Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 31 Mayıs (DHA) – TEMA Vakfı, “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın gıda güvenliği, çevre, insan sağlığı ve tarımsal üretimi tehdit ettiğini öne sürdü.
TEMA Vakfı’ndan “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile ilgili yapılan açıklamada tasarının 24 kanunda ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapacağının öngörüldüğü belirtildi. Tasarıyla Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, 4342 sayılı Mera Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin başta gıda güvenliği olmak üzere, çevre ve insan sağlığı, doğal hayat ve tarımsal üretimi ciddi derecede tehdit edeceğini savunan TEMA Vakfı, zeytinlikler, meralar ve kıyıların tehdit altında olduğuna dikkat çekildi. Tasarıyla bir dekar alanda 15 ağaçtan daha az ağacın bulunduğu sahaların zeytinlik sahası dışında tutularak, Kanun’un zeytinlik alanlar için öngördüğü korumacılıktan mahrum bırakılacağı, oysa Ziraat Mühendisleri Odası’nın da dikkat çektiği gibi Türkiye’de geleneksel zeytinliklerde bir dekar alandaki ağaç sayısının 10-12 olduğu vurgulandı. Tasarı ile zeytinlik saha için 15 ağaç sınırı getirilmesinin kadimden beri zeytinlik olan, yaşlı ağaçların bulunduğu sahalarda önemli sorunlara ve telafi edilemez tahribatlara yol açacağına işaret edildi.
TEMA Vakfı açıklamasında, tasarıda “bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir” ifadesinin alınacak kararla zeytinliklerin kamu yararı güden tüm yatırımlara tahsis edilebileceğini öngördüğüne dikkat çekildi.
TEMA Vakfı açıklamasında mera alanlarının daraltılacağı kaygısı dile getirilerek şu ifadelere yer verildi:
“Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektarla ülke yüzölçümünün yüzde %56’sını oluşturan
mera ve çayır alanları, 2014 yılı verilerine göre 14,6 milyon hektara inerek %19’a gerilemiştir. Mera alanlarındaki bu ciddi gerileme, söz konusu tasarı ile çok daha artacaktır.
Ayrıca, tasarının 26. maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda da değişiklik yaparak, kıyılarda sağlık tesisleri ve endüstri bölgelerinin yapılmasının önünü açmaktadır. Bu durum ekolojik açıdan hassas ve değerli kıyı ekosistemlerinin tahrip edilmesine neden olacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz sebeplerle, zeytincilik, meralar ve kıyılar başta olmak üzere, doğal varlıklarımızla ilgili düzenlemelerin "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"ndan çıkarılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, karar vericileri tasarıyı, sürdürülebilir yaşam ilkesi çerçevesinde gözden geçirmeye davet ediyoruz.”