Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Ömer, tiroit nodülleri hakkında bilinmeyenleri anlattı. Prof. Ömer, tiroitin son yıllarda en fazla artan kanser türü olduğunu ve toplumun yüzde 50’sini etkilediğini söyledi.
Boynumuzda yer alan 20 gr. ağırlığındaki tiroit bezindeki sorunlar insan metabolizmasında önemli sorunlar ve hastalıklara yol açıyor ve sinsi hastalık, halsizlik ve huzursuzluk ile kendini belli ediyor. Tedavi edilmediğinde kalpte ritim bozuklukları ve kemik erimesine varan ciddi hastalıkları yol açarak çocuk sahibi olmayı bile engelleyebiliyor. İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Ömer bu noktada vücutta termostat görevi yaparak metabolizma hızını ayarlayan tiroit beziyle ilgili bilinmesi gerekenleri paylaştı.
“EN ÖNEMLİ TİROİT HASTALIKLARI HİPERTİROİTİ VE HİPOTİROİTİ”
Tiroit hastalıkları hakkında genel bilgiler veren Prof. Dr. Abdulkadir Ömer, tiroit bezinin sıcak havada çalışmasını yavaşlatarak terlememizi önlediğini, soğuk havada ise metabolizmayı hızlandırarak üşümemizi engellediğini söyledi. Vücutta termostat görevi yaparak metabolizma hızını ayarlayan tiroit bezinin normalden az veya fazla çalışmasının en önemli tiroit hastalıkları olduğunu kaydeden Prof. Ömer, “Tiroit bezinin normalden fazla çalışmasına hipertiroiti veya tirotoksikoz diyoruz. Normalden az çalışmasına hipotiroiti diyoruz. Bunun yanında tiroit nodülü, tiroit kanserleri, tiroidit, tiroiditin iltihaplar ve bir de guatr dediğimiz bütün bunların ortak adı gibi gözüken tiroit bezinin normalden fazla büyümesiyle kendini gösteren bir hastalık var” diye konuştu.
“TİROİT BEZİNİN AZ ÇALIŞMASI KİLO ALDIRIR”
Tiroit bezinin normalden az çalışmasının bazen çok belirgin bazen hafif belirtileri olduğunu kaydeden Prof. Ömer, en önemli belirtilerinin ise kilo alma ve üşüme olduğunu ifade etti. Tiroit bezinin normalden az çalışmasının çok sık görülen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Ömer, kadınlarda bu oranın yüzde 20 civarında olduğunu söyledi. Ömer, hipotiroitinin belirtilerinin, aşırı üşüme, kilo alma, halsizlik, karında şişkinlik, gaz, kabızlık, ciltte kuruma, beyin fonksiyonlarında azalma, kadınlarda aylık dönemlerde aksama, tırnaklarda kırılma, saç dökülmesi olduğunu belirtti.
Prof. Ömer, normalden fazla çalışan tiroit bezinin (hipertiroidi) en önemli belirtileri arasında ise çabuk sinirlenme, kilo verme, çarpıntı, terleme, huzursuzluk, ellerde titreme, sıkıntı hali, kalpte ritim bozuklukları ve kemik erimesinin yer aldığının altını çizdi.
“EN FAZLA ARTAN KANSER TÜRÜ TİROİT”
Bazı araştırmalara göre toplumun yüzde 50’sini etkileyen tiroit nodülü hakkında da bilgiler veren Prof. Ömer, tiroit kanserinin ise son yıllarda en fazla artan kanser türü olarak dikkat çektiğini söyledi. Kanser riski olduğu için tiroit nodülünün önemsenmesi gerektiğini kaydeden Ömer, tiroit nodülünün çoğu zaman belirti vermediğini belirtti. Nodülün MR incelemesinde ve göğüs tomografisinde rastlantısal olarak bulunduğunu ifade eden Ömer, nodülün ultrason özellikleriyle ve kan tahlilleriyle kanserle olan ilişkisinin kesin olarak saptanabileceğini açıkladı. Tiroit nodülünün saptandıktan sonra nodülün özelliklerine, büyüklüğüne, ultrason özelliklerine ve kan tahlillerine (TSH değerine) göre iğne biyopsisi gerekebileceğini kaydetti. Her nodülün de kanser anlamına gelmediğini ifade eden Ömer, nodüllerin sadece yüzde 10’unun kanser olduğunu açıkladı.
(FOTOĞRAF)