Adnan Kaya ve Mete Tamer Omur ile Şezlong Sohbetleri "3 asırdır bu topraklardayız"

AHMET Aras doğma büyüme Bodrumlu. Sırasıyla Bodrum Cumhuriyet İlkokulu, Bodrum Ortaokulu ve İzmir Maltepe Askeri Lisesi’nde okumuş. Ardından Kara Harp Okulu’na girmiş. Teğmen rütbesiyle sistem mühendisi olarak mezun olup Konya’da başlayan mesleki kariyerine 2013’te yarbay rütbesiyle nokta koymuş. Bundan 1 yıl önce Kosova’da güvenliği sağlamakla görevli çok uluslu barış gücünde görev yaparken NATO madalyasına layık görülmüş. Emekliliğinin ardından, yıllardır özlemini duyduğu Bodrum’a geri dönerek, Ortakent’te ‘Kefi’ adlı turizm işletmesini hizmete açmış. 2018’de siyasete giren Aras, 1 sene sonra yapılan yerel seçimlerde Bodrum’un 31’inci belediye başkanı seçilmiş. O günden beri canla başla Bodrum için çalışan Başkan Ahmet Aras’la Şezlong Sohbetleri için Turgutreis sahilindeki belediyeye ait çay bahçesinde bir araya geldik. Ama öncesinde, buluştuğumuz yerden görüşeceğimiz yere kadar olan mesafe boyunca gördük ki 7’den 77’ye tanımadığı yok! Herkesle tek tek tokalaşıp hal hatır sorarken, dertlerini de dinleyip çözüm için hemen görevlendirme yapmadan kimsenin yanından da ayrılmıyor. Bodrumlularla iletişiminde samimi, sıcak, sevecen ve çözüm odaklı görünüyor.

ATALARIM 1700’LERDE GELMİŞ
Söze, çocukluğundan bugüne Bodrum hakkındaki düşüncelerini sorarak başlıyoruz. Bizi biraz geçmişe götürerek, atalarının yaklaşık 3 asırdır bu topraklarda olduğunu anlatıyor ve diyor ki: “Genelkurmay’ın ATASE ve Savunma Bakanlığı’nın Osmanlı arşivlerinden bizzat yaptığım tespitlere göre büyük büyük dedelerim Bodrum’u kuran ilk Osmanlı paşalarıymış. Buraya 1700’lerde Mora Yarımarası’ndan gelmişler. 6-7 kuşak öncesinden bugüne baktığımda soyağacımızda karşıma çıkan isimler Bodrum’un gelişim sürecinin de bir özeti gibi... Örneğin; Kızılhisarlı Mustafa Paşa bir denizci. 1710’larda Eğriboz’dan Bodrum’a gelmiş. Kendisi, Evliya Çelebi’nin 1671’de, ‘Hiçbir şey yok’ dediği Bodrum’a tersane, medrese, cami, hamam yaptıran ilk Osmanlı paşası. Keza Cafer Paşa, Akdeniz ve Ege’yi avucunun içi gibi bilen bir denizci. Bodrum Tersanesi’nde ilk kez Osmanlı için gemiler yaptırmaya başlayan bir kaptan-ı derya. Bekir Aras, ürettiği inciri tuzlu suda haşlayıp daha uzun ömürlü ürün elde etmeyi başarmış bir çiftçi. Bodrum incirini İstanbul ve Karadeniz’e gönderen kişi. Kemal Aras, süngerci. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin yapılmasına vesile olanlardan. Ömer Aras, Bodrum’da mandalinanın dedesi. Oğlu Erman Aras, deniz ve topraktan marka çıkaran bir isim. The Bodrum Cup’ın fikir babası, ‘Bodrum Yadigarı’nın kurucusu. Ben de asker, turizmci ve siyasetçi olarak yoluma devam ediyorum.”

