Güncelleme Tarihi:
(Ayrıntılarla güncellendi)
İstanbul, 6 Şubat (DHA) – İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliği ile düzenlenen toplantıda, ISTAC’ın markalaşma hedefinin altı çizilirken, ISTAC’ın tahkim dünyasında İstanbul için gelecek vadettiği duyuruldu.
İstanbul Tahkim Merkezi’nin (ISTAC) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile birlikte düzenlediği basın buluşmasında ana gündem, ihracatçı şirketleri tahkim fırsatları ile buluşturmanın yolunu açmaktı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Firmalarımızı yurt dışı tahkim merkezleri yerine ISTAC’ı kullanmaları için yönlendireceğiz, bu yönde çağrı yapacağız” dedi. ISTAC Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı ise, Başbakanlık Genelgesi ve kamu ihalelerinde mevzuat değişikliği sonrası ISTAC’ın kendi kalesinde güçleneceğini ve bölgenin en önemli tahkim merkezi olacağını vurguladı.
Toplantıda konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükelçi, ticaret hacminin 19.5 trilyon dolar olarak tahmin edildiği 2018 yılında, ticari anlaşmazlıkların da hacimle birlikte artacağına işaret ederek, “Tahkim kısa sürede olmalı, mahkemelerin iş yükü çok fazla ve uzayan süreç maliyeti de artırıyor. Bu yüzden haklı ile haksızın net bir şekilde ortaya çıkması için olası problemlerin en uygun şartlarda çözülmesini istiyoruz” dedi.
ISTAC’ın İstanbul’u bir tahkim merkezi haline getireceğini ve uluslararası arenada bilinirliği ve güvenilirliğini artırmayı amaçladığını ve ISTAC’ın markalaşması gerektiğini söyleyen Büyükekşi, “TİM çatısı altındaki ihracatçılarımızın da o tedbirleri almaları için firmalara ISTAC’ı çok iyi anlatmayı hedefliyoruz. İşadamları herhangi bir sözleşme yaparken hemen akıllarına ISTAC gelmeli… Ticarette, turizmde, lojistikte nasıl ki ülkemizi bir merkez yapmak için çalışıyorsak, tahkim hukukunda da İstanbul’u bölgenin parlayan yıldızı yapmalıyız. Şirketlerimizi yurt dışı tahkim merkezleri yerine ISTAC’ı kullanmaları için yönlendireceğiz, üyelerimize bu yönde çağrıda bulunacağız” dedi.
ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, “Tahkim ticari uyuşmazlıkları çözümleme yöntemidir, taraflar aralarında yapacakları biz sözleşme ile anlaşmazlıkları mahkeme yerine bir hakem tarafından çözümlenmesi adına bir anlaşma yapıyorlar ancak hakemin vereceği karar mahkeme kararları gibi bağlayıcı, hatta milletler arası tahkim konusunda mahkeme kararlarından da daha etkili bir şekilde bağlayıcı” dedi.
ISTAC tarafından verilen hakem kararları yalnızca Türkiye’de değil dünya genelinde hemen hemen tüm ülkelerde söz konusu ülkenin mahkeme kararları gibi icra edilebiliyor. UNCITRAL Model Kanunu uyarınca hazırlanmış olan 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ile 1958 tarihli New York Sözleşmesi ve 1961 tarihli Cenevre-Avrupa Sözleşmesi’nde taraf olan Türkiye, milletlerarası tahkim için gerekli tüm hukuki düzenlemeleri bünyesinde barındırıyor.
Akıncı, tahkim ile arabuluculuk arasındaki farkı ise, “Bu alanda Türkiye’nin de taraf olduğu çok önemli, bir milletler arası sözleşme var, İSTAC’ın dünyanın herhangi bir yerinde aldığı karar, neredeyse dünyanın tüm ülkelerinde icra edilebiliyor” diyerek açıkladı.
19 Kasım 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi ile “Kamu kuruluşlarının uyuşmazlık çözüm yolu olarak ISTAC tahkiminden yararlanmalarının tavsiye edilmesinin ardından yeni uygulamaya göre kamu ihale sözleşmelerinin yürütülmesi aşamasında taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıkların çözümü için idarelerce “Türk mahkemeleri ya da tahkim” seçeneklerinden biri tercih edilebilecek.
Akıncı, en basit ticari davaların dahi dört, beş sene sürebildiğini ancak ISTAC’ın itibaren faaliyete geçmesinden bu yana, son 25 ayda 15 davaya baktığını söyledi ve ekledi, “ISTAC kuralları uyarınca yargılamanın altı ay içinde bitmesi gerekiyor. Bizim uygulamada da biten davalarımızın ortalama süresi altı ay. Hatta ISTAC Türkiye'ye ilk defa 'Seri Tahkim' denilen bir yöntemi getirdi. Özellikle nispeten küçük uyuşmazlıklar için. Üç ay içerisinde karar veriliyor ve bu kararlar nihai ve bağlayıcı. Tıpkı mahkeme kararı gibi ilamlı icra ile icra edilebilecek niteliğe sahip. Hukuk sisteminde en önemli beklentilerden biri adalete zamanında ulaşabilmektir. Bunu da sağlamaya gayret ediyoruz".
