Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 4 Ekim (DHA) - Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 2025 yılı itibariyle dünyadaki en büyük şirketlerin yüzde 40’nı aile şirketlerinin oluşturmasının beklendiğine dikkat çekerek, "Türkiye’nin dünya ekonomisinde söz sahibi olması için aile şirketlerinin büyümesine ve dünyaya açılmasına ihtiyacı var" dedi.
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi the Seed’de “Aile Şirketlerine Küresel Bakış” başlıklı bir konferans düzenledi.
McKinsey Academy ve Columbia Business School işbirliği ile düzenlenen konferansta aile şirketlerine global bir çerçeveden bakılırken, Türkiye’deki aile şirketlerinin kurumsallaşma yolunda yaşadıkları ve sonraki kuşakların beklentileri ele alındı.
Konferansın açış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Füsun Ülengin yaptılar.
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Füsun Ülengin aile şirketlerinin bir buzdağı olduğunu ve suyun altında ekonominin belkemiğinin yattığını söyledi. Ülengin, aile şirketlerinde başarının nesillerden nesillere sürdürülebilirliği için hangi kriterlerin önemli olduğu sorusu ortaya çıktığını sözlerine ekledi. Füsun Ülengin toplantıda başarısını nesiller boyu sürdüren aile şirketlerinin girişimcilik alanında uzun soluklu sürdürülebilir bir politikaları var mı, yönetişim yaklaşımları nedir, çalışanların aidiyetini sağlayan organizasyonel kültürleri nasıl şekillenmiş ve gelecek nesil aile bireylerinin, ilk kurucular ile aynı tutku ve sorumluluk duygusu ile işi sahiplenmeleri için ne tür bir yöntem izlemekteler sorularının ele alıncağını belirtti.
Sabancı Üniversitesi olarak, ekonominin temelini oluşturan aile şirketlerine yönelik yeni ve öncü bir akademi – işdünyası işbirliği platformunu hayata geçirdiklerini dile getirerek konuşmasına başlayan Sabancı, "Aile şirketlerinin sadece Türkiye ekonomisinde değil, dünya ekonomisinde de önemli bir yerde bulunduğunu vurguladı.
Konuşmasında McKinsey’in araştırmasına değinen Güler Sabancı, 2025 yılı itibariyle dünyadaki en büyük şirketlerin yüzde 40’nı aile şirketlerinin oluşturmasının beklediğini söyledi.
Türkiye’de ise tüm işletmelerin yüzde 95’ini aile şirketlerinin oluşturduğunu ifade eden Güler Sabancı, "Türkiye İstatistik Kurumu ve İstanbul Ticaret Odası'nın verilerine göre Türkiye’de aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Bu aile şirketlerinin sadece yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 12’si üçüncü kuşağa geçebiliyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranıise yüzde 3'te kalıyor" dedi.
Cumhuriyet öncesi dönemde kurulmuş ve bugün hala devam eden işletme sayısının ise sadece 69 olduğuna dikkat çeken Güler Sabancı, "Ülkemizin ekonomik, toplumsal ve kültürel açıdan istikrarlı gelişimi için aile şirketlerinin uzun ömürlü olmaları, dünya çapında marka değerlerinin olması gereklidir. Genç nesil yöneticilerin işlerini geliştirmeleri için yenilikleri yakından takip etmeleri, rekabet ortamında kendilerini sürekli güncellemeleri, eğitime ve öğrenime açık olmaları gerekiyor" dedi.
Tüm dünyada aile şirketlerinin ikinci ve üçüncü nesil temsilcileri en iyi okullarda eğitim gördüklerine vurgu yapan Güler Sabancı, teknolojinin hızıyla birlikte bilginin de hızla değiştiğini ve geliştiğini söyledi. Güler Sabancı genç nesil yöneticilerin işlerini geliştirmeleri için aldıkları eğitimin yanı sıra; yenilikleri yakından takip etmeleri, rekabet ortamında kendilerini sürekli güncellemeleri, eğitime ve öğrenime açık olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Başarılı kurumları başarılı insanlara benzeten Güler Sabancı, “Başarılı insanların değişmez ortak noktaları var; dünyaya bakış açıları, araştırmaları, yapıcı ve çözüm odaklı olmaları, kaynaklarını iyi planlamaları, yeniliklere ve ömür boyu öğrenmeye açık olmaları var. Yaşam grafiklerini başarılı bir şekilde yükselten şirketlerde de aynı özellikleri görüyoruz” dedi.
Başarılı şirketlerin de benzer şekilde; uzmanlardan destek alan, danışan; araştıran, akıl alan; çözüm odaklı yaratıcı yaklaşımı olan; kaynaklarını etkin ve verimli kullanan, iyi planlayanlar olduğunun altını çizdi.
Güler Sabancı aile şirketlerini gelecek nesillere aktarımı sürdürülebilir kılmanın en önemli unsurlardan olduğunu dile getirirken, aile şirketlerinin her zaman gelişme odaklı bir zihniyeti benimsemesi gerektiğini söyledi. Bu nedenle hem mevcut yöneticilere hem de yeni nesil, yeni katılan yöneticilere önemli görevler düştüğünü sözlerine ekledi.
Güler Sabancı “Türkiye’nin dünya ekonomisinde söz sahibi olması için aile şirketlerine, bu şirketlerin nesilden nesile aktarılarak büyümesine ve dünyaya açılmasına ihtiyacı var” diye ekledi. (Fotoğraflı)