Tema Vakfı siyasi partilere doğayı korumak için çağrıda bulundu

Güncelleme Tarihi:

Tema Vakfı siyasi partilere doğayı korumak için çağrıda bulundu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2018 15:34

Tema Vakfı siyasi partilere doğayı korumak için çağrıda bulundu

Haberin Devamı

Ayşegül Acar / İstanbul, 18 Haziran (DHA) - TEMA Vakfı, 24 Haziran seçimleri öncesinde hazırladığı Eko Siyaset belgesi ile, siyasi partilere doğayı korumak için çağrıda bulundu.
TEMA Vakfı, Eko Siyaset 2018 Belgesi’ni hazırlayarak seçimlere girecek tüm siyasi partilere iletti.
Eko Siyaset 2018 Belgesi; toprak, tarım, gıda güvencesi, ormanlar, doğa koruma alanları, biyolojik çeşitlilik, su, iklim değişikliği, enerji politikaları, madencilik, mekansal planlama ve çevresel etki değerlendirmesi gibi konuları kapsıyor ve bu kapsamda yapılması gerekenlerle ilgili hem siyasi partilere hem de seçmenlere yönelik önemli mesajlar içeriyor.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “TEMA Vakfı bugüne kadar beş genel ve üç yerel seçim öncesi siyasetçilere ekosistem odaklı mesajlar hazırladı ve çevre sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini sundu. Eko Siyasetin temel amacı, doğanın ve çevrenin korunması, öncelikli odağı ise sürdürülebilir yaşamdır. Bu kapsamda TEMA Vakfı yöneticileri, TEMA Vakfı 2018 Eko Siyaset Belgesi'ni seçimlere girecek siyasi partilere ve Cumhurbaşkanı adaylarına sunarak çözüm önerileri hakkında bilgi paylaşımında bulundu” dedi.
İçeriğinde doğa ile ilgili yapılması gerekenler için öneriler bulunuyor
TEMA Vakfı 2018 Eko Siyaset Belgesi ile toprak başta olmak üzere tüm doğal varlıklar, iklim, enerji, madencilik ve çevre politikaları kapsamında mevcut durum incelendikten sonra, başlıca sorunlara dikkat çekilerek çözüm önerileri özetleniyor. Tarım topraklarının azaldığına dikkat çekilen belgede toprakların amaç dışı kullanımının önlenmesi ve sürdürülebilir toprak ve mera yönetiminin hayata geçirilmesi öneriliyor.
Dikkat çekilen diğer bir konu ise 2B uygulamalarıyla yaşanan orman tahribatı. 2B uygulamalarının sona erdirilmesi çözüm olarak sunulurken Orman Kanunu’na istinaden verilen izinlerde ise “kesin zorunluluk ve üstün kamu yararı” koşulu aranması gerektiğine vurgu yapılıyor.
İmar planlarının su, toprak varlıkları ve biyolojik çeşitliliği etkilediğine yer verilen TEMA Vakfı 2018 Eko Siyaset Belgesi’nde, bugüne kadar 20 kez değiştirilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde ve uygulamalarda iyileştirilmeye ihtiyaç duyulduğu ifade edilirken Stratejik Çevresel Değerlendirmenin (SÇD) tüm sektörlere etkin bir şekilde uygulanması için ise 2017 yılında yürürlüğe giren SÇD Yönetmeliği’nin Geçici 2. maddesi kaldırılması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Ayrıca geleceğin çağdaş Türkiye’sinde sürdürülebilir yaşam için ön koşulun “toprağın, suyun, iklimin, ormanın, biyolojik çeşitliliğin” korunarak, doğru yönetilmesi olduğuna vurgu yapılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!