SADECE DENİZ-KUM-GÜNEŞ YOK
Bodrum’un sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu hatırlatan Başkan Aras, deniz-kum-güneş üçlüsünün her yerde olduğunu vurgulayarak, “Bodrum’da aynı zamanda zengin bir tarih, dünyanın 7’nci harikası Mozole, kültür, gastronomi, yürüyüş rotaları (85 kilometrelik Leleg Yolu), bağlar, zeytinlikler, yel değirmenleri, eşsiz güzellikte koylar, batıklar vs. var. Keza, mavi turda yine bir markası. Eğlence hayatında yakın coğrafyamızdaki İbiza ve Mykonos’u aratmayacak mekanlara sahip. Bodrum’da otelinden restoranına, giyiminden kuşamına aklınıza gelebilecek her marka mevcut. Yerlisi de var, yabancısı da... Ama bunun yanı sıra çarşı ve pazarları da çok hareketli. İsteyen istediği yerden bütçesine ve zevkine göre alışveriş yapabilir. Daha ekonomik bulduğu tesiste konaklayıp restorana, eğlence mekanına gidebilir. İsteyen beach club tercih eder, isteyen halk plajlarından yararlanabilir” diye konuşuyor.

HERKES BURAYA GELMEK İSTİYOR
Bodrum’un 1960-1975 arasında sanatçı ve aydın göçü, 1984’te kooperatifçiler ve inşaat sektörü göçü, son yıllarda ise ikinci bahar ve beyin göçü aldığına dikkat çeken Başkan Ahmet Aras, “Eskiden Bodrum bir emeklilik projesi iken şimdi artık gençleri de çekiyor. ‘Biz buradan işimizi hallediyoruz, niye büyük şehrin kaosunda yaşayalım’ diyorlar. Start-up ve kuluçka merkezi açmamızı istiyorlar. Türkiye’nin önemli iş insanlarından, ‘Fikir geliştiren ekibimizi getirelim, onlara mandalina bahçeleri içinde rahat ortamlar yaratalım, bilgisayarlarının başında buradan çalışsınlar’ önerileri geliyor. Büyükşehir bile, ‘70 dönüm bir yer var, orayı Silikon Vadisi gibi yapalım’ dedi. Gerçekten de Bodrum’a modern sanat çok yakışır. Burası Herodot’un doğduğu topraklar. Turizm tamam ama biz buraya ne zaman içinde sanatın da olduğu bir felsefe kazandırabilirsek Bodrum’un kimliği o zaman oturur” ifadelerini kullanıyor.

 
ŞİMDİ REHABİLİTASYON ZAMANI
BODRUM’un yüzde 10’u imara açık. Bunun da yarısı yapılaşmış durumda. Yani bir bu kadar daha imara açık bölge var. Başkan Ahmet Aras’a bu konudaki düşüncelerini soruyoruz. Yanıtı çok net: “Biz bu haline bile, ‘Çok yapılaşma var’ diyoruz. Doğru da diyoruz. Çünkü hep kıyıya ve yamaçlara baskı var. ‘Yeter ki deniz görsün’ diye, yüzde 40 eğimli yerlere ev yapıp bizden de hizmet bekliyor insanlar. Bodrum Yarımadası ne yazık ki kültürel ve doğal değerlerini koruyarak gelişememiş. Yoğun göç ve buna bağlı nüfus hareketlerine paralel olarak, tabii rantsal yaklaşımların da etkisiyle istenmeyen bir yapılaşma oluşmuş. Buna rağmen Bodrum yine de birçok yere göre en iyi korunan yerler arasında. En azından 2 kat şartı konulmuş. Biz göreve beldiğimizden bu yana 1 metrakere alanı dahi imara açmadık. Bodrum’da bundan sonra yeni konuta da turizm tesisine de ihtiyaç yok. Bodrum ikisine de doydu. Çünkü Yarımada’nın kaynakları yetersiz. İçme suyundan trafiğe, kanalizasyondan çöpe artık yönetilecek sınırı aşma noktasında. Yeni yerler için ormana, meralara, tarlalara, kültürel alanlara, doğal sit’lere giriliyor. Buna, ‘Dur’ deyip korumamız lazım. Artık rehabilitasyona, iyileşmeye ihtiyaç var.”

