Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 10 Ocak (DHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, noktasal olarak yapılan kuraklık analizlerine göre, meteorolojik olarak, 2016-2017 tarım yılının son 44 yılın en kurak yılı olduğunu söyleyerek, “Barajlarda doluluk seviyesi azaldı. Her ne kadar halen tarımsal kuraklık boyutuna gelmese de önümüzdeki aylarda beklenen yağışların olmaması ve sıcaklıkların normallerin üzerinde gerçekleşmesi durumunda meteorolojik kuraklığın yanı sıra tarımsal kuraklık riski de artacaktır” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün pek çok noktada yaptığı kuraklık analizlerine göre, 1 Ekim 2016’da başlayan ve 30 Eylül 2017’de sona eren 2016-2017 tarım yılının, analiz noktalarında, meteorolojik olarak son 44 yılın en kurak dönemi olduğunu duyurdu. Şemsi Bayraktar, Ekim, Kasım, Aralık 2017’de Şanlıurfa, Mardin ve Gaziantep illerinin bir bölümünde son 67 yılın en kurak döneminin yaşandığını vurguladı. Bayraktar, bu bölgelerin Mardin’in batısı, Şanlıurfa’nın güney batısı, Gaziantep’in güneydoğusu olduğunu, Şanlıurfa’nın hemen tamamında, Mardin’in büyük bölümünde, Diyarbakır’ın güneyinde, Gaziantep’in güneyi ve doğusunda da şiddetli kuraklık görüldüğüne dikkat çekti.
Aralık’ta normalin üzerinde yağış Marmara ve Karadeniz’de
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Aralık ayında yağışların genel olarak normalinden ve 2016 yılı Aralık ayı yağışından az olduğunu belirtti. Ülke genelinde Aralık aylarında yağış normalinin 78.3 milimetre (mm), 2016 yılı Aralık ayı yağış miktarının ise 81.1 mm’yi bulduğunu vurgulayan Bayraktar, 2017 Aralık ayı yağış miktarının 55.4 mm’de kaldığına dikkat çekti. Bayraktar, 2017 Aralık ayı yağışlarında normale göre yüzde 29.2, 2016’nın Aralık ayına göre ise yüzde 31.7 azalma gözlendiğini duyurdu.
Aralık 2017’de yağışlarda Marmara ve Karadeniz Bölgesinde normale göre artış, Doğu Anadolu Bölgesinde normali civarında, diğer bölgelerde normale göre azalma görüldüğünü belirten Bayraktar, “Normale göre en fazla azalma yüzde 73.7 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde meydana gelirken, bu bölgeyi yüzde 47.6 ile Akdeniz Bölgesi, yüzde 33.5 ile İç Anadolu Bölgesi, yüzde 30.3 ile Ege Bölgesi izledi. Marmara Bölgesinde yağışlarda normale göre yüzde sekiz oranında, Karadeniz Bölgesinde yüzde 7.9 oranında artış oldu.
“2016 yılında kış kuraklığının yaşandığı İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, hem 2016 hem de 2017 yılında iki yıl arka arkaya Aralık ayı yağışlarının normalinin altında olması, hububatta kış kuraklığı riskini artırmaktadır.
“2017-2018 yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi Ekim ayı itibariyle başlamıştır. Yeni üretim sezonunun başladığı Ekim ayından itibaren üç aylık kümülatif yağışlara bakıldığında genel olarak yağışlarda normaline göre azalma görülürken, yağışlar, 2016 yılı Ekim, Kasım, Aralık yağışlarının üzerinde gerçekleşti.
“Ekim, Kasım ve Aralık ayları kümülatif yağış 163.2 mm, normali 199.4 mm, 2016 yılı aynı dönem ortalaması ise 148.4 mm’dir. Üç aylık yağışlarda normale göre yüzde 18.2 azalma, 2016 yılına göre ise yüzde 10 artış gözlendi.
“Kümülatif yağışlarda Ekim, Kasım, Aralık aylarında, Marmara Bölgesinde normalleri civarında yağış görülürken, diğer bölgelerde azalma gerçekleşti. Normale göre en fazla yağış azalması yüzde 57.8 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülürken, bu bölgeyi yüzde 23.4 ile Doğu Anadolu Bölgesi, yüzde 19.8 ile İç Anadolu Bölgesi, yüzde 19.6 ile Ege Bölgesi, yüzde 14.8 ile Akdeniz Bölgesi, yüzde 8.2 ile Karadeniz Bölgesi izledi” dedi.
“Aralık’ta beklenen yağış gerçekleşmedi”
Bilindiği üzere 2016 yılı Ekim ve Kasım ayları kümülatif yağış azalmasının 1980 yılından buyana görülmemiş düzeyde gerçekleştiğini hatırlatan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“1980 yılından itibaren en fazla yağış azalması 1982 ve 1999 yıllarında 72 mm olarak gerçekleşirken, 2016 yılı Ekim, Kasım kümülatif yağışları 66.7 mm ile bu yılların da gerisinde kalmıştı. 2016 yılının kış kuraklığının ardından 2017 yılında tüm bölgelerde Ekim, Kasım ayları yağışları, 2016 yılının üzerinde olmuştur. Özellikle 2016 yılı kış kuraklığının hububatta hasada da yansıdığı İç Anadolu Bölgesinde bu yıl yağışların 2016 yılına göre yüzde 100’ün üzerinde artması ekim sonrası hububat için iyi olmuştur. Ancak, Aralık ayında beklenen yağışın gerçekleşmemesi çıkışların ve hububatta gelişimin yavaşlamasına yol açtı.
"Ülke genelinde birinci ürün kışlık hububat ekimi genel olarak Kasım ayı itibariyle tamamlandı. Erken ekim yapılan alanlarda çıkışlar gerçekleşti. Aralık ayında bitkinin ihtiyacı olan yağmurun ve özellikle kar yağışlarının olmamasıyla ekili alanlarda stres yaşanmakla birlikte bu aylarda gerçekleşecek yağışlar tarımsal kuraklık riskini azaltacaktır. Bu aydan itibaren beklenen kar yağışlarının olması ve hububatta verimi etkileyen bahar yağışlarının da normalleri civarında gerçekleşmesi durumunda tarımsal üretimde ülke genelinde kuraklığa bağlı bir azalma olmayacaktır.
"Bu aylarda ve ilkbaharda yeterli yağış alınamaması durumunda özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde sıkıntı görülebilir. Kuraklık nedeniyle bu bölgede, başta buğday olmak üzere hububat ile kırmızı mercimek üretiminde rekolte kayıpları yaşanmasından endişe duyuyoruz.”
Barajlarda doluluk seviyesinin de azaldığını belirten Bayraktar, “her ne kadar halen tarımsal kuraklık boyutuna gelmese de önümüzdeki aylarda beklenen yağışların olmaması ve sıcaklıkların normallerin üzerinde gerçekleşmesi durumunda meteorolojik kuraklığın yanı sıra tarımsal kuraklık riski de artacaktır. Bugünden planlamalar buna göre yapılmalı, arka arkaya kuraklık yaşayan çiftçilerin tarımsal faaliyetten kopmaması için gerekli önlemler alınmalı, olası bir kuraklık durumunda çiftçi kayıpları telafi edilmelidir” dedi.