Güncelleme Tarihi:
Taner YENER-İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, genel konsepte çevrilerek, yanan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerine sağlık hizmeti verecek olan yakındaki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni ziyaret etti. Memişoğlu, burada Başhekim Doç. Dr. Savaş Öztürk ve diğer yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Yangın sırasında elinden hafif şekilde yaralanan Başhekim Öztürk'ün de arasında bulunduğu bazı sağlık personelleri basın mensuplarına yangın sırasında yaşadıklarını anlattı.
"HASTA, HASTANEYİ TERK ETMEYEN DOKTORU GÖRÜNCE"
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da ziyaret sonrası yaptığı açıklamada bakan ile hasta ziyareti sırasında yaşadıkları bir anıyı basın mensuplarıyla paylaşarak, “Bu gerçekten çok ilginç hastanın bir tanesi şöyle bir şey söyledi. Bu hastanedeki insanların psikolojini gösteriyor. İnsanlar hastalarını ve hastanesinin çalışanlarını nasıl kurtarırıza baktı. Çok ilginçtir o çocuğun söylediğini hiç unutmuyorum bu hastaneye nakletmiştik. O akşam dolaşırken şunu söyledi 'Ameliyathaneyi terk etmeyen doktoru görünce' dedi 'Bize bir şey olmayacağına inandık' dedi. Hastanın inancı buydu çok ilginç dedi. Çok güzel bir şey bizim açımızdan" dedi.
BAŞHEKİM ELİNDEN YARALANMIŞ
Çok büyük bir felaketin atlatıldığını söyleyen Başhekim Doç. Dr. Savaş Öztürk, “Olay anında henüz mesailerin bittiği, hastaneden herkesin ayrılmadığı bir saatte olması büyük bir şansımızdı. Yangın olayının olduğunu öğrenir öğrenmez gerekli acil talimatlarımızı verip olay yerine intikal ettim. İçeride yoğun bir duman olması nedeniyle tüm katlara yayıldığını görüp üst katlara kadar çıkmaya çalıştık. Ateşten sıcaktan çok dumandan etkilendik. Bir grup hasta kendi imkanlarıyla inebiliyordu zaten yürüyerek. Bir grup yatalak hastanın olduğu veya yürüyemeyecek yoğun bakım hastasının olduğu alanlara yöneldik. O sırada gerekli talimatları vererek tüm çalışan arkadaşlarımız o duman ortamında lastik dumanı gibi kokan bir dumandı. O ortamda kendi canlarımı hiçe saydılar. Tüm herkes cansiperhane o grup hastaları boşalttıktan sonra bu arada itfaiye ekiplerimiz, UMKE ekiplerimiz, acil kurtarma ekiplerimiz geldi. Bu arada binanın bir tarafı etkilenmemişti o tarafa hastalarımızın bir grubunu yığdık. Acil çıkışlardan veya itfaiye ekiplerinin yardımıyla onlar da boşaltıldı. Daha sonra 2-3 derecede etkilenen alanlar, ameliyathane, yoğun bakımlara geçip gerekli hastaları da tahliye ettikten sonra güvenlik önlemlerini alıp kapatmamız gereken yerleri kapattık." diye konuştu. Başhekim Öztürk'ün yangın sırasında elinden yaralandığı halen sarılı olması dikkat çekti.
“BİR SANTİMETRE ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORDUK"
Yangın olduğunu gördükleri anda hemen arkadaşlarına haber verdiklerine belirten yoğun bakım sorumlu hemşirelerden Alper Şenel, “Ekiplerimize izinde olanlara haber verdik. Yakın yerdekilerin hepsi geldiler sağ olsunlar. O anda zaten direk içeriye yoğun bakımlara girdik. Yoğun bakımdaki hastalarımızı tahliye ettik." şekşnde konuştu.
Önce dumanları gördüklerini ifade eden Şenel, "Bir santimetre önümüzü göremiyorduk. O yolları bildiğimiz için direk girdik. Karanlıkta boş bir yerde gider gibiydik. Yoğun bakıma girdiğimizde havalandırmalar zaten çalışıyordu devamlı. Yoğun bakımın içinde herhangi bir duman yoktu. Sadece dışarıdaki bölgede vardı. Bunlarda zaten hepimizi etkiledi. On tane hastamız vardı hepsini elbirliği taşıma sedyelerimizle birlikte çıkarttık." dedi.
