Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 1 Ağustos (DHA) - Küresel Ayak İzi Ağı’na (Global Footprint Network) göre “Dünya Limit Aşımı Günü”, insanlığın doğa üzerindeki yıllık talebinin, dünyanın bir yılda sağlayabileceği kapasiteyi aştığı gün olarak tanımlanıyor. Buna göre, günümüzden yalnızca 20 yıl önce, 1997 yılında Eylül ayına denk gelen limit aşımı günü, 2017 yılı için şimdiye kadarki en erken tarihini görerek 2 Ağustos’ta yaşanacak.
İnsan aktivitelerinin doğa ve doğal kaynaklar üzerindeki eşi görülmemiş baskısını sembolize eden bu tarih, ekolojik ayak izi kavramını da yeniden gündeme getiriyor. Tüketilen kaynaklar kadar üretmek ve yaratılan atığı bertaraf etmek için gereken toprak ve su alanına işaret eden ekolojik ayak izi büyüdükçe limit daha erken aşılıyor.
İnsan nüfusu, kaynak talebi ve ekonomiler büyürken dünyanın büyüklüğü ve kaynak miktarı değişmiyor. Küresel Ayak İzi Ağı, tüm insanlığın talebini karşılayacak tahmini doğal kaynak ihtiyacı için 1.7 Dünya gerektiğine ve özellikle gelişmiş ülkelerin sanki birden çok dünya varmış gibi yaşadığına dikkat çekiyor.
"Türkiye 1.5 Dünya varmış gibi yaşıyordu, şimdi 1.9"
Dünyanın yaratılan talebe kaynak yetiştiremediğini söyleyen Küresel Ayak İzi Ağı, ekolojik sınırların aşıldığı her yıl ekosistemin çökme ihtimalinin öne çekilmesi olduğuna işaret ediyor.
2012 yılında Türkiye’nin 1.5 Dünya varmış gibi yaşadığına dikkat çeken Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, “O yılki verilere göre dünyadaki herkes bir Türkiyeli gibi tüketse 2030’da iki gezegene ihtiyaç duyulacaktı. Küresel Ayak İzi Ağı’nın 2017 verilerine göre, Türkiye artık 1,88 Dünya varmış gibi yaşıyor. Dünya Limit Aşımı Günü, iklim değişikliğini durdurmak, ormanlarımızı, denizlerimizi, tatlı su kaynaklarımızı ve canlı yaşamını korumak için bireysel, ulusal ve küresel düzeyde ne kadar acil harekete geçmemiz gerektiğini hatırlatan bir çalar saat” diye sözlerine devam etti.
Pasinli, “Yalnızca bir dünyamız var. Onun çizdiği sınırlar içinde yaşamayı öğrenmezsek, bu gezegen bizim için yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacak. Tüketim biçimlerimizi değiştirmeli, sürdürülebilir üretim şekillerini benimsemeli, fosil yakıtlara bağımlılığımızı aşamalı olarak azaltmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, kısaca dünyamızı insanlık için yaşanabilir bir yer haline getirmek için canla başla çalışmalıyız. WWF-Türkiye, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye’nin yeni Genel Müdürü.org adresinden herkesi kendi ayak izini hesaplamaya davet ediyor ve ayak izini küçültmek için kişiye özel önerilerde bulunuyor” dedi ve değişimin nasıl hızlandırılabileceğine ilişkin ipuçları verdi.
"Gidişatı tersine çevirebiliriz"
Aslı Pasinli, “Bu gidişatı durdurabiliriz. Limit aşımını her yıl sadece 4,5 gün ileriye atmayı başarabilirsek 2050’de tek bir gezegenin sağladığı kaynaklar bize yetebilecek. Örneğin dünyadaki gıda atığını yüzde 50 azaltabilirsek Limit Aşımı Günü’nü 11 gün ileriye atabiliriz. Küresel karbon ayak izimizi yüzde 50 azaltabilirsek Limit Aşımı tarihini 89 gün ileriye atabiliriz. Bu gidişatı tersine çevirmek mümkün. Yeter ki birlikte hareket edelim” diyerek sözlerini tamamladı. (İnfografik)