Güncelleme Tarihi:
Buse ÖZEL / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Selvi, sarin gazının etkileriyle ilgili olarak, kişilerin o an gaza maruz kaldığını anlamasının neredeyse imkansız olduğunu, rengi ve kokusunun olmadığını, dakikalar içinde ölüme götürebildiğini söyledi.
SİNİRLERİ FELÇ EDİYOR, GÖZ YAŞARMASI, İDRAR KAÇIRMA GÖRÜLÜYOR
Sarin gazının daha çok sinir sistemini etkilediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Selvi şunları söyledi:
"Havadan biraz ağır olduğu için yere çöken bir gaz. Ciltten de emiliyor ama asıl hedefi sinir sistemi ve salgı bezleri. Sinir sistemini felce uğratıyor. Bunu solursak akciğerlerinden kana karışır, diğer organlara da gidiyor. Özellikle kasları kontrol eden sinirleri felç ediyor. Kişi sarin gazına maruz kaldığında öncelikle salgı bezleri aşırı salgı üretmeye başlar. Göz yaşarması, ağızda aşırı tükürük salgılanması ve burun akıntısı görülür. Ardından dışkılama, idrar kaçırma ve kusma görülebilir. Daha sonra sinir sistemi etkilendiğinden kasılmalar başlar. Bu kasılmalar kontrol edilemez ve vücudun tüm kaslarını etkileyebilir. Özellikle solunum kasları etkilendiğinde boğulma gerçekleşir."
SİNİR SÜREKLİ KASI UYARIYOR
Sarin gazının kalıcı sinir hasarına da neden olabildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Selvi, "Ölümcül dozda maruz kaldıysa kişi dakikalar içerisinde ölüme kadar götürebiliyor. İlk aşamada özellikle kaslarda kasılmalar oluyor. Sinir sürekli uyarır kası. Kasılmalar olur. Bu vücuttaki tüm kasları etkileyebilir. Özellikle solunum sistemindeki kasları etkilerse kişi boğulur. Uzun dönemde sinir sisteminde kalıcı hasarlar meydana gelirse eğer o sistemin fonksiyonunu kullanması mümkün olmuyor. Kişi eğer ölümcül doza maruz kalmamış ve hayatta kalabilmiş ise uzun vadede kalıcı hareket kusurları ortaya çıkabilir."
"GAZ RENKSİZ VE KOKUSUZ"
Bu gaza maruz kalındığını anlamanın çok zor olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Selvi "Bu gazın rengi de yok kokusu da yok. Ama böyle bir şeyle karşılaşıldığı zaman mümkünse o ortamdan uzaklaşmak. Uzaklaşamıyorsak kapalı bir mekana girip kapıları pencereleri ve havalandırma sistemlerini kapatmak giysilerimizi ve cildimizi bol su ve sabunla yıkamak ve haberleri takip etmek. Bazen kurtarıcı ilaçlar da var. Eğer kişi bunun farkına varırsa semptomları fark ettiğinde onları da kullanabilir. Karşılaşır karşılaşmaz hemen dakikalar içerisinde yapılması gerekiyor" dedi.