Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) SON yıllarda sıcak ve uzun yaz dönemlerine denk gelen Ramazan Ayı ile ilgili Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekim Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Bilal Görçin, hastalar için uyarılarda bulundu. Görçin, "Öncelikle amacımız hastanın sağlığını korumaktır. Sağlığı riske sokacak durumlarda oruç tutmak dinimizce haramdır. Ancak farklı böbrek hastalıklarında oruca yaklaşımda hastalığa göre değişkenlik gösterebilir” dedi.
BÖBREK HASTALIĞININ EVRESİNE GÖRE ORUCA YAKLAŞIM
Hemodiyalize giren hastaların oruç tutmalarının mümkün olmadığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Bilal Görçin, "Çünkü hiç idrarları yoktur, vücuttan atılmayan zararlı maddelerin oluşturduğu ağız kuruluğunu özellikle de uzun yaz günlerinde su içmeden geçirmek mümkün değildir. Biz hiçbir diyaliz hastasının oruç tutmasını önermiyoruz’’ diye konuştu.
"ŞEKER VE TANSİYON KONTROLÜ SICAK HAVALARDA ORUÇLA BİRLİKTE SON DERECE ZOR OLABİLİR’’
Diyalize girmeyen fakat potansiyel diyaliz hastası olan böbrek hastalarını 5 evreye ayırabildiklerini söyleyen Bilal Görçin "Böbrek fonksiyonlarının yüzde 50’nin altına indiği 3’üncü evre ve sonrası hastalarda hastalık ilerledikçe oruç tutmaları sonucu karşılaşacağı sıkıntılar artacaktır. Özellikle şeker hastalığına bağlı bir böbrek yetmezliği meydana gelmişse bu sorunlar daha ciddi olacaktır. Bu nedenle böbrek fonksiyonlarının yüzde 30 ve daha aşağısı bozulduğu hastaların oruç tutmaları sağlıkları açısından sıkıntı yaratır. Günde 1’den fazla ve farklı zamanlarda alınan ilaçlar, şeker kontrolü, tansiyon kontrolü sıcak havalarda oruçla birlikte zor olabilir" dedi.
İLAÇLARI AZALTMAMAK VE TUZDAN UZAK DURMAK KOŞULUYLA ORUÇ TUTULABİLİR
Böbrek fonksiyonlarının bozulmaya başladığı ilk evrelerde orucun çok zararalı olmayabileceğini, kullanılan ilaçları azaltmamak ve günlük kullanılan aşırı tuzdan uzak kalarak oruç tutulabileceğini aktaran Görçin, "Oruç süresinin uzaması suya ihtiyacı arttırır. Bir böbrek hastasında en ciddi en önemli sorun tansiyon yüksekliği ataklarıdır. Bir kişi tuzdan uzak durursa uzun süre açlığın tansiyon üzerine düşürücü etkisi bile olur. İftar ve sahurda abur cubur ve sık yememek şartı ile dengeli tuzsuz beslenmeyle oruç tutabilirler. Bu böbrek yetmezliğinin ilerlemesine yol açmaz’’ dedi.
"RAMAZANDAN ÖNCE DOKTOR KONTROLÜ ŞART!’’
Ramazan ayından önce doktor kontrolünün şart olduğunu söyleyen Bilal Görçin, "Herhangi bir evredeki böbrek yetmezlikli, tek böbrekli, böbrek ameliyatı olmuş, daha önce taş düşürmüş veya taşı olan, sık böbrek yolu enfeksiyonu geçiren, şeker ve tansiyon hataları polikistik böbrek hastaları, devamlı ilaç kullanmak zorunda olan hastaları oruç tutmak istediklerinde mutlaka ramazandan önce kendilerini takip eden hekime kontrol muayenesi olmaları ve hekimin fikrini almaları gerekir. Böbreklerde basit kist, bir veya iki böbrekte hafif küçülme, üriner enfeksiyon, ailesinde böbrek hastalığı olanlar, sorunsuz tek böbrekli olanlar veya böbrek vericileri rahatlıkla oruç tutabilirler. Bu kişilerin tuza ve içtikleri suyun miktarına dikkat etmeleri yararlı olur’’ diye konuştu.
"İFTARDA BÜTÜN YİYECEKLER BİR ANDA DEĞİL DE AZ AZ YENMELİ’’
Ürik asit, fosfor ve potasyum yüksekliği, kemik metabolizma bozukluğu olan hastalarda diyetin daha önemli olacağını ifade eden Görçin, şöyle devam etti:
"Eğer hastalarda fosfor yüksekliği sorun ise fosfor içeren süt ve süt ürünleri, balık başta olmak üzere, potasyum yüksekliği olan özellikle şeker ve yüksek tansiyonlu hastalarda potasyumdan zengin gıdalar olan kayısı, muz, üzüm, şeftali, kivi gibi meyveler, bunların suyu, kurusu, reçeli ve marmelat zararlı olur. Bunlardan uzak durulması yararlıdır. Özellikle ürik asit yüksekliği olan hastalarda hayvansal proteinler azaltılabilir. Bu hastalar iftarda bir anda bütün yiyecekleri değil de aralıklı az az yerlerse daha yararlı olur. Böbrek yetmezliği dışındaki diğer daha ılımlı böbrek hastalarında aşırı bir diyet kısıtlamasına gerek yoktur. Tuzsuz veya az tuzlu olmak kaydıyla her türü gıdayı alabilirler.’’
(FOTOĞRAFLI)