Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 14 Mart (DHA) – Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan ve sektöründeki en büyük dört uluslararası şirketten biri olan KPMG’nin 2016 Küresel Vergi Araştırması, şirketlerin vergi bölümlerinin yapısı, yönetimi, öncelikleri ve performansındaki değişimi ortaya koydu.
KPMG’nin “Şirketlerin Vergi Bölümlerinin Bugünü ve Geleceğine Bakış: Dönüşüm Beklentileri” başlığıyla yaptığı araştırmanın sonuçları yayınlandı. KPMG’nin araştırması, 36 ülkede önde gelen şirketlerin vergi bölümlerinin süreç içinde gelişimlerini göstermesinin yanı sıra yakın ve uzun vadedeki dönüşümlerine de ışık tutuyor. KPMG araştırmasına katılan şirketlerin yüzde 40’ının küresel olarak en az 10 bin çalışanı bulunuyor. Üçte birinin yıllık gelir veya cirosu 5 milyar dolardan fazla. Yüzde 60’ı da 10’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor.
KPMG Türkiye Vergi Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Abdulkadir Kahraman, araştırma sonuçlarını değerlendirirken gelecek beş yılda yaşanan beş yıla göre çok hızlı bir değişim olacağını ve ekonomide vergilendirme ilkelerinin yeniden yazılacağını öne sürdü. Kahraman, “OECD’nin Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımı (BEPS) eylem planı uygulamaya geçtikçe vergi ekiplerine daha fazla iş düşecek” dedi.
Kahraman, araştırma sonuçlarına göre şirketlerin mevcut kaynak sağlama modellerinden az çok memnun olsalar da sistemlerinin faydalı vergi verileri sunabilme kapasitesinden pek de memnun görünmediklerine dikkat çekti. Pek çok katılımcının, şirketlerinin teknolojik gelişmelere yatırım yapacağını, ancak vergi yazılımlarına daha az yatırım yapacağını öngördüğüne işaret eden Kahraman, “En fazla hangi konuya yatırım yapmaları gerektiği sorusuna ise katılımcıların büyük bir kısmı ‘ek personel’ yanıtını verirken; vergi teknolojilerine ve süreç optimizasyonuna yatırım da bu seçeneğin pek gerisinde kalmıyor” dedi.
Vergi fonksiyonu hala bağımsız değil
Tüm dünyada, vergi fonksiyonlarının büyük bir kısmının hâlâ finans bölümü bünyesinde olduğuna dikkat çeken Kahraman, “Katılımcı şirketlerden sadece yüzde 30’unda vergi fonksiyonu bağımsız birer bölüm. Vergi yöneticilerinin dörtte üçü finans direktörü veya finans bölüm başkanına raporlama yapıyorken, sadece 10’da biri doğrudan CEO’ya raporlama yapıyor” şeklinde konuştu.
Ortak Hizmet Merkezi kullanımı yaygın değil
Vergi bölümlerinin büyük bir kısmının faaliyetlerini yürütmek için Ortak Hizmet Merkezi (SSC) kullanmadığını belirten Kahraman, “Vergi bölümlerinin yarıdan biraz daha az kısmı bazı rutin görevleri için paylaşımlı bir hizmet merkezi kullanıyor. Pek çoğu, Ortak Hizmet Merkezi kullanımının önceki 2 yıla göre arttığını belirtiyor” diye konuştu.
Kahraman, şeffaflık konusunun tüm dünyada giderek daha fazla önem kazandığını belirten Kahraman vergi profesyonellerinin mükemmel birer iletişimci ve marka elçisi olmak zorunda olduğunu vurguladı.
Çoğunun vergi stratejisi var
Kahraman araştırmadan çıkan diğer sonuçları şu şekilde özetledi: “KPMG araştırmasına göre katılımcıların yarısından fazlasının belgelendirilmiş bir vergi stratejisi bulunuyor. Şirketin diğer bölümlerinden, yüksek risk içeren konularda vergi bölümünü de sürece dahil etmeleri isteniyor. Bu konuların başında ise yeniden yapılanma, birleşme ve satın alma işlemleri, transfer fiyatlandırması ve yabancı iştirak kurma işlemleri geliyor. Bununla birlikte, vergi bölümlerinin yarısı operasyonel iş planlaması/stratejisi süreçlerine katılıyor ve bu araştırmaya katılan şirketlerin büyük bir kısmında bu katılım özellikle son 2 yılda artış kaydetmiş.”
5 yıl için öngörülen değişimler
Kahraman gelecek beş yıl içinöngörülerini şöyle açıkladı:
“Önümüzdeki 5 yıl içerisinde, vergi verisi sunan sistemlerde özellikle aşağıdaki konularda önemli değişiklikler yapılması bekleniyor:
-Kurumsal finans BT sistemlerinin vergi konuları bakımından geliştirilmesi,
-Konsolidasyon sistemi verilerinin vergi amaçları için kullanılması,
-Vergi verisi ihtiyaçlarının BT personeli tarafından anlaşılması,
-Vergiye özgü teknolojilere yatırım yapılması,
-Vergi verisi depolarının kullanılması ve defteri kebir ve diğer hesapların vergiye duyarlı hale getirilmesi,
-İşletme tahmin sistemlerinin vergiye duyarlı hale getirilmesi.”
Kahraman araştırmadan çıkan bazı ilginç sonuçları da şu şekilde aktardı:
-Vergi bölümlerinin sadece yüzde 47’sinin vergi konusunda etik davranış kuralları var. Onlar da iç kullanıma yönelik.
-Şirketlerin sadece yüzde 56’sı vergi bilgilerini kamuoyuyla paylaşıyor. Vergi bilgilerini paylaştığını belirten şirket oranı yüzde 29 oldu. Bunlar da kurumsal sosyal sorumluluk kapsamında bunu paylaştıklarını aktardı.
-Vergi bölümleri şirketin BT politikaları belirlenirken yüzde 82 oranında sürece dahil olmak istedi. Bu oran ürün lansmanlarında yüzde 76, personel değişikliklerinde de yüzde 73 oldu.”