Uz. Dr. Orhan Sevinç Cura: Çocukluk çağı astımına dikkat

Güncelleme Tarihi:

Uz. Dr. Orhan Sevinç Cura: Çocukluk çağı astımına dikkat
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2017 16:03

ÜLKEMİZDE çocuklarda görülen en sık kronik hastalıklardan biri olan çocukluk çağı astımı hakkında bilgi veren Uz. Dr. Orhan Sevinç Cura ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Haberin Devamı

Uz. Dr. Cura, "En sık rastladığımız alerjenler; ev tozu ve akarları, polenler, tüy döken ev hayvanları , küf mantarlarıdır. Bunlarla mücadelede ev içi nemin yüzde 50 civarında tutulması, evde çamaşır kurutulmaması, tüylü yünlü oyuncak, giysi, halı gibi tozu çokça barındıran eşyaların çocuktan uzak tutulması önemlidir. Evin hiçbir odasında sigara içilmemesi, hatta sigara kullanan ebeveynin çocuğa dokunmadan önce el-ağız temizliği yapıp giysilerini bile değiştirmesi, o kokunun öksürüğü tetiklememesi için önemlidir" dedi.

"Çocuklarda görülen en sık kronik hastalıktır ki bu oran  yüzde 6-8 olarak ifade edilir. Duyarlı kişilerde nöbetler halinde gelen hırıltı, hışıltı, nefes darlığı, öksürük özellikle gece öksürüğü ve sabaha karşı olan öksürük, en önemli belirtilerindendir. Astım her yaş grubunda olabilmekle beraber genellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda bronşiolit, bronşit, biraz balgamı var, hışıltılı çocuk gibi isimlendirilmelerle tanı söylenmekte olup, bir kısmı tıbbi bir kısmı halk diliyle, aslında çocuğunuzun solunum yolları problemli denmeye çalışılmaktadır" diye konuşan Uz. Dr. Cura, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

"Astımın kelime karşılığı havayollarının daralması, nefes darlığıdır diyen Cura, "Bizler hastalarımıza astım dediğimizde anne ve babaları tepki gösterir ve korkar "Emin misiniz?" diye sorar. Bazen ikinci bir hekime muhakkak danışır. Oysa bronşit dediğimizde tepki o kadar yumuşaktır ki, hasta bunun zaten kolayca tedavi olacak bir hastalık olduğunu zannederek ,kaygı duymadan teşhisi kabullenerek verilen tedaviye hemen başlar. Aslında her ikisi de birbirine yakın mekanizmalarla oluşan astım-bronşitte teşhisin isimlendirilmesi aile açısından önemlidir. Aile bunun geçip geçmeyeceğini kesin tedavinin var olup olmadığını ASTIM deyince sorarken, BRONŞİT dendiğinde ayrıntılandırmadan hemen ilaçlara başlar.Evet tabii ki iki teşhis birbirinin aynı değildir."

"AİLEDE OLMASA DA ZAMAN İÇİNDE, HERHANGİ BİR MADDEYE ALERJİK TEPKİ GELİŞTİREBİLİR"

Uz. Dr. Cura,  konuşmasına şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Astım hava yollarının tekrarlayan enflamatuar bir hastalığıdır. Ülkemizde çocuklarda görülen en sık kronik hastalıktır ki bu oran  yüzde 6-8 olarak ifade edilir. Duyarlı kişilerde nöbetler halinde gelen hırıltı, hışıltı, nefes darlığı, öksürük özellikle gece öksürüğü ve sabaha karşı olan öksürük, en önemli belirtilerindendir. Astım oluşturan sebepler alerjik ve non-alerjik (allerjik olmayan) olarak iki başlıkta incelenir. Astım her yaş grubunda olabilmekle beraber genellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda bronşiolit, bronşit, biraz balgamı var, hışıltılı çocuk gibi isimlendirilmelerle tanı söylenmekte olup, bir kısmı tıbbi bir kısmı halk diliyle, aslında çocuğunuzun solunum yolları problemli denmeye çalışılmaktadır. Bazen hastalar öyle geçişkendir ki iki teşhis aynı anda kullanılabilmektedir. Hastalık alerjik ise; ailede astım, alerjik nezle-saman nezlesi, egzama gibi bir hastalığı olan ebeveyn muhakkak sorgulanır. Nasıl ki çocuğumuzun gözleri dayısına benzemişse, ev tozu, polen gibi bronş alerjik duyarlılığı da ona benzeyebilir. Yani alerji genetik geçişli olabilir. Ama diğer taraftan ailede olmasa da, zaman içinde çocuğumuz duyarlanarak, herhangi bir maddeye alerjik tepki geliştirebilir. Bazen 5 yaşında bir hastaya polen alerjisi var dediğimizde "Bugüne kadar yoktu nasıl olur?" diye sorar. Halbuki daha ileri yaşlarda da alerji geliştiği bilinen bir bilimsel gerçekliktir."

