Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 21 Şubat (DHA) - Deloitte Türkiye’nin raporuna göre, "zorlu 2016"ya rağmen Türk şirketleri yaklaşık 2.3 milyar dolarlık 42 adet birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirdi.
Böylelikle son 10 yılda Türk şirketleri tarafından yurtdışında yapılan 292 işlemin hacmi 26.3 milyar dolara ulaştı.
Denetim, danışmanlık, finansal danışmanlık, risk yönetimi, vergi ve ilgili alanlarda, birçok farklı endüstride faaliyet gösteren özel ve kamu sektörü müşterilerine hizmet sunan Deloitte’in Türkiye birimi, “2016 Yılı Yurtdışı Birleşme ve Satın Almalar Raporu”nu yayınladı.
10 yılda toplam 26.3 milyar dolarlık işlem
Türk şirketlerinin yurtdışında gerçekleştirdiği birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan rapora göre, 2016 yılında 42 adet işlem gerçekleşirken, toplam işlem hacmi ise yaklaşık 2.3 milyar dolar oldu.
İşlem sayısı geçmiş yıllarla paralel seyrederken, işlem hacmi ise son beş yılın en düşük düzeyinde kaldı. Bununla birlikte, son 10 yılda Türk şirketlerin yurtdışında gerçekleştirdiği toplam 292 adet birleşme ve satın alma işleminin toplam hacmi 26.3 milyar doları buldu.
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Lideri Başak Vardar, rapora ilişkin olarak şunları söyledi:
"Dış pazarlara açılma iştahı devam ediyor"
“Yatırım açısından öngörülebilirliğin azaldığı bir dönem olmasına rağmen, Türk iş dünyasının stratejik hedefleri çerçevesinde dış pazarlara açılma iştahının devam ettiğini gözlemliyoruz. Gelecek dönemde büyümede yavaşlama, kârlılıklarda baskı ve finansman kaynaklarına erişim gibi kısıtlamalar olsa da, Türk şirketlerinin yurtdışındaki stratejik yatırım fırsatlarını finansal güçleri ölçüsünde aktif olarak takip etmeye devam edeceğini düşünüyorum.”
Büyük yatırımcılar yurtdışı işlemlerde başı çekti
Rapora göre, Doğuş Grubu, Global Liman İşletmeleri, Yıldırım Holding, MNG Holding gibi büyük gruplar, restorancılık ve otelcilik, altyapı ve üretim sektörlerindeki yatırımları ile toplam işlem sayısının yaklaşık yarısını gerçekleştirdiler. Trakya Cam, Arçelik ve Vestel gibi Türkiye’nin önde gelen şirketleri ise yurtdışında satın alımlarla global pozisyonlarını güçlendirmeye devam etti. Yatırımcılar genellikle yüzde 100 veya çoğunluk hisse tercih etti.