Güncelleme Tarihi:
Gül KABA/İSTANBUL, (DHA) –BOSNA-Hersek’ten yağlı tohum ithalatı için sıfır gümrükle tarife kontenjanı açılmasını değerlendiren Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, üretimin yeterli olmadığı alanlarda ithalatın zorunlu olduğunu söyledi. Menlik, "Bitkisel yağ sanayinin üretiminde kullanılan ham maddelerin yüzde 80'inin ithal ediliyor. Çünkü yeterli yağlı tohum üretimimiz yok" dedi.
TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik, Bakanlar Kurulu’nun 11 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile Bosna ve Hersek menşeili tarım ürünlerinin ithalatında sıfır gümrükle sınırsız ithalata son verilirken, ayrı bir kararla da söz konusu ülkeden bazı tarımsal ürünlerin sıfır gümrükle ithalatı için de tarife kontenjanı açılmasını DHA'ya değerlendirdi. Menlik, üretimin yeterli olmadığı alanlarda ithalatın kaçınılmaz olduğunu belirtti.
"KALICI ÇÖZÜMÜN İHTİYAÇ OLDUĞU ALANLARDA ÜRETİMİ ARTIRMAKTIR"
Karar kapsamında, Bosna ve Hersek’ten 10 bin ton kırmızı etin yanı sıra 75 bin ton ayçiçeği tohumu, aspir veya pamuk tohumu yağları da sıfır gümrükle ithal edilecek. Nihaiyi çözümün ihtiyaç olan her alanda üretimi artırmak olduğunu vurgulayan Menlik, “Bitkisel yağ sanayimizin üretimde kullandığı hammaddelerin yüzde 80’i ithalatla karşılanıyor. Niçin? Çünkü yeterli yağlı tohum üretimimiz yok. Bitkisel yağ sanayinde kurulu kapasitenin kullanımı ve tüketicinin talebine yeter miktarda üretim için biz bu ithalatı yapmak zorundayız. Ama nihayetinde kalıcı çözüm; ihtiyaç olan her alanda üretimimizi artırmaktır" ifadelerini kullandı.
Bakanlar Kurulu Kararıyla açılan tarife kontenjanlarının dağıtım yöntemi ile usul ve esaslarının Ekonomi Bakanlığı’nca yayımlanacak tebliğlerle belirleneceğine de dikkat çeken Menlik, “Kontenjanların dağıtımında sektör firmalarının kurulu kapasitelerinin ve ihtiyaçlarının göz önüne alınması doğru bir yöntem olacaktır” diye konuştu.
"'İTHALAT YAPMAYACAĞIM' DİYEN ÜLKE YOKTUR"
Tarımsal ürünlerde, ‘Her ürünü üretmeliyiz' mantığının söz konusu olmadığını söyleyen Menlik, "Zaten dünyada ‘Ben tarım-gıda ürünü ithal etmeyeceğim’ diyebilen bir ülke de yok. Önemli olan, üretim planlaması ile hangi ürünlerde söz sahibi olacağınıza karar vermek ve bu üretim deseni içinde üretim artışını sağlayabilmektir" dedi.
"TÜRKİYE 2080 YILINDA TARIMDA YÜZDE 15 DAHA AZ ÜRETECEK"
Dünyada yılda yaklaşık 4 buçuk milyar ton gıda üretildiğini dile getiren Menlik, iklim değişikliğine ve tarım alanlarının azalmasına vurgu yaparak şöyle konuştu:
"2050’de dünya nüfusunu beslemek için bugünkü gıda üretiminin yüzde 60 artırılması gerekiyor.Tarımsal araziler giderek azalırken, tarım üretimi iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri ile karşı karşıya iken bunu nasıl yapacağız? İklim değişikliğinden olumsuz etkileri sonucu Türkiye’nin 2080’e gelindiğinde tarımda bugün üretebildiğinden yüzde 15 daha az üreteceği belirtiliyor. Bizim de raporla ortaya koyduğumuz iklim değişikliğinin Türkiye tarımı üzerindeki etkilerini önlemeye yönelik tedbirleri acilen almamız, toprak yapımıza, su kaynaklarımıza uygun bir tarımsal üretim modeline geçmemiz şart."
(FOTOĞRAF)