Haberin Devamı

Astım bronşit teşhisinin hekimin muayenesi ile konulabildiğini söyleyen Cura, "Film çekilmesi, tahlil yapılması şart değildir. Muayene sırasında çocuğun dinlenen solunum seslerinin, o anda normal olması da astım-bronşit olmadığı anlamına gelmez. Geçmişte öksüren, balgam kusan, hırıltısı olan ve bu belirtileri birkaç kez yaşayan kişi hekimce takip edilip, semptomların olduğu anda muayene edilerek teşhis konulabilir. Ya bronşit astım değilse? İşte o nedenle ilk görüşmede bazı testler, akciğer grafisi gibi, solunum fonksiyon testi gibi yaşı 5 ten büyük ve uyumluysa ve bazı kan tahlilleri yapılabilir. Alerjiden şüphe ediliyorsa, kan tetkiki ve yaşça uygunsa ve uyumluysa ciltte alerji prick test yapılabilir. Hastaların ilaca verdiği cevapta teşhisi kesinleştiren bir diğer faktördür. Tedavide önce belirtiler kontrol altına alınır, sonra ataklar önlenmeye çalışılır, ilaç ihtiyacı en aza indirilir. Çocuğun günlük hayatını tüm çocuklar gibi yerine getirebilmesi amaçlanır. Verilen ilaçların Kullanma eğitimi hastaya bizzat doktorun kendisi vermelidir. Hasta düzenli takip edilmeli, yapması ve yapmaması gerekenler detaylı anlatılmalıdır. Astım ve yineleyen bronşit hastaları, her yıl Eylül ile Aralık ayı sonuna kadar grip aşılarını olmalıdır" diye konuştu.

Haberin Devamı

NE YEDİRİLMELİ?

Astım bronşit teşhisiyle beraber çocuğun beslenmesinde dikkat edilecek hususlara da değinen Cura, sözlerini şöyle noktaladı:

"Özellikle bıldırcın yumurtasından mucize beklememenizi önereceğim.Yapılan bazı çalışmalarda üzüm çekirdeği tozunun faydalı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Hazır şurupları ülkemizde mevcut. Ayrıca kefir yapılan çalışmalarda hem alerjiye hem savunma sistemine destek verdiği saptanan tek gıdadır. Kefir 7ay -2 yaş arası 30 ml, 2 yaşından büyüklere 100 ml günde verilmesi önerilir. D vitamini eksikliği astımlılarda sık görüldüğünden D vitamini desteği de önerilmektedir. Öğünlerin düzenli yapılması ve karışık her yiyeceğin tüketimi asıl olandır. Öksürüğün çok olduğu dönemde ada çayı, ıhlamur gibi bitki çayları ve bol su içilmesi balgamı incelterek rahatlama sağlayabilir. Astım ve yineleyen bronşit tedavisi bir ekip işidir. Burada ailenin verilen ilaçları düzenli kullanıp, düzenli hekim takibinde olması, çocuğun kullandığı ilaca ve cihaza uyumu; hekimin doğru teşhis ve ilaç kullandırması ile alınan doğru çevresel önlemler tedavide başarıyı getirir."

(FOTOĞRAFLI)

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!