Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) –İbn Haldun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Burhan Köroğlu, “Sivil halkın can güvenliği Türkiye’nin önceliğidir. Türkiye sivillere zarar verilmemesi konusunda çok hassas, o yüzden hemen birkaç günde olacak değil de birkaç haftaya yayılacak bir operasyon olacaktır. Türkiye’nin verdiği bu savaş uzun vadede bölgesel barışa katkı sağlamaya yönelik bir mücadeledir. Onun için ‘zeytin dalı’ anlamlı bir ifadedir. Zeytin dalı barışı ifade eder ve Türkiye’nin bütün hedefi de Suriye’ye barış getirip, kendi sınır güvenliğini de aynı şekilde sağlamaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Afrin Harekatı fiilen başlamıştır' açıklamasının ardından terör örgütü YPG'nin kontrol ettiği bölge karadan topçular, havadan da Türk savaş uçaklarınca bombalanmaya başlandı. Harekatın başlamasını değerlendiren İbn Haldun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Burhan Köroğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’nin sınır güvenliği açısından çokta gerekli bir harekâttı. El Bab gibi bir süreç olacağını zannetmiyorum. Çünkü hem Türkiye daha uzun süre bir hazırlık yaptı. Türkiye’de sivillere zarar verilmemesi konusunda çok hassas o yüzden hemen birkaç günde olacak değil de birkaç haftaya yayılacak bir operasyon olacaktır. Türkiye’nin verdiği bu savaş uzun vadede bölgesel barışa katkı sağlamaya yönelik bir mücadeledir. Onun için ‘zeytin dalı’ anlamlı bir ifadedir. Zeytin dalı barışı ifade eder ve biz Türkiye’nin bütün hedefi de Suriye’ye barış getirmektir tabi kendi sınır güvenliğini de aynı şekilde sağlamaktır. Dolayısıyla her türlü barış mesajı veren isim anlamlı olacaktır, Türkiye’de bunu yapıyor.”
“AFRİN TÜRKİYE İÇİN ÖNCELİKLİ OLDUĞU İÇİN BU ADIM ATILDI”
Afrin Harekatı’nı Türkiye’nin uzun süredir ilan ettiğini ve kesinlikle yapacağı bir operasyon olduğunu belirten Doç. Dr. Köroğlu, “Türkiye’nin İdlib’teki operasyonları açısından da Türkiye ile İdlib’in arasına gelen bir bölgeydi, onun için bu bölgenin temizlenmesi gerekiyordu. Türkiye konuyla ilgili bilgilendirmeyi Rusya’ya yaptı. Yakın zamanda kadar o bölgeden askerlerini çekmesi konusunda Rusya’nın karar almasın bekliyordu. ABD’de kendileri için öncelikli cephenin Afrin olmadığını bir şekilde beyan etti. Amerika çok karışık beyanlar veriyor, kimisi ‘Türkiye bölgeye girmese iyi olur’, kimisi de ‘Afrin bizim için öncelikli’ değil diyor. Ama Türkiye için öncelikli olduğu için bu adım atıldı” diye konuştu.
“TÜRKİYE SİVİLLERE ZARAR VERİLMEMESİ KONUSUNDA ÇOK HASSAS, OPERASYON BİRKAÇ HAFTAYA YAYILACAKTIR”
PYD’nin büyük çaplı olmasa da direniş göstereceğini dile getiren Doç. Dr. Köroğlu, “PYD’de Türkiye’nin kararlılığını anladığı için bu bölgeyi yavaş yavaş terk edecektir. Diğer önemli olan şey Türkiye ile ÖSO arasında varılan anlaşma. ÖSO İdlib tarafından yani güneyden Türkiye ise kuzeyden Afrin’i kontrol edecek. El Bab gibi bir süreç olacağını zannetmiyorum. Çünkü hem Türkiye daha uzun süre bir hazırlık yaptı,hem de zaten Fırat Kalkanı operasyonu sayesinde güney tarafından da Afrin’i kuşatmış durumda. Buradaki sıkıntı o bölgede sivillerin de olması, Türkiye’de sivillere zarar verilmemesi konusunda çok hassas o yüzden hemen birkaç günde olacak değil de birkaç haftaya yayılacak bir operasyon olacaktır. Amerika’nın onlara verdiği silahları çok bilmiyoruz, anti-tank silahları olursa,düzenli ordu herhangi bir zayiat olmaması açısından yavaş harekat edecektir” dedi.
“ZEYTİN DALI BARIŞI İFADE EDER VE TÜRKİYE’NİN BÜTÜN HEDEFİ SURİYE’YE BARIŞ GETİRMEKTİR”
Türkiye’nin tüm faaliyetlerinin ‘savaş için savaş’ değil ‘barış için savaş’ olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Köroğlu, şöyle konuştu:
“Çünkü PYD Afrin, Menbiç gibi yerleri kendi terör organizasyonları için kullanıyor ve Türkiye’ye zarar veriyor. Afrin, Menbiç gibi bölgelerde PKK varlığının sona ermesi hem o bölgede barış, hem de Türkiye’nin kendi sınırlarındaki güvenliğini sağlayacaktır. Türkiye’nin verdiği bu mücadele uzun vadede bölgesel barışa katkı sağlamaya yönelik bir mücadeledir. Onun için ‘zeytin dalı’ anlamlı bir ifadedir. Zeytin dalı barışı ifade eder ve biz Türkiye’nin bütün hedefi de Suriye’ye barış getirmek ve kendi sınır güvenliğini de aynı şekilde sağlamaktır.Dolayısıyla her türlü barış mesajı veren isim anlamlı olacaktır, Türkiye’de bunu yapıyor.”
“BÖLGE İNSANLARININ HEPSİ TERÖRİST DEĞİL, ONLARIN CAN GÜVENLİĞİ DE TÜRKİYE’NİN ÖNCELİĞİDİR”
Sivil hedeflerin değil daha önceden tespit edilen doğrudan askeri hedeflerin vurulacağını dile getiren Doç. Dr. Köroğlu, “Türkiye Cerablus’tan, El Bab operasyonuna kadar sivil kayıplarını en aza indirmek için, kendi askerlerinin şehit olması pahasına uluslararası topluma ‘bu işler sivilleri öldürmeden de yapılabilir’ mesajını verdi. Aynı şeyi Afrin’de de yapacak. Çünkü o bölgenin insanlarının hepsi terörist değil. Onların can güvenliği de Türkiye’nin önceliğidir çünkü onlarda sonuç olarak bizim bu bölgedeki kardeşlerimiz. Tabi terör organizasyonlarına karşı musaba olmayacak. Sivil hedefler vurulmayacak daha önceden tespit edilen doğrudan askeri hedefler vurulacak” diye konuştu.
“BU OPERASYON HEM KENDİ GÜVENLİĞİ HEM DE SURİYE’NİN İSTİKRARI VE GÜVENLİĞİ İÇİN YAPILIYOR”
Türkiye’nin Suriye içerisindeki bu mücadelesinin başka ülkeyi işgal olmadığının altını çizen Doç. Dr. Köroğlu, “Bu operasyon öncelikle kendi sınır güvenliği içindir. Suriye’nin kendi iç güvenliği içinde çok önemli, çünkü PKK/PYD Amerika’nın da burada koşullandırdığı aslında uzun sürecek bir bölgesel istikrarsızlığın temel unsurlarından birisidir. Türkiye bu unsuru ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu operasyon hem kendi güvenliği hem de Suriye’nin istikrarı ve güvenliği için yapılıyor” dedi.
(FOTOĞRAF)