Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) - BAHÇEŞEHIR Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Kerem Alptekin "10 Mayıs Dünya Sağlık İçin Hareket Et Günü" kapsamında fiziksel aktiviteler, düzenli egzersizler ve hareketsizlik durumunda karşılaşılabilecek sağlık sorunları ile ilgili açıklamada bulundu.
Günümüz dünyasında ve ülkemizde modern şehirleşme ve teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak yetersiz fiziksel aktivitenin, birçok kronik sağlık sorununa zemin hazırlamakta olduğunu belirten Kerem Alptekin, bu durumun yaşamı tehdit eden diyabet, hipertansiyon, kardiyovaskuler hastalıklar, obezite, kanser gibi kronik hastalıklarına yakalanma riskini arttırdığını belirtti.
Alptekin konuyla ilgili olarak yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda fiziksel aktivitenin; kronik kalp hastalıkları, kolon, göğüs ve prostat başta olmak üzere kanser ,tip 2 diyabet, anksiyete ve depresyon, hipertansiyon, obezite, stres, Alzheimer, astım, ülser gibi birçok hastalığa yakalanma riskini azaltmasının yanı sıra semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olduğu ve sonuç olarak iyileşme süreçlerini hızlandırdığı, sistemik hastalıkları olmayan bireylerde ise uzun ömürlü bir yaşama yardımcı olduğunu söyledi.
Yetersiz fiziksel aktivite sonucunda kaslarda ortaya çıkan güç kayıpları özellikle mekanik ağrıların başlıca sebeplerinden biri olduğunu vurgulayan Alptekin, "Bel, sırt ve boyun ağrıları başta olmak üzere birçok ağrının kökeninde fiziksel aktivite yetersizliği ve kötü ergonomik koşullar yer alıyor. Bu durum vücut biyomekanisinin bozulmasına neden olarak başta ortopedik ilerleyen evrelerde ise sistematik sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor" dedi.
"FİZİKSEL AKTİVİTEYİ ARTTIRMALIYIZ"
Ev ortamında bilgisayar, televizyon, konsol oyunları gibi fiziksel inaktiviteye teşvik eden koşulların yanı sıra ofis ve okul şartlarında sürekli olarak oturarak çalışmanın yanı sıra kentsel yaşam alanlarında rekreasyonel aktivite alanlarının yetersizliği bireylerin fiziksel aktivite alışkanlıklarını kazanmasını zorlaştırmanın yanı sıra mevcut aktivite düzeyinide kısıtlayıcı etki gösterdiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Alptekin, tüm bunlara karşın gerek ev içinde yapılabilecek evcil hayvan beslemek, çiçek bakmak, sanatsal aktiviteler ya da dans gibi hobi niteliğindeki aktivitelerin yanı sıra aktiviteye teşvik eden konsol oyunları kullanılarak ev içi fiziksel aktivitelerin arttırılmasını önerdi. Kerem Alptekin ayrıca; "İş ve okul ortamında ise 45 dakika ya da 1 saat aralıklara ve ya ders aralarında yapılacak kısa yürüyüşler ve basit birkaç eklem hareket egzersizleri ile fiziksel aktivite artırılabilir. Ulaşım içinse özellikle toplu taşımaların kullanılması ile toplu ulaşım noktalarına giderken yapılan küçük yürüyüşler aktivite düzeyinin artırılmasına katkı sağlayabilir" ifadelerinde bulundu.
"DÜZENLİ EGZERSİZ ZİNDELİK HİSSİ SAĞLAR"
Düzenli egzersiz ile bireylerin kas kuvvetindeki artış başlı başına biyomekanik açıdan daha sağlam bir vücut yapısına yardımcı olarak mekanik ağrıları azaltırken egzersiz sırasında salgılanan endorfinler ve seratonin hormonu bireyin daha mutlu hissetmesine neden olarak stres, anksiyete ve depresyonla ilişkili sağlık sorunlarını önlemeye ve tedavisine yardımcı olduğunu da belirten Yrd. Doç. Dr. Alptekin, düzenli egzersiz ile kalp ve dolaşım sisteminde gerçekleşen iyileşmeler kronik ve sistemik hastalıkların riskini azalttığını söyledi. Alptekin ayrıca, egzersizin hastalıklardan korunmanın yanı sıra daha iyi bir ruh hali ve genel zindelik hissi sağlayarak bireylerin yaşam kalitesini artıran başlıca bir olay olduğunu vurguladı.
"EGZERSİZLER UYGUN BİR PROGRAMA BAĞLI KALINARAK YAPILMALI"
Egzersizlerin bir programa uygun olacak şekilde yapılmasını belirten Yrd. Doç. Dr. Alptekin sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Burada öncelikli olrak fiziksel aktivite ve egzersiz kavramlarının birbirinden farklı anlamlara geldiğini belirtmek gerekir. Yapılan bir aktivitenin egzersiz niteliği taşıyabilmesi için amaca yönelik belirli bir programa uygun olacak şekilde yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda hafta sonu yürüyüşleri, spontan yapılan spor aktiviteleri gibi eğlenceye ya da sosyalleşmeye yönelik rekreasyonel aktiviteleri egzersiz olarak nitelemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Yapılacak olan egzersiz programları belirlenirken genellikle altın standart olarak ACSM (American Collage of Sports Medicine)’nin önerilerine başvurulmaktadır. Egzersiz programı planlanırken bireye özgü ölçümlerin yapılarak egzersiz tipi, sıklık ve şiddet gibi parametreler yapılan ölçümler doğrultusunda bireye özgü ve amaca uygun olacak şekilde planlanmalıdır. Genel anlamda bir egzersiz programının etkin olabilmesi için ACSM tarafından önerilen ideal program; haftada 3-5 gün ve günde 45-60 dakika olacak şekilde aerobik, esneklik ve kuvvetlendirme/dayanıklılık egzersizlerinin tümünü içerecen bir programdır. Bu program içerisinde egzersiz tipleri bireyin ihtiyaçlarına göre farklılık gösterecek olsa da aerobik egzersizlerin minimum 20 dakika olması, esneme hareketlerinde esneme sürelerinin her bir kas için 10-30 saniye olması, kuvvet/dayanıklılık içinse büyük kas grupları grupları çalıştırılarak 1-3 set şeklinde 8-12 tekrarlı 8-10 farklı egzersiz yapılması önerilmektedir. Düzenli olarak yürüyüş yapan bireyler üzerinde yapılan ve “Azrail ne kadar hızlı yürür?” başlığıyla Avusturyalı bilim insanlarınca yayınlanan bir araştırmada 70 yaş ve üzeri 1705 birey araştırılmış ve bu bireylerden günde 3 km/sa hız ve üzeri hızda yürüyüş yapan bireylerin sistemik hastalıklara yakalanma oranı daha düşük olmakla birlikte ölüm yaşının daha ileri olduğu saptanmıştır. Bu durum çalışma sonucunda Azrail 3 km/sa hızla yürür ve bundan hızlı olan bireyler ölümden bir süre daha kaçabilir şeklinde geniş kitlelerce duyulmuştur."
(FOTOĞRAF)