Güncelleme Tarihi:
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA) 17 Aralık soruşturmasının koordinatör savcısı Zekeriya Öz ile bu soruşturmanın savcıları Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in, hakkında hazırlanan iddianamede, haklarında dinleme kararı bulunmayan, aynı zamanda yasama dokunulmazlığına sahip Recep Tayyip Erdoğan’ın 1, Zafer Çağlayan’ın 27, Egemen Bağış’ın 30, Muammer Güler’in 42, Erdoğan Bayraktar’ın da 77 konuşmasının çözümünü yaparak 17 Aralık soruşturması evrakına dahil ettikleri belirtildi.
İddianamede şüpheli Zekeriya Öz’ün, dinlenen işadamı Osman Ağca’dan spor mont ve gözlük istediği, parasını işadamına ödettiği, içeriğinde suç unsuru bulunan Öz ve Ağca arasındaki bu konuşmanın tape heline getirilmeyerek silindiği kaydedildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheliler Zekeriye Öz’ün koordinatörlüğünde yapılan 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in yasal olarak dinlenmesi mümkün olmayan çok sayıda siyasetçiyi dinledikleri, konuşmalarının da şüphelisi olmadıkları 17 Aralık soruşturması dosyasına eklendiği belirtildi.
‘İDDİANAMEMİZE KONU TERÖR ÖRGÜTÜ DEVLETİN SAHİBİ OLMAYA TEŞEBBÜS ETMİŞTİR’
Şüpheliler Öz, Kara ve Yüzgeç’in Paralel Devlet Yapılanması’na mensup örgüt elemanlarının kümelendiği emniyet teşkilatının hiyerarşik yapısının dışında kaldıkları belirtilen iddianamede, “Kaynağını Anayasadan ve yasalardan almayan hukuka aykırı bir yetkiye dayanmak suretiyle meydana getirdikleri oluşumla, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmişlerdir. Haklarında soruşturma yapılan şüpheliler, Anayasa ve kanunlar gereği kullanmaları gereken silah, cebir ve baskı unsurunu, eylemlerini meşru hale getiren gerekçeler dışında kullandıklarında, adi bir silahlı örgüte nazaran çok daha etkili bir terör örgütüne dönüşebilmektedirler. Adi terör örgütleri, devlet içerisinde bir takım kamusal güçleri, bireysel manada irtibatları ile sağlarken, iddianamemize konu terör örgütü bizatihi devletin tüm silahlı silahsız kamusal güçlerini ele geçirerek devletin sahibi olmaya teşebbüs etmiştir” denildi.
Öz, Kara ve Yüzgeç’in yürüttüğü 17 Aralık soruşturmasında Ekonomi Bakanı ve İçişleri Bakanın da suç işlemek amacıyla kurulan örgütte üye olarak gösterildiği belirtilen iddianamede, “Kurulduğu iddia edilen bu örgüte üye oldukları iddia edilen kişiler de özel kalemlerinde çalışanlar ve bakanların oğullarıdır. Bu kişilerin de suç işlemek için örgüt kurmak iradesi ile bir arada olduklarını, bu örgütün amaçları doğrultusunda söz konusu faaliyetleri gerçekleştirdiklerini iddia etmek mümkün değildir. Bu yönde herhangi bir delil yoktur” denildi.
ERDOĞAN’IN KONUŞMASI 17 ARALIK DOSYASINDA
İddianamede, “Şüpheliler, haklarında yasama dokunulmazlığı bulunduğu halde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın 29.09.2012-25.10.2013 tarihleri arasında 27 adet, AB Bakanı Egemen Bağış’ın 24.01.2013-12.10.2013 tarihleri arasında 30 adet, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in 20.05.2013-17.12.2013 tarihleri arasında 42 adet, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın 22.10.2012-17.12.2012 tarihleri arasında 77 adet, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 16.03.2013 günlü 1 adet telefon görüşmesinin çözümünü yaptırarak yürüttükleri 17 Aralık soruşturma evrakına dahil ettirildi” denildi.