Akıncı, ISTAC'ta uyuşmazlığı çözecek hakemin daima konunun uzmanı olduğunu ve bilirkişi bulma zorunluluğunu ortadan kaldırılmasıyla uyuşmazlıkların daha hızlı bir şekilde çözümlendiğini söyledi.
ISTAC'ta dava trafiğinin artmasının, yurt dışına gidecek milyonlarca dolarlık dava harcamasının Türkiye'de kalmasını sağladığını söyleyen Akıncı, "Gerek küçük ve orta ölçekli şirketler-KOBİ'lerin, gerekse yerli-yabancı çok ortaklı dev şirketlerin sözleşmelerine yazılan her ISTAC maddesi, tahkim dünyasında İstanbul için gelecek vadediyor" dedi.
İstanbul Tahkim Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı ise, TİM’in temsil ettiği ihracatçılar için de ISTAC’ın uyuşmazlık çözüm adresi olmasını hedeflediklerini vurguladı. ISTAC’ın 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren kendi adresinde faaliyete başladığını hatırlatan Akıncı, geride kalan 25 aylık dönemde alınan mesafeyi şöyle anlattı;
“ISTAC Genel Kurulu tarafından yönetime seçildiğimizde elimizde sadece Resmî Gazetede yayımlanan kuruluş kanunu vardı. Çok kısa sürede merkezimize dava gelmeye başladı. Şu anda 15’inci davadayız. Almanya, Fransa, Hindistan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan davalar geldi ve önemli bir bölümü uluslararası nitelikteki bu davalardan 9’u sonuçlandı. Kamu da özel sektör de merkezimizi desteklediği için çok şanslıyız. Özellikle Başbakanlık Genelgesi ve bunu takiben kamu ihale mevzuatında değişiklik yapılmasıyla birlikte, ISTAC şartı ihalelerin tip sözleşmelerine girdi. ISTAC için bu gelişme, bölgenin en önemli tahkim merkezi olacağını müjdeliyor. Bu alanda bizim bölgemizde en aktif merkezi Dubai. Bunun sebebi, Dubai’de iş yapacak olanlara hükümetin sözleşmelere ‘Dubai Tahkim Merkezi’ni yazacaksın’ demesi. Ancak Dubai’deki tahkim merkezi yakın zamanda çok müşteri kaybetti, ISTAC sahayı tutmaya başlıyor. Şimdi Başbakanlık Genelgesi ve Kamu İhale Kurumu mevzuat değişikliği sonrası ISTAC kendi kalesinde güçlenecek. Gerçek ISTAC henüz gelmedi, bu daha buz dağının görünen yüzü. Bu sebeple önümüzdeki yıllarda bu sayı hızla artacak ve gerçek ISTAC’ı göreceğiz”
İstanbul Tahkim Merkezi’ne gelen davalar yoğunlaştıkça ülke ekonomisine katkısının da artacağını belirten Akıncı, “Bu da başlı başına bir endüstridir. Hakemlere, hukukçulara, otellere, ulaşıma yönelik masraflarla büyük davalarda tahkim harcamaları ciddi rakamlara ulaşabilir. Finans milletlerarası standartlarda adalet ister. Yabancı yatırımcılar açısından çok önemli bir artısı vardır. ‘Bizde çok iyi mahkemeler var’ demeniz yeterli değildir. Tüm dünyadaki büyük finans merkezlerine bakın, hepsinin kendi tahkim kurumları bulunuyor. İstanbul’un adalet dağıtan bir merkez olarak anılmasının da ayrı bir değeri ve anlamı olacak.”
Hem ISTAC’ın hem de TİM’in Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ise, tahkim merkezlerinde ilk yılların zorluklarına dikkat çekti; “Dükkânı açınca bize hemen müşteri gelmiyor. Sözleşmeye tahkim şartı yazılır yazılmaz da hemen müşteri gelmiş olmuyor. Önce sözleşmelere ISTAC girecek, sonra ihtilaf olursa dava gelecek. Bu açıdan bakınca 25 aylık faaliyet döneminde 15 dava önemlidir. Bu sayıyı hızla artırabilmek için sadece ISTAC’ı tanıtmakla kalmıyor, aynı zamanda tahkimi de gündeme taşıyıp farkındalık yaratmaya çalışıyoruz” dedi.
ISTAC Yönetim Kurulu Üyesi Müjdat Keçeci de bölgesel açıdan tahkim liginde İstanbul’un şansının arttığına dikkat çekti. Keçeci “Bölgede en çok tahkim yapan merkez Dubai… Ancak orada yabancı avukatlara yönelik yasaklar olumsuz etki yaratacak. İran tahkiminden de çekiniliyor. Dolayısıyla bu coğrafyada en ideal tahkim yeri ne Tahran ne Dubai, İstanbul… Bizim tahkim mevzuatımız, hukuki altyapımız, hukuk mahkemelerimiz var. Biz tahkimi objektiviteyi bozmadan, güveni sarsmadan uygulayabilir durumdayız ve zamanla İstanbul Tahkiminin daha çok tercih edileceğine inanıyoruz.”
İhracatçılar ve Türkiye için tahkimin konuşulduğu basın buluşmasına ISTAC Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Bacanlı ve Genel Sekreter Candan Yasan Tepetaş, TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki ve Genel Sekreter Yardımcısı Cihat Gök de katıldı.