 
YIPRATMAYA YÖNELİK SÖYLEMLER
BODRUM’un her yaz sezonu başında olduğu gibi yine ‘çok pahalı’ olduğu iddialarıyla gündeme geldiğini hatırlatıyor, bu konudaki yorumunu alıyoruz: “Bunlar Bodrum’u yıpratmaya yönelik söylemler. Her işletme, bulunduğu lokasyon, çalıştırdığı personel sayısı, kullandığı ürünlerin kalitesi ve verdiği hizmete göre fiyatlandırma yapıyor. Dolayısıyla Bodrum’da her keseye uygun otel de var, restoran da var, beach club da var, eğlence mekanı da var. Bodrum’un en lüks mekanlarındaki fiyatları örnek göstererek, ‘Bir daha gitmem’ mesajları verenlerin Bodrum hakkındaki bilgi düzeyleri belli ki yok hükmünde. Zira, belediyemizin 27 kafeteryasının ve 77 halk plajının günümüz koşullarına rağmen uygun olan fiyatlarının yanı sıra yarımadanın her yerinde ulaşılabilir fiyatlara tatil imkanı sunan tesisler mevcut. Fiyatlar zaten kapıda yazıyor. Kimse için sürpriz değil. Evet, vatandaşlarımızın bir bölümü için tatile gitmek ne yazık ki hayal oldu. Ama bu durumun nedeni biz değiliz. Girdi maliyetleri aldı başını gidiyor.”

 
AHHH, NEREDE O ESKİ GÜNLER
BODRUM’da 1990’ların ortasına kadar sadece merkez ve çarşı olduğunu, eğlencenin kalbinin buralarda attığını paylayan Başkan Ahmet Aras, süreçte yaşananlardan ise dert yanıyor: “Halikarnas Disko, Veli Bar, Hadi Gari, Yetti Gari, Lodos, Mavi, Beyaz Ev, Seyfi, Han, Sapa Mey... O kadar güzeldi ki oralar. Bohem bir ortam vardı. Sonra 1996’larda Türkbükü çıktı ortaya. Bir anda beraber oturup bira içtiğimiz, Halikarnas’ta karşılaştığımız, Gemibaşı’nda gördüğümüz ne kadar cemiyet insanı varsa Merkez’den çekildiler. Özel olmayan insanların giremediği kulüplere kapandılar. O bohem hava bozuldu. Keza, marinayla birlikte Yalıkavak da değişti. Ama asıl Çarşı’nın Akdeniz kasabası havası bozuldu, kültürü yozlaşmaya başladı. Güzelim Çarşı turistlerin zorla kolundan çekildiği sahte marka pazarına döndü. Bir Gümüşlük bohem havasını hiç kaybetmedi. Genelde sanatçılar orayı tercih ediyor, biz de elimizden geldiğince korumaya çalışıyoruz.”

 
İYİ BALIK KIZARTIRIM
DÜNYANIN en gözde tatil beldesinde yaşamasına rağmen Başkan Ahmet Aras, tatile çıkamıyor, çünkü buna zamanı yok. Ama o bundan çok da mustarip değil. “Bodrum çok büyük bir yarımada. Yılların birikimi birtakım sıkıntılar var. O kadar çok uyaran varken inanın bazen uykuya bile imkanımız olmuyor. Ama beyinsel yorgunluğu boşaltmak gerekiyor. Yoksa sağlıklı düşünmeniz, üretmeniz imkansız. Bu nedenle yurtiçi ya da yurtdışına bir toplantıya gittiğim zaman bunu tatilmiş gibi de değerlendirmeye çalışıyorum. Zira, her zaman işin içinde olduğumuzda körlük başlıyor. Ara sıra dışarıdan bakmakta fayda var” diyor. Bazı günler mesai sonrası balığa gittiğini paylaşan Başkan Aras, “Kitap okumayı, film izlemeyi seviyorum. Olabildiğince yürüyorum. Yerel lezzetlere düşkün biriyim. Ama mutfağa sadece yakaladığım balıkları temizleyip kızartmak için giriyorum” diyor.

