Adnan Kaya - Mete Tamer Omur ile Şezlong Sohbetleri "O, ‘Bizim Eko’, hem de patentli!"

EKREM Başkan’la, Ilıca Plajı’nda başlayıp meydandaki güneşlenme teraslarında son bulan 2.5 saatlik yarımada turu yaptık. Bu kez belediye işlerine girmedik. Daha çok sosyal yaşam üzerine konuştuk. Gördük ki; “Merhaba” diyerek elini kaldırıp cadde ve sokaklarda dolaşan, önünü kesen 7’den 77’ye herkesle tek tek ilgilenen, konuşan, sarılan, tokalaşan, sorulara tane tane yanıt veren, gördüğü her aksaklığı anında ilgili birimlere aktarıp ekipler gelene kadar bekleyen Başkan Oran, Çeşmelilerin kalplerini fazlasıyla fethetmiş.

40 YILLIK HAYALİMDİ
“Çeşme benim için bir sevda, bir aşk. Yeryüzündeki cennet” diyerek başlıyor söze... Ve bu cennete hizmet etmenin aslında 40 yıllık hayali olduğunu, bunu gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşadığını söylüyor. 1992’de Boğaziçi Üniversitesi’nde psikoloji okurken ünlü organizatör Ahmet San’ın asistanlığını yaptığını söyleyen Ekrem Oran, kendisini bugünlere taşıyan bir anısını paylaşıyor:
“Her cuma uçakla İstanbul’dan İzmir’e geliyorum. Beni havalimanından bir araba alıp Çeşme’ye getiriyor. Üzeri açık bir araç. Alaçatı kavşağına geldiğimizde kafamı dışarıya çıkarıp gelen geçene el sallıyorum. Birlikte gelip gittiğimiz arkadaşım, ‘Ne yapıyorsun?’ diye soruyor. ‘Belediye Başkanı olarak halkımı selamlıyorum’ diye karşılık veriyorum. 2019’da bu gerçek oldu. 48 yaşında, hayatım boyunca olmak istediğim şeyi oldum. Çeşme Belediye Başkanı seçildim. ‘Çeşme Belediye Başkanı olarak halkımı selamlıyorum’ diye karşılık verdiğim o yerde 2 bin 100 araçlık konvoyla karşılandım. Çeşme doğumlu olmayan ilk belediye başkanıyım. Ama babam 1969’da burada esnaflığa başlamış, annem 1956’dan beri Ilıca’da aynı evde oturuyor. Benim evim Çeşme, ailem de Çeşmeliler.”

AORTUNA BYPASS YAPTIK
2004-2013 arasında Çeşme Belediyesi’nde başkan vekilliği, encümen üyeliği, imar komisyonu üyeliği, denetim komisyonu başkanlığı gibi görevlerde yer aldığı için ilçenin sorunlarını yakından bildiğini aktaran Ekrem Başkan, “Aday olurken, ‘Ben size baş olmaya değil, yoldaş olmaya geliyorum’ demiştim. Kısa sürede çok yol aldık. Altyapıya yönelik ciddi yatırımlar yaptık. Plajları yeniden düzenleyip ücretsiz olarak halkımıza açtık. Şezlong ve şemsiye mafyasının kökünü kazıdık. Plajlarımızın tek bir kumu dahi dışarıya gitmesin diye çıkışlara ayak yıkama muslukları koyduk. Yıllardır atıl durumda olan ve kaçak yapılar tarafından işgal edilen Cumhuriyet Meydanı’nı yeniden düzenledik. Burada 20-25 yıl boyunca lunapark vardı. Biz burayı halkın ücretsiz kullanımına açık olacak şekilde aynı Barcelona’daki gibi şehir içi plaj yaptık. Ücretsiz şekilde kullanılabilecek soyunma kabinleri, duşlar, tuvaletler inşa ettik. Bir bütün halinde düşündüğünüzde Çeşme’nin aort damarına by-pass yaptık ve Çeşme’nin vitrinini 50 yıl sonra değiştirdik” diyor.

Bu fotoğraf, Ilıca Plajı’nda çekilmiş. Başkan Ekrem Oran, “Bedenime uygun şort bulamadıkları için belimi iple bağlamışlar” diyor.

HANÇER SAPLAMAYACAĞIZ
Yine yaklaşık yarım asırdır konuşulan ama sadece bir hayal olarak kalan Ilıca Günübirlik Termal Tesisleri’nin ihalesini yapıp müteahhide teslim ettiklerini de anlatan Başkan Oran, “3 kapalı, 2 açık havuz, hamam, sauna, buhar banyosu, çamur banyosu, fitness salonu, 5 engelli odası, engelli ve çocuk havuzu, kafe ve restoran olacak. Bin 500 kişiye hitap edecek. 197 milyon 500 bin TL’lik bir yatırım. Tamamen belediyemizin öz kaynaklarıyla 1 kuruş kredi kullanmadan Çeşme turizminin hizmetine sunmak üzere yapıyoruz. Bu tesisi Çeşme Belediyesi şirketi ÇEŞTUR işletecek. 10 kat imarı olan 20 dönüm arazimizi tek katlı termal tesis olarak gururla yapıyoruz. Ilıca’nın böğrüne hançer gibi saplansın istemiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Son bir müjdesi de ‘Park Maki’... Alaçatı’da 29 dönüm üzerine kurulacak. Tematik bir park olacak. İçinde modern bir kütüphane, kitap kafe, 300’er kişilik kapalı ve açık amfitiyatro, yerel lezzetlerin sunulacağı 10 masalık restoran, kum zambakları, limonlar, enginarlar, sakız ağaçları bulunacak. Tam bir açık hava müzesi olacak.

