutkusu olursa olur” yanıtını veriyor.
HER KESİMİN GELMEK İSTEDİĞİ YER AMA ORTA SINIF ARTIK ZORLANIYOR
ASLINDA hemen hemen herkesin hayalinde bir kıyı kasabasına yerleşip yaşamak isteği var. Bu daha çok geçmişte emeklilik projesi gibiydi. Ama pandemiyle birlikte artık genç ya da emekli herkesin ortak arzusu bu yönde. Birçok kişinin Bodrum’a gelme isteği noktasında da Fedon şunları söylüyor: “Benim kızım öğretmendi. ‘Bana bir iş ayarla. Bodrum’da yaşayalım, çocuğum orada büyüsün’ dedi. ‘Tamam’ dedim. İngilizce öğretmeni kızım. Ama o süreçte eşinin Dubai’ye tayini çıktı. 15 yıl orada kaldı. Bu gençlerin isteğiydi. Benim yaş grubum da huzurla yaşayacağı yer arıyor. Tabii pandemi ve deprem buraya çok insan kaçırdı. Parası olan geldi, fiyatlar iyice arttı. Orta sınıf için biraz ulaşılmaz oldu. Kiralarda astronomik artışlar var. Bir bayramda geliyor orta sınıf. Bu kez de ‘Gelmeyin’ deniyor. ‘Trafik’ deniyor. Gelsinler.”
TERZİLİKTEN SAHNELERE
FEDON Kalyoncu, 19 Ağustos 1946’da İstanbul’da doğmuş. Babası Rum, annesi Ermeni. Dayısı Yeşilçam oyuncusu Nubar Terziyan... 1962’de Zoğrafyon Rum Lisesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakmış. Bunun arka planında da birçok neden var aslında. Bir neden de deniz subayı olma arzusu için yazdığı dilekçelerin karşılıksız kalması. Türkiye’de ilk renkli fotoğrafı basan isim olduğunu söylüyor. Bunun için de 17’sinde yurtdışına eğitime gitmiş. 1962 ve 1972 yılları arasında sinema sektöründe dayısının tüm karşı çıkmalarına rağmen çeşitli işlerde çalışmış. “Baktım yoldan çıkıyorum, baba mesleğine döndüm, terzi oldum” diyen Fedon, terzilikle başlayan macerayı da bir tekstil fabrikasına dönüştürmüş. Babası ve eniştesiyle birlikte 400 kişinin çalıştığı bir fabrika. Ama mutlu olmayınca bu kez de 1987’de Zorba Taverna’yı açmış ve sahne hayatı böylece başlamış. Birçok ilke imza atan isim, TRT’de Yunanca şarkı söyleyen ilk kişi unvanına da sahip. Bu ülkede hep ‘öteki’ olarak görüldüğünden de dert yanan Fedon, “Ben birçok kişiden daha iyi Türküm. Dedem Kleanti Kalyoncu, Çanakkale Savaşı’nda şehit oldu. Babam 5 yıl askerlik yaptı. Ben gönüllü askerlik yaptım. Vergisini ödeyen biriyim. Öyle ki 13’üncü sırada oldum” diyerek, bu kış çıkmasını beklediği kitabında tüm bunların yer alacağını aktarıyor. ‘Bir Avuç Biz’ isimli kitapta, sıkıntıdan mutluluğa birçok detayın yer aldığını sözlerine ekliyor.
DİNLEYENİ ALDATMAYA GEREK YOK
ÇOK kitap okuyan biri olmadığını paylaşan Fedon, ara verdiği zaman daha önce okuduğu kısımları unuttuğunu söylüyor ve ekliyor: “Ama çocukken de böyleydim. Ben daha çok bana fikir veren, yol gösteren kitapları okuyorum. Atatürk’ün kitaplarını okudum. Ama güzel şiir, şarkı yazarım. Bodrum için de şiir ve şarkılarım var ama kamuoyuyla paylaşmadım. Fedon olduktan sonra onun yüzde 10 düşüğünü yapamıyorsunuz. Sanat hayatım boyunca 5 albüm yaptım. O şarkının yerini dolduramadıktan sonra dinleyeni aldatmaya gerek yok. Aşığınım tam 40 senedir gidiyor. ‘Gündemde olmazsın, aramazlar’ diyenler de oldu ama zaman hep beni haklı çıkardı. ‘Daha ne arasınlar?’ diyorum. İşleri geri çeviriyorum. Türkiye’yi Rumca şarkılar söyleyerek dolaştım. Bir ekol yarattım. Bu arada kitap okumasam da sinema filmi izlerim. Orada da oyuncunun çok yönlü olmasını önemserim” diyor.
İKİSİNDEN BİRİ
* Yürüyüş / Koşu
* Susmak / Konuşmak
* Klasik / Modern
* Dobra / Politik
* Samimi / Mesafeli
* Kitap / Dergi
* Doğa / Konfor
* Kedi / Köpek
* Çay / Kahve
* Et-balık / Ot
* Disiplinli / Rahat
KİMDİR?
* Burcu: Aslan
* Eğitimi: Zoğrafyon Rum Lisesi’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı.
* Medeni durumu: Evli, bir kızı bir oğlu, 20 yaşında da torunu var.
* Tuttuğu takım: Fenerbahçe