Güncelleme Tarihi:
60 yaş üzerindeki her 100 kişiden birinde görülen parkinsonun en sık rastlanan dejeneratif nörolojik hastalıklardan biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Altınayar, “Hastalığın görülme sıklığı ileri yaşla beraber artar, ancak nadir de olsa 20 yaşından önce bile görülebilmektedir. Ellerde titreme ve hareketlerde yavaşlama, yavaş ve öne eğilerek küçük adımlarla yürüme en bilinen özellikleridir. Hastalığın bulguları sıklıkla vücudun bir yarısında başlayıp zaman içinde karşı tarafa geçmektedir. Ayrıca uyku bozuklukları, depresyon, unutkanlık, hayal görme, aşırı terleme, ayağa kalktığında tansiyon düşmesi gibi hastadan hastaya değişebilen pek çok bulgusu vardır. Parkinsonda belirtiler benzer olmakla birlikte her hastada ön planda gözlenen bulgular farklılıklar gösterebilir” dedi.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
Her hastanın ilaçlara duyarlılığı ve cevabının farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sibel Altınayar, “Dolayısıyla parkinson hastalarının tedavisi kişiye özel planlanmalıdır. Tedavi düzenlenirken hem bu bireysel farklılıklar, hem de hastaların iş ve sosyal yaşamına ait özel durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. Parkinsonda koku almada bozulma, kabızlık, uyku bozuklukları ön belirti olarak kendini gösterebilir. Ailede parkinsonlu biri varsa genetik olarak görülme olasılığı da artar. Tanı için nöroloji uzmanı tarafından yapılacak muayeneye ek olarak hastalığın bazı alt gruplarını ortaya çıkarmak için farklı tetkikler istenmesi gerekebilir” diye konuştu.