Adnan Kaya ve Mete Tamer Omur ile Şezlong Sohbetleri "Bir köyü güzelleştirmekle kalmadı önemli bir turizm durağı da yaptı"

YILLAR önce başına taktığı güzellik tacını bugün çevresini güzelleştirmek için kullanan ve neredeyse bir köyün kaderini değiştiren Caferli’nin kraliçesi Nazlı Deniz Kuruoğlu ile ‘Şezlong Sohbetleri’ yapmak için N. Deniz Evi Şale’de buluştuk. Kariyer yolculuğundan Kuşadası’na gelişine ve burada verdiği mücadeleye kadar birçok konuyu konuştuk. İstanbul’da doğup büyüyen Kuruoğlu, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Devlet Opera ve Balesi’nde çalışan ve mesleğini çok seven Nazlı Deniz Kuruoğlu, sahnede yaşadığı bir sakatlık sonrasında baleye veda etmek zorunda kalmış. Bu talihsiz olayın ardından, mezun olduğu üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamış. Tabii tüm bunları yaparken bir hayali de çiftlik sahibi olup çiftçilik yapmamış.

HAYALİ ADA’DA GERÇEK OLDU
Kuşadası ile tanışmasının 1982’de olduğunu söyleyen Kuruoğlu, Avrupa Güzellik Yarışması kapsamında güzellerle birlikte Kervansaray’a geldiklerini anlatıyor. Hem Türkiye, hem de Avrupa güzeli tacının sahibi olan Deniz Nazlı Kuruoğlu, Ada’yla tanışmasının devamını getirmiş ve o yıl ailesi Güzelçamlı’ya bir ev yapmış. Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Park nedeniyle burayı tercih ettiklerini paylaşan Kuruoğlu, “Bu evin varlığıyla yazları özellikle Kuşadası’na gelip gitmeye başladım. Tabii benim tüm bu koşuşturmaca içinde bir hayalim de çiftçi olmaktı. Bir çiftliğimin olmasını çok istiyordum. Bu hayalimi de emekli olduktan sonra 2000’li yılların başlarında gerçekleştirdim. Ve yol bizi bu kez Caferli’ye çıkardı. Küçük bir ev yaptık” diyor.

* Caferli’nin tekrar köy olması için girişimlerin sürdüğünü söyleyen Nazlı Deniz Kuruoğlu, “Köydeki yeni binaların taş bina olması adına da mücadele verdik. Bu onaylandı. Önemli bir kazanım” diyor.

KÖYLÜLER İLK BAŞTA KOVDULAR
Caferli’ye dışarıdan gelen ilk yabancı olan ve agroekolojiyle zeytincilik yapmaya başlayan Nazlı Deniz Kuruoğlu, ilk başta köyde bir dirençle karşılaşıyor. “Beni kabullenmediler” diyen Kuruoğlu, o süreçle ilgili düşüncelerini ise şöyle aktarıyor: “Bir film gibiydi... Tehdit ettiler, kovmaya kalktılar. Ama bir süre sonra amacımı anladılar ve içlerine kabul ettiler. Benim amacım bulunduğum yere de bir katkım olmasıydı. Sadece kendi hayalimi gerçekleştirmekle kalmayıp çevreme de bir faydam olsun istiyordum. Tam bu mücadelelerin içinde 2014’te Büyükşehir Yasası ile Caferli’nin köy statüsü değişti ve mahalle olduk.”

* Turizm bölgelerindeki pahalı algısını da değerlendiren Nazlı Deniz Kuruoğlu, “Bu mantık, yere ve sunuma göre değişebilen kavramlar. Ada bu anlamda geniş seçenek sunabiliyor ama Caferli bölgenin artık en pahalı yeri oluyor. Butik bir yeriz. Bunun da bir bedeli var. Eskiden kimse burayı bilmezdi. Şimdi popüler bir lokasyon oldu” bilgisini paylaşıyor.

CAFERLİ’Yİ ŞENLENDİRDİ
Bu değişim yeni bir mücadelenin ve değişimin fitilini ateşlemiş. Statü değişikliğiyle birlikte Nazlı Deniz Kuruoğlu da köyün doğalığını koruyarak turizm ve agroekolojik tarım yapma hedefiyle 2014’te Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’ni kurmuş. Bu adımla birlikte geçmişte tohumlarını attığı bir değişim hareketi başlatmış. “Köyü ekoturizm merkezi yapmak adına evleri boyayarak işe koyulduk. Cevremizi güzelleştirdikten sonra Caferli Güz ve Çevre Şenlikleri düzenlemeye başladık. Sanatı köye getirdik. Birçok ünlü isim köye konuk oldu. Şenlik sürecinde 10 bine yakın kişi ziyaret etti. Köyü bilinir bir hale getirdik. Tabii asıl amaçlarımızdan biri olan köyün tekrar eski statüsüne dönmesi ve tarım arazilerinin yeniden Caferli’ye kazandırılması adına verdiğimiz mücadelemiz de devam ediyor” diye konuşuyor.

* Nazlı Deniz Kuruoğlu, 2000 yılından itibaren çiftçilikle uğraşıyor ve hiç ilaçsız agroekolojik tarım yapıyor. Caferli’de pansiyon ve brunch hizmeti verilen N. Deniz Şale adındaki mekanında çoğunluğu kendisine ait agroekolojik ürünleri sunuyor. Plastikten uzak, doğa ve doğal alanları koruyan, iklim değişikliği ile ilgili özel hassasiyeti olan biri olarak yaşıyor.

