Güncelleme Tarihi:
Timur TARLIĞ/İZMİR, (DHA)- EGE Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, Türkiye'nin 2023 yılı için zeytinyağı üretim hedefinin 650 bin ton olduğunu belirterek, "Sofralık zeytin üretimi hedefimiz 1 milyon 200 bin ton, ihracat hedefi ise 3.8 milyar dolar. Bu hedefe varma yolunda 2017-2018 ürün yılında gerçekleşmesini beklediğimiz rekolte önemli bir mihenk taşı olacaktır" dedi. Başkan Er, Türkiye'de yıllık ortalama zeytinyağı tüketiminin 2 litrenin altında olduğunu, KDV düzenlemesi ve devlet desteği ile bu tüketimin artırılabileceğini söyledi.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, dünya ve Türkiye'de 2016- 2017 sezonunda gerçekleşen zeytin ve zeytinyağı üretimi ve ihracat rakamları ile yeni sezonda beklenen üretim ve ihracat hacmi hakkında konuştu. Uluslararası Zeytin Konseyi'nin (UZK) son verilerine göre, 2016- 2017 sezonunda dünyada 2 milyon 536 bin ton zeytinyağı üretildiğini söyleyen Er, bu rakamlara göre üretimin önceki sezona göre yüzde 20 azaldığını söyledi. Türkiye'nin 2023 yılı için zeytinyağı üretim hedefinin 650 bin ton olduğunu belirten Er, "Sofralık zeytin üretimi hedefimiz 1 milyon 200 bin ton, ihracat hedefi ise 3.8 milyar dolar. Bu hedefe varma yolunda 2017-2018 ürün yılında gerçekleşmesini beklediğimiz rekolte önemli bir mihenk taşı olacaktır. Bu sezonda rekolte beklentimiz zeytinyağında 280 bin ton, sofralık zeytinde ise 450 bin ton düzeyinde" diye konuştu.
'ZEYTİN FİDANLARI KONTROLSÜZ DİKİLDİ'
Üretimin artırılması için zeytin fidanı dikimi konusunda hükümetin desteği olduğunu belirten Er, "Bazı alanlarda kontrolsüz dikildi. Gemlik yöresinin zeytini hızlı yetiştiği için en çok o dikildi ama yüksek bölgelerde daha verimli. Alçak bölgelere dikilenlerde verim alınamadı. Bölgeye adapte olmuş zeytinler dikilmelidir. Zeytin ağacı sulak yere dikilmez, en kurak bölgelere dikilmelidir. Aslında ülkemizde yetişen zeytin çeşitliliği çok iyi. Nizip-Kilis yağlık türü var, Akhisar'da domat zeytini oluyor, sofralık yapılır. Aydın'da memecik zeytini var, ister sofralık ister yağlık yaparsın. Dedelerimiz hangi türün nereye uygun olduğunu belirlemiş. Türlere göre uygun bölgelere dikilmelidir. Zeytin Enstitüsü'nde zeytin fidanı ile ilgili araştırmalar devam ediyor. Eskiden daha çiftçi almadan kuruyan fidanlar vardı. Zeytin Enstitüsü'nde hastalıktan ari fidanlar geliştirdiler, mavi sertifikalı fidanlardan her isteyen üreticimiz alabiliyor" dedi.
'ZEYTİNYAĞI İHRACATINA DEVLET DESTEĞİ YETERSİZ'
Ekonomi Bakanlığı'nın zeytin ve zeytinyağı ihracatına verdiği desteğin yeterli olmadığını belirten Er, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devletimizce zeytin ve zeytinyağı ihracatına sağlanan destekler iki katına çıkartılır, zeytin üreticimize 50 kuruş, zeytinyağı üreticimize 2.5 lira prim verilir ve üretim maliyetlerindeki dezavantajlar ortadan kaldırılırsa rekolte artışı ile birlikte kutulu zeytinyağı ihracatımızın toplam ihracatımızdaki payı artacaktır. Bu sayede üreticimiz emeğinin karşılığını alacaktır. Bu sözünü ettiğim şartlar sağlanana kadar ambalajlı olarak ihraç edemediğimiz, iç piyasada da tüketemediğimiz ürünler dökme olarak ihraç edilmek durumunda olacak. Ekonomik mantık bu şartlar altında bunu gerektiriyor. Geçtiğimiz sezon gerçekleştirdiğimiz 44 bin 500 tonluk zeytinyağı ihracatımızın üçte ikisine karşılık gelen 29 bin 500 tonunu dökme ihracat olarak başta İspanya, İtalya ve ABD'ye gerçekleştirdik. ABD bile son yıllarda, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye'den ithal ettiği zeytinyağlarının yüzde 70'ini dökme olarak ithal etme yoluna gitmeye başladı. Ayrıca ABD'de giderek artan organik zeytinyağı talebinden faydalanabilmemiz için organik zeytinyağına 20 puan ilave destek sağlanmalı."
Başkan Davut Er, ayrıca, Avrupa Birliği ile başlayacak olan Gümrük Birliği gözden geçirme müzakerelerinde Türkiye'nin zeytinyağı için mevcut yıllık 100 ton düzeyindeki gümrük vergisiz kotasının en azından 20 bin tona çıkartılmasını beklediklerini söyledi.
'ÜRETİM BÜYÜDÜKÇE TÜRKİYE DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLACAK'
Markalı ihracatın ise sürdürülebilir üretimle mümkün olacağını belirten Er, birçok ihracatçının çeşitli ülkelerde kazandığı rafları sürekli ham madde sağlanamadığı için kaybettiğini anlattı. Davut Er, bu kayıpların firmaların ve markalarının değer kaybetmesine neden olduğunu belirtti. Yapılacak desteklerle ihracat rakamlarının yükseleceğini belirten Er, "2017-18 sezonunda dünya raflarını Türk zeytinyağı ile doldurabileceğimizi düşünüyorum. Üretim büyüdükçe Türkiye'nin dünyada söz sahibi olacağını düşünüyorum" dedi.
'ZEYTİNYAĞI TÜKETİMİNİ ARTIRMAK İÇİN KDV DÜZENLEMESİ YAPILMALI'
Dünyada insan sağlığına en faydalı yağın, sağlık iksiri olarak tanımlanan zeytinyağı olduğunu söyleyen Başkan Er, şunları kaydetti:
"2014 yılı itibarıyla 176 milyon ton düzeyinde olan dünya bitkisel yağ üretiminde zeytinyağı yüzde 2 düzeyinde pay sahibidir. Palm yağı, soya yağı, kolza yağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı gibi yağlar rafine yağlar olduğu için insan sağlığı açısından naturel sızma zeytinyağı ile kıyas kabul edilemezler. Buna karşın ülkemizde kişi başına zeytinyağı tüketimi 2 litrenin altında. Tüketim hedefi 5 litrenin üzerine çıkmak. Ancak bu hedef uzun zaman alacak bir hedef. Bu hedefe ulaşmak için zeytinyağındaki KDV oranının yüzde 8'den yüzde 1'e çekilmesi gerekiyor. Bu faydalı iksirden herkesin yararlanması gerekir. Nasıl ilaç konusunda destek sağlanıyorsa bu sağlıklı üründen herkesin faydalanması için destek şart. Fiyatlar arz talep dengesine göre belirleniyor. Bizim buna müdahale şansımız yok. Ancak KDV düzenlemesi ile fiyat biraz aşağıya çekilebilir."
FOTOĞRAFLI