Güncelleme Tarihi:
Genel evrak kaydıyla gelen raporun, bu nedenle gözden kaçarak dosyaya girmediğinin açıklandığını söyleyen ailenin avukatı Ülkü Doğan, davanın da dün açıldığını öğrendiklerini belirtti.
Balçova'da apartman görevlisi Halil Coşgun ve eşi Şafer'in tek çocuğu, Özel İzmir Lokman Hekim Sağlık Meslek Lisesi öğrencisi Hüseyin Coşgun, eğitim masraflarını karşılayabilmek için geçen yaz Çeşme'deki Ilıca Aqua Toy City'de komi olarak çalışmaya başladı. Hüseyin Coşgun, 15 Temmuz 2016 tarihinde otelde elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Hazırlanan bilirkişi raporunda uygunsuz bağlantı yapılarak uzatılan bir kabloda meydana gelen elektrik kaçağı nedeniyle gencin akıma kapıldığı belirtildi.
Otelin doktoru, Hüseyin Coşgun'a müdahale ederken, bir arkadaşı da telefon açıp ambulans gönderilmesini istedi. Hüseyin Coşgun, ambulansla Çeşme Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada da duran kalbi 2'nci kez çalıştırılan Hüseyin Coşgun, ambulans helikopter ile İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledildi. Sağ elinde ve sol dizinde yaralanmalar olan Hüseyin Coşgun, 8 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 22 Temmuz'da hayatını kaybetti. Gencin acılı ailesi, olayın sorumlularından şikayetçi oldu.
Hüseyin Coşgun'un ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Adli Tıp Kurumu raporu istendi. İzmir Adli Tıp Kurumu, kesin ölüm nedeninin belirlenemediğini belirterek dosyanın, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini talep etti. Çeşme Cumhuriye Savcılığı dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Ancak olayın üzerinden 8 ay geçmesine rağmen henüz dava açılmamış olması Hüseyin Coşgun'un annesi Şafer ve babası Halil Coşgun'un yaşadığı acıyı arttırdı.
Coşgun çiftinin bu konuda yetkililerden yardım istemesiyle ilgili haberler basında yer alınca, İstanbul Adli Tıp Kurumu, dosyanın kendilerine 14 Aralık'ta ulaştığını 21 Aralık'ta Çeşme Savcılığı'na ölüm raporunun gönderildiğini açıkladı.
HER HAFTA SAVCILIK KALEMİNİ ARADILAR
Yaşanan gecikmenin Coşgun çiftinin adalete olan güvenini sarstığını belirten ailenin avukatı Ülkü Doğan, "Müvekkillerimin durumu medya aracılığı ile Türkiye'nin gündemine gelmeden önce yaklaşık 8 aydır oğullarının ölümüne dair Adli Tıp raporunu bekliyorlardı. Teknik bilirkişi, tanık beyanları ve kamera görüntülerine rağmen İzmir Adli Tıp Kurumu ölüm sebebini belirleyememiş, dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu'na göndermişti. Aile, geçen Aralık ayından beri Çeşme savcılık kalemini her hafta arayıp dosyanın gelip gelmediğini sordu ve her seferinde 'hayır' cevabını aldı. Ben de defalarca dosyanın akıbetini savcılık kaleminden sordum. Tek yavrularını toprağa veren ailenin acısı adli makamlardaki bu gecikme nedeni ile daha da arttı" dedi.
KAÇAK AKIM RÖLESİ OLSAYDI HAYATTAYDI
Ailenin avukatı Ülkü Doğan, "80 lira maliyeti olan kaçak akım rölesinin bulunmaması ya da çalışmaması nedeniyle, ailenin tek çocuğu 16 yaşındaki Hüseyin hayatını kaybetti" diye konuştu.
RAPOR 21 ARALIK'TA GELMİŞ
Türkiye'de adli mekanizmaların çalışması için medyaya veya toplum baskısına gerek kalmaması gerektiğini ifade eden Doğan, "Olayın haber olması üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu, dosyanın kendilerine 14 Aralık 2016'da ulaştığını ve 21 Aralık'ta raporun Çeşme Savcılığı'na gönderildiği açıkladı. Bu açıklama üzerine ulaştığım Çeşme Savcılık kalemindekiler raporun gerçekten 21 Aralık'ta kendilerine gönderildiği, ancak genel evrak olarak geldiği için dosyasına gitmediğini söyledi, bu yaşanan gecikmeden dolayı da özür dilendi. Ben görüşmeyi 13 Mart'ta yaptım, 16 Mart günü de davanın açıldığını öğrendik" diye konuştu.
3 AY BOŞUNA BEKLENDİ
21 Aralık 2016 tarihinden bugüne kadar boşuna beklendiğini ifade eden Doğan, "Yaklaşık 3 aydır boşu boşuna bekleniyor. Eğer, olay basına yansımamış olsaydı daha da bekleyecektik. Unutulmamalıdır ki geç gelen adalet adalet değildir" dedi.
RAPORA GÖRE ÖLÜM NEDENİ ELEKTRİK AKIMI
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun hazırlayarak Çeşme Savcılığı'na gönderdiği ölüm raporunun sonuç bölümünde, ölüme elektrik akımının neden olduğuna oy birliği ile karar verildiği yer aldı. Raporda şöyle denildi:
"Adli dosyada kayıtlı bilgiler, olayın gelişimi, tanık ifadeleri, iş güvenliği uzmanı bilirkişi raporu, tıbbi belgeler ile otopside tespit edilen makroskobik ve histopatolojik bulgular birlikte değerlendirildiğinde; kişinin ölümünün vücudundan elektrik akımı geçmesi ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu oy birliği ile mütalaa olunur."