‘ÖZ HÜKÜMETİ YIKMA KASTINI ORTAYA KOYMUŞTUR’
Zekeriya Öz’ün, koordinatör olarak 17 Aralık soruşturmasını yürüten Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’i yönlendirdiği belirtilen iddianamede, İddianamede, “Şüpheli Öz, 2 Ağustos 2015 tarihinde attığı twette ‘Gezi olaylarında PKK müdahil olsaydı şu an hükümet edenlerin bu makamda oturma imkanları olmayacaktı’ içerikli paylaşımı ile hükümeti yıkma kastını ortaya koymuştur” denildi.
17 Aralık soruşturmasında gözaltına alınan Salih Kaan Çağlayan, Barış Güler ve Mustafa Demir’in ifade vermek için ısrar ettikleri halde şüpheli savcıların buna uymadığı belirtilerek, “Salih Kaan Çağlayan’ın 4, Barış Güler’in 7, Mustafa Demir’in 14 dakika süreyle ifadeleri alınarak kolluk ifadeleri tekrar ettirildi. Şüpheliler lehine delillerin toplanması yönünde bir çaba sarf edilmedi. Rıza Sarraf’ın ifadesi tam alınmadan tutuklanmaya sevk edildi. Şüpheli ve müdafilerinin savunma hakları kısıtlandı” denildi.
ÖZ DİNLENEN İŞADAMINDAN MONT İSTEMİŞ
Fatih isimli gizli tanığın ifadesine yer verilen iddianamede, gizli tanığın Zekeriye Öz ile dinlenen işadamı Osman Ağca arasında geçtiği belirtilen konuşmaya yer verildi. Gizli tanık dinlenen iş adamı Osman Ağca ile telefonla görüşen Zekeriya Öz’ün Ağca’dan spor mont istediğini, parasını da Ağca ile ödettiğini belirtti. Öz’ün yine dinlemeye takılan bir başka konuşmada Ağca’dan gözlük aldığı ve parasını da Ağca’nın şirketine ödettiği yönünde ifade veren gizli tanık, amirlerinin talimatı ile suç unsuru içeren bu konuşmayı tape yapmadıklarını, konuşmayı da sildiklerini söylediği belirtildi.
YURT DIŞI İRTİBATLARI
Şüpheliler Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in, ABD, İspanya, İngiltere başta olmak üzere yurt dışında bulunan aynı numaralar ile irtibat kurduğu belirtilen iddianamede. “Şüpheli şahıs irtibatlarının ve haberleşme trafiğinin gerek açık kaynaklarda gerekse yürütülen soruşturmalar kapsamında alınan ifadelerde örgütün, ‘yargı imamı, yargı imam yardımcısı, tayin heyeti üyesi, ana kadro, üst düzey sorumlu’ olarak nitelendirilen şahıslarla yoğunlaştığı” görüşüne yer verildi.
İddianamede, “Şüpheliler Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in, Fethullah Gülen’in liderliğini yaptığı paralel devlet yapılanmasına yönelik hükümet politikasından duyulan rahatsızlık nedeniyle (Dershanelerin kapatılması, MİT’in ele geçirilmesi ve devlet hiyerarşisi içinde tek güç olma çabası) İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir kısım polis amir ve memurlarıyla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırarak görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs ettikleri, Celal Kara ve Zekeriya Öz’ün Artvin ilinde bulunan sınır kapısından Gürcistan’a 25 dakika ara ile kaçışlarının sağlandığı, karşılayacak kişilerce tanınmalarını kolaylaştırmak için her ikisinin de aynı renk ve şekilde kıyafetler giydikleri, kendilerini karşılayan örgüt elemanlarının yardımı ile değişik devletler üzerinden Almanya’ya geçiş yaptıkları, halen yurt dışında bulundukları, Mehmet Yüzgeç’in de aynı örgütün üyeleri tarafından saklanmak suretiyle korunduğu” belirtildi.