 
SPORDA DA ATAKTAYIZ
SON dönemde Bodrum sporda yaptığı atakla da dikkat çekiyor. Başkan Ahmet Aras, Bodrumspor futbol takımının geçtiğimiz sezon Süper Lig’in kapısından döndüğünü hatırlatarak şöyle devam ediyor. “Önemli olan mücadelenin sürmesi. İnşallah bu sene arzuladığımız yerde görürüz. Çağdaş Bodrum Basketbol takımımız erkeklerde Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’ne yükseldi. Onlarla da gurur duduyoruz. Yalıkavak Spor Kulübü Kadın Hentbol Takımı, Avrupa’da bizleri başarıyla temsil ediyor. Yelkende Avrupa ve dünya şampiyonu sporcularımız var. Aysu Türkoğlu, Kuzey Kanalı’nı yüzerek geçen ilk ve en genç Türk sporcu oldu. Aysu kızımız daha önce de Manş Denizi’ni geçen en genç Türk kadın yüzücü olmuştu. Amatör kulüplerimiz de başarıdan başarıya koşuyor. Bodrum’da spor üst seviyede. Biz de belediye olarak yanlarındayız, destekliyoruz” ifadelerini kullanıyor.

 
BARIŞA BİR TUĞLA DA BİZDEN
TÜRK-Yunan dostluğuyla ilgili de çok güzel işler yaptıkları bilgisini veren Başkan Ahmet Aras, ekliyor: “Son olarak iyi ilişkilerin daha da güçlendirilmesi amacıyla ‘Şarkılarımız’ adıyla dostluk konseri düzenlemeye karar verdik. Etkinliklerinin ilk ayağı 25 Ağustos’ta Kos’ta yapıldı. İkincisi ise 15 Eylül’de Bodrum’da olacak. 3 bin 500 yıldır hoşgörü, mutluluk ve kardeşlik kenti olarak anılan Bodrum’da karşı kıyımızdaki dostlarımızla ilişkilerimizi pekiştirmek, güçlendirmek amacıyla şimdiye kadar pek çok organizasyon düzenledik. Leros ve Kos belediyeleriyle sürekli iletişim halindeyiz. İki ülke devlet başkanları ılımlı mesajlar verdiğinde bizler de hemen yakınlaşıyoruz. O adımları çok daha rahat atabiliyor, iyi ilişkiler kurabiliyoruz. Yerel ilişkileri geliştirmemizde fayda var. Yereldeki ilişkiler yukarıyı besler, yukarının iradesi de bizi cesaretlendirir. Savaşın, kavganın, gürültünün kimseye faydası yok. Geçmişten ders alarak geleceği inşa etmeliyiz. Mülteci dramı gibi trajedilerin bir daha yaşanmaması için yerel düzeyde adımlar atacağız. Barışa bir tuğla da biz koyalım istiyoruz.”

 
İKİSİNDEN BİRİ
* Yürüyüş / Koşu
* Susmak / Konuşmak (Dinlemek)
* Klasik / Modern
* Dobra / Politik
* Samimi / Mesafeli
* Kitap / Dergi
* Doğa / Konfor
* Kedi / Köpek
* Çay / Kahve
* Et-Balık / Ot
* Disiplinli / Rahat

 
KİMDİR?
* Burcu: Kova
* Eğitimi: Kara Harp Okulu
* Medeni durumu: Nişanlı, iki kızı var.
* Tuttuğu takım: Fenerbahçe, Bodrumspor