 
YERYÜZÜNDEKİ CENNET
EKREM Oran’ın en büyük hayali ise ilçede yaz-kış turizm hareketliliği yaratmak. Göreve gelir gelmez tam 25 yıl sonra Çeşme Festivali’ni “Ege’nin İki Yakası” temasıyla yeniden başlattıklarını, küskün sörfçüleri Alaçatı’ya geri getirdiklerini, önce Türkiye, sonra Avrupa, ardından da dünya şampiyonasına ev sahipliği yaptıklarını hatırlatan Ekrem Başkan, “Alaçatı Ot Festivali, Germiyan Ekmek Festivali, Dalyan Aşk Festivali, Ilıca’dan Ata’ya Selam Günleri... Hepsini yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yeni festivaller de gelecek” diyerek, bu tür etkinliklerin Çeşme’nin tanıtımına büyük katkı sağladığını vurguluyor.
Çeşme’nin yeryüzündeki cennet olduğunun altını bir kez daha çizen Başkan Oran, ekliyor: “Çeşme’nin en büyük sıkıntısı kısa döneme sıkışmış sezondu, biz bunu 6 aya çıkardık. Amacımız 12 aya yaymak. Çeşme sadece deniz, kum ve güneşten ibaret değil. Kültür, gastronomi, spor, arkeoloji, festivaller gibi tüm turizm materyallerini kullanarak sezonu uzatmak için gayret ediyoruz. Pandemiyle birlikte Çeşme’nin kışın da yaşanabilir bir yer olduğunun herkes farkına vardı. 1 kez gelen buraya aşık olup kalıyor. Çünkü Çeşme’de her ay bir başka güzel. Ne çok sıcak, ne çok soğuk. İnsanı dinç tutan bir rüzgarı var. Yerli halkı, denizi, plajları, doğası, tarihiyle eşsiz bir yer. Ömrünü uzatmak, her daim genç kalmak isteyenleri bekliyoruz. Çeşme’yi kültür, sanat ve sporla anılan bir kent yapacağımıza; işimizi, aşımızı büyüterek herkesin yüzünün güldüğü mutlu bir Çeşme yaratacağımıza söz verdik ve yerine getiriyoruz. Bunun için de sürekli proje üretiyoruz. Çeşme Kent Müzesi, Gastronomi Merkezi, Alaçatı Modern Sanat Merkezi bunlardan sadece bir kısmı. Kitap Kafeler, Masal Evleri, Pati Parklar açmaya da devam edeceğiz.”

 
3 TL’YE ÇAY, 9 TL’YE KAHVE
GELİYORUZ klasik soruya: “Çeşme pahalı mı?” Ekrem Başkan’ın yanıtı kısa ve net: “Bu, her sezon karşılaştığımız bir konu. Alaçatı mı, Paraçatı mı? Elbette, maddi durumu iyi olan istediği yerde istediğini yiyip içmekte özgür. Saygı duyuyorum. Ama şu bilinsin ki Çeşme’de her bütçeye uygun yer var. Belediye olarak biz de buna öncülük ediyoruz. Sosyal belediyecilik gereği bize ait tesislerde 3 liraya çay, 9 TL’ye kahve sunuyoruz. Keza isteyen balık da ette de köfte de kumru da vs. yiyebilir. Ama bizde balık çiftlik, deniz değil. Çünkü esnafla rekabet etmiyoruz.”

 
KAKAVİA VE ENGİNARDA İDDİALI
BAŞKAN Oran için ‘işkolik’ demek pek de yanlış olmaz sanırız. Zira, 7/24 hizmet peşinde koşuyor. Gece 02.00’den önce yattığını pek hatırlamıyor. Son 4 yılda ancak 3’er gün izin yapabilmiş. Bazı günler mesai sonrası mayosunu giyip halk plajında denize girdiğini söylüyor. Sosyal medyasını kendisi yönetiyor. Hem paylaşımlarını yapıyor, hem de yorumlara yanıt veriyor. Eskisi kadar zaman ayıramasa da kitap okumaktan ve film seyretmekten keyif alıyor. En son Baskın Oran’ın ‘Nerde O Eski Mapushaneler’ kitabını okumuş. Netfliks’ten de The Crown ve Kulüp’ü izlemiş. En büyük hobisi halkla buluşup onları dinlemek. “Sırça köşkte oturarak sorunlar çözülemez. 29 yıldır aynı cep telefonunu kullanıyorum. Herkese açık” diyor. Oğluyla balık avlamak, eşiyle yürümek, bisiklete binmek, tenis oynamak da onu mutlu ediyor. En büyük özlemi ise yeniden şiir yazıp resim yapabilmek. Ekrem Oran mutfakta da iddialı. Özellikle ‘Adabeyi Kakavia’ ve ‘Terbiyeli Enginar’ının çok beğenildiğini paylaşıyor.

 
İKİSİNDEN BİRİ
* Yürüyüş / Koşu
* Susmak / Konuşmak
* Klasik / Modern
* Dobra / Politik
* Samimi / Mesafeli
* Kitap / Dergi
* Doğa / Konfor
* Kedi / Köpek
* Çay / Kahve
* Et / Ot
* Disiplinli / Rahat

 
KİMDİR?

* Burcu: İkizler
* Eğitimi: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji
* Medeni durumu: Nuriş Oran’la evli, Nazım Çetin adında bir oğlu var.
* Tuttuğu takım: Göztepe