Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 15 Eylül (DHA) - Çatısı altındaki 25 federasyon ve 205 dernek ile Türkiye’nin en büyük KOBİ yapılanmasına sahip iş dünyası örgütü Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED), 2007 yılından bu yana kadınların eğitime, iş hayatına ve siyasete katılımını teşvik eden çalışmalar yürüten İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) üyeleri, Ankara’ya çıkarma yaptı. Prof. Dr. Yasemin Açık başkanlığında 35 kadın derneğinin temsilcisinden oluşan TÜRKONFED İDK Heyeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya’yı makamında ziyaret ederek, komisyonun çalışmaları hakkında bilgi verdi.
TÜRKONFED İDK Komisyonu tarafından 2007 ve 2014 yıllarında hazırlanan “İş Dünyasında Kadın” raporlarında yer alan politika önerilerini Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’ya aktaran heyet üyeleri, 19 Ekim’de TÜRKONFED-UNDP ve UNWOMEN işbirliğiyle gerçekleştirilecek 2. Uluslararası Kadın Zirvesi’nde açıklanacak olan 3. İş Dünyasında Kadın Raporu’nun ilk iki faz sonuçlarını da paylaştı.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İDK Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 2007-2015 yılları arasında Türkiye’nin düzenli ücretli işlerde kadınlar için yüzde 77 artış sağlayarak, 2 milyon 160 bin kadına net iş yarattığının TÜRKONFED 3. İş Dünyasında Kadın Raporu’yla tespit edildiğini paylaştı. Kreş ve bakım hizmetleri alanında da önemli gelişmeler katedildiğini belirten Prof. Dr. Açık, buna rağmen kadınların iş hayatına girişini artıracak bazı politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Açık, “Türkiye’de çocuk bakımı ağırlıklı olarak çocuğun annesi tarafından sağlanmakta ve anne çalışma hayatından uzaklaşmaktadır. 2015 yılı itibariyle 1 milyon civarında kadın çocuk bakımı ile uğraştığı için işgücüne katılamadığını ifade etmektedir. Kreş hizmet ücretlerinin yüksekliği ve kreş hizmetlerinin kalitesine güvenememe kadını işgücü piyasasından uzaklaştırdığı söylenebilir” dedi.
“KREŞ YARDIMI SGK KAPSAMINA ALINABİLİR”
TÜRKONFED İDK Komisyonu’nun “Çocuk Bakım Hizmetleri” konusunda politika önerilerini de paylaşan Prof. Dr. Açık şunları söyledi: “Birçok ülkede SGK kapsamında olan kreş yardımı bizde de SGK kapsamına alınabilir. Örneğin Fransa’da kadın çalışıyorsa ve çocuğu da kreşe gidiyorsa, ‘tax credit’ adı altında kreş harcamasının yüzde 50’si karşılanıyor. Eğer çalışan kadının çocuğu evde bakılıyorsa, bu kez evdeki bakıcının ücretinin yüzde 30’u devlet tarafından veriliyor. Bizde de çalışan ve çocuğu olan kadının devlete ödeyeceği vergi yükünden düşülerek oluşturulacak bir fonla, kreş katkısı oluşturulabilir. Asgari geçim indirimi mantığı ile çalışmayan eş ve çocuklar için verilen katkı, kreş için de verilebilir. Büyük sanayi siteleri ve belli sayıda personel çalıştıran özel sektör şirketlerine de kreş açma şartı koyulabilir.”
Bakım Sigortası’nın ülkemizde muhtaç yaşlı ve engellilere bakan kişilere ödendiğini ve bu sayının da yaklaşık 480 bin kişi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yasemin Açık, bakım sigortası oluşturularak evde yaşlı, engelli çocuk bakım hizmetinin, bu alanda eğitim almış SGK’lı kişiler aracılığıyla yapılabileceğini söyledi. Türkiye’nin genç nüfusa sahip olması nedeniyle gelecekte istihdam yaratma ihtiyacının artacağına işaret eden Açık, “Bu açığı azaltacak özel politikalar ve programlara ihtiyaç var. Ülkemizdeki yaşlı nüfus önümüzdeki süreçte artacaktır. Oluşturulacak bakım sigortası ile hem şu an verilmekte olan bakım yardımı istihdama dönüştürülecek hem de yeni istihdam alanı oluşturularak, bakım konusunda eğitim almış kişilerin bakıma ihtiyacı olanlara daha kaliteli hizmet sunması sağlanmış olacaktır. Yine ev işlerinde çalışan kadınların sigorta kapsamına alınmasının zorunlu hale getirilmesi ve ödenecek sigorta primine destek sağlanması da önemlidir. Sosyal yardımlar ekonominin gelişmesi ile birlikte olmalıdır. Ülkenin geleceğini düşünerek çocuklara ve çocuk bakımına ayrılan pay artırılmalıdır. Mevcut durumda sosyal yardımlar yüzde 8 civarındadır ve bunun yüzde 85’i muhtaç ve yaşlılara ayrılmıştır. Bu çerçevede, sosyal yardımlarda genel bir kural ve yaklaşım olarak sigortalı olarak çalışıyor olmanın getirdiği engelin yumuşatılması ve sosyal yardımlar ile SGK’nın birlikte değerlendirilmesinin gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.