“GÜÇLÜ BİR EKİP OLDUK O ANDA"
Hemşirelerden İsa Ergün ise acil ve birinci katın boşaltıldığını ifade ederek, “Yoğun bakımda hasta var diye söylendi. Biz yöneticimizle beraber direk oraya çıktık. Arkadaşlarda bir karmaşa vardı ama çıktıktan sonra hemen hızlı bir şekilde triyajı yapıp en önce ekstüban hastayı aldık çarşaflarla çıkarmak sorunda kaldık. Çünkü yollar karanlık ışıklar olmadığı için. Sonrasında ameliyathane içinden bir koridor açtık. Hastaları yine o şekilde çarşaflarla itfaiye aracılığıyla indirmek zorunda kaldık. Bu süreçte sivil vatandaş yardım etmek istedi ama biz mümkün olduğunca biz sağlık çalışanları olarak başında olmaya çalıştık. Çünkü hastalarımız makineye bağımlı olduğu için bizim onların hayatını devam ettirmemiz gerekiyordu. Güçlü bir ekip olduk o anda. Bir mucize şeklinde bunu başardık. Çok şükür ki bir ölüm olmadı. O anda bunu sağladık. O anda etrafımda 20 kişiydik sivil halktan da yardım edenler vardı. Onlarla birlikte daha fazlaydık. İlk hastayı ben aşağıya inip ambulansa verdikten sonra zaten itfaiyeden alınan hastanın taşınmasında o hayati şeyini devam ettirmek için ben aşağıda bekledim. Orada da yine sivil insanlar yardım etti. Biz daha çok sağlık çalışanları olarak hastanenin içindeki katlardakilerin boşaltılmasına, yangın merdivenlerinde yanmayan taraf vardı. O taraftan indirilmesinde yardımcı olduk. Hastane içindeki hiçbir arkadaşımın uzaklaştığını görmedim. Hepsi sadece hastaları düşünüyordu. En son hastalar çıktıktan sonra 7 ve 8 katta hemşire, doktor arkadaşlarımızın kaldığını söylediler. Biz en son onlar için telaşlanmaya başladık. Bu sefer onlar için kurtarma çalışması yapmaya başladık. Şükür ki bunda da başarılı olduk." diye konuştu.
“TÜM İNSANLARDA OLDUĞU GİBİ PANİK VE KORKU İLK BAŞTA TABİKİ OLDU"
Acil serviste görevli uzman doktorlardan Serpil Soyudoğru da, “Yangının ilk başlangıcı ana binadan olduğu için, acil servisimize daha uzak bir mesafe yangını fark ettiğimiz zaman arkadaşlarımız hemen boşaltmaya başladılar. İlk önce acil servisimizi sarı alanda gözlemde bekleyen hastalarımızı boşalttık. Hemen acil yoğun bakımdaki hastalarımızın sevkini sağlamaya çalıştık. Sağlık çalışanlarımız, güvenlik arkadaşlarımız, personellerimiz hepsi çok kahraman bir şekilde hastaların tahliyesine yardımcı oldular. Hastane binasından çıkarttığımız her hastanın 112 ambulansa sevkini sağladık. Bu şekilde teker teker -1'den yukarı doğru çıkarak tüm katlardaki hastaların boşaltılmasını sağladık. Tüm hastane personeli mesaisi biten arkadaşlarımız tekrar evden gelenler oldu destek olmak için halkımız yardımcı olmaya çalıştı. Hasta yakınlarımız yardımcı olmaya çalıştı. Halkımız ve tüm sağlık ekibi birlikte kahraman bir şekilde çalışarak hastaların tahliyesini sağladık." dedi. Basın mensuplarına sorusuna Soyudoğru, “Tüm insanlarda olduğu gibi panik ve korku ilk başta tabiki oldu. Ama biz sağlık görevlileri olarak, soğukkanlılığımızı koruyarak hastalarımızı çevredeki insanlara yardım etmemiz gerektiğinin bilincinde olan insanların o yüzden hızlı bir şekilde toparlanarak herkes görevi bilinciyle görevinin gereğini yerine getirdi." şeklinde cevap verdi.
Başhekim Öztürk, konuşmaların ardından basın mensuplarıyla birlikte hastanenin çocuk acil servisini gezerek yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
(FOTOĞRAFLI)