 
BU KÖYÜN İŞLETMECİLERİ SADECE KADINLAR
NAZLI Deniz Kuruoğlu, Caferli’de sadece köyün turizme açılması ya da agroekolojik tarım yapması için mücadele etmemiş. Köydeki kadınların da ev ve tarla arasında bir hayatı olmaması adına yoğun mesai harcamış. Bunun için de restore ettiği bir yapıda hayata geçirdiği N. Deniz Evi Şale ile birçok kadına iş kapısı açmış. Hikayenin devamını kendisinden dinliyoruz: “Burada köy kadınlarının çalışması adına bir model yarattım. Bir gün tarla, bir gün ev işi, bir gün dinlenme şeklinde geçen hayatlarına bir de burayı ekledik. İlk başta neredeyse köydeki kadınların yarısı bu restoranda çalışıyordu. Sonra burası birçok kadına rol model oldu ve kendi yerlerini açmaya başladılar. Benimle birlikte köyde 5 girişimci kadın var. Aralarında ihracat yapan bile mevcut. Köyün kahvesi de bir kadın arkadaşımızın. Köyde sadece kadınlar işletmeci. Ekonomiye kadınlar yön veriyor.”

* Kuşadası’nda kışları da bir yaşamın olduğuna dikkat çeken Nazlı Deniz Kuruoğlu, “Birçok etkinlik, organizasyon, konserler yaza göre planlanmış. Ama kış döneminde bu etkinliklerin yapılacağı kapalı bir alanımız yok” diyerek, bu anlamda önemli bir ihtiyaç olduğunu anlatıyor.

 
CEVRE VE DOĞA İÇİN DE ÇALIŞIYOR
NAZLI Deniz Kuruoğlu, Kuşadası’nda birçok konudaki girişimlerin hayata geçmesine öncülük edenlerden... Kuşakk Kuşadası Kadın Girişim Üretim ve İşletme Kooperatifi’ni kuran ve bugün yönetim kurulunda görev yapan Kuruoğlu, Tarımda Kadın Kooperatifi’nin de ortaklarından. Kuşadası Çevre Platformu gönüllüsü bir çevre aktivisti olan Nazlı Deniz Kuruoğlu, “Çevre Platformu’nun sosyal medya yöneticisiyim. Kuşadası Sivil Toplum Çevre Dostu katılımcısıyım. Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı olarak çevre konulu şenlikler yaparak halkı bilgilendirme panelleri ve çevre konulu film gösterileri düzenliyorum. Kuşadası’nın tek sulak alanı Kocagöl’ün korunması mücadelesini veriyorum. Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Park için açılan davada davacıyım. Caferli’de tarım arazisinde yapılmak istenen GES projesine karşı açılan davada davacıyım. Aydın Ayçep Çevre Derneği Üyesi olarak Kuşadası’nda tüm etkinliklere ortaklaşa katılım sağlıyorum. Aynı zamanda Kuşadası Ekodost Derneği Üyesi’yim” diyor.

 
DENİZDEN ÇOK FAZLASI VAR DEĞERİNİ BİLELİM
NAZLI Deniz Kuruoğlu’nun her ne kadar Kuşadası ile tanışması güzellik yarışmasıyla olsa da bundan daha eski bir hikayesi var. Babası futbolcu olan ve o yıllarda Göztepe’de oynaması nedeniyle İzmir’de yaşadıklarını ve tatil içn Kuşadası’na geldiklerini söyleyen Kuruoğlu, “O halini de çok iyi biliyorum. Tek katlı evleri hatırlıyorum. Evlerin önünden denize girerdik. Çarşının orijinalliği beni çok etkilerdi. Zamanla tabii çok değişti. O günleri özlemiyor değilim. Burayı sadece deniz olarak görenler var. Oysa burada çok daha fazlası var. Yapılacak çok şey var. Tarih var, sanat var. Tabii Kuşadası’nın değerini de farklı kılmak gerekiyor. Sade bina olarak bir değerlendirme yapılmamalı. Doğal yapıyı korumak da önemli. Hala düzeltilebilecek şeyler var” diyerek uyarıda bulunuyor.

 
BİNİCİLİKTEN YÜZMEYE
NAZLI Deniz Kuruoğlu, pazartesi gününü kendisine ayırmış. Pazartesileri denize giden Kuruoğlu’nun en sevdiği şeylerden biri de çiftlikteki bahçesini sulamak. Tabii ilgi ve merakları bunlarla da sınırlı değil. “Çok hobim vardı. Şimdi yaş durumlarından bazılarına ara verdim. Tüm Türkiye’yi motosikletle dolaştım. Çok gezerdim. Sanatla ilgileniyorum. Geçmişte binicilik yaptım. Atım vardı. Burada da bir dönem köylülerin boşa çıkan atlarıyla gezintiler yaptım. Yüzücüyüm. Uzun yıllar tenis oynadım. Mutfağı da severim. Zeytinyağlılar, salatalar ve et favorim” diye konuşuyor.

 

İKİSİNDEN BİRİ
* Yürüyüş / Koşu
* Susmak / Konuşmak
* Klasik / Modern
* Dobra / Politik
* Samimi / Mesafeli
* Kitap / Dergi
* Doğa / Konfor
* Kedi / Köpek
* Çay / Kahve
* Et / Ot
* Disiplinli / Rahat

 
KİMDİR?
* Burcu: Yengeç
* Eğitimi: Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
* Medeni durumu: Bekar