Güncelleme Tarihi:
Faik KAPTAN/İSTANBUL,(DHA) ABD ve İngiltere tarafından cep telefondan büyük elektronik cihazların uçakların kabinlerinde taşınmasına konulan yasak hakkında bir açıklama yapan Atatürk Havalimanı işletmesini yürüten TAV Grubu CEO’su Sani Şener, “Boeing’leri Airbus’ları satarken çok iyi. Pilotlarınızı o ülkelere gönderip istihdam yaratırken çok iyi ancak onlar ticari başarıya ulaştığı zaman da yok istemiyoruz “ diyerek kararı eleştirdi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde CNN Türk’e bir açıklama yapan Sani Şener, bu olayın siyasi değil ticari olduğunu ve Dünya Havalimanları Birliği(ACI) üyesi olarak da 9 Nisan’da yapılacak toplantıda bu konuyu görüşeceklerini belirterek, şunları söyledi:
“ ’Atatürk Havalimanı olarak güvenlik önlemlerini en yüksek derecede uyguluyoruz. ABD Sivil Havacılık Güvenlik Kuruluşu tarafından, Amerikan Özel Kuvvetleri’nin Yemen’de yaptığı bir operasyonda elde ettiği istihbarat neticesinde terörist grupların iPad cihazlarının içine patlayıcı yerleştirebileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle özellikle Ortadoğu’daki havalimanları ve beraberinde Atatürk Havalimanı’na da bir engelleme getirildi. Havalimanlarımızda yolcuların gördüğü X-ray cihazları ile yolcular tarafından görülmeyen ve bagaj alanında bulunan tomografi cihazları bulunuyor. X-ray cihazları patlayıcıyı da silahları da tespit edebiliyor. Xray geçişlerinde bilgisayarla kontrol yapan güvenlik görevlisinin taramalarına ek olarak, daha hassas bir kontrol için bagajlar tomografi cihazlarından da geçer. Ayrıca, Atatürk Havalimanı’nda yolcu yanında taşınan bagajlar için X-ray’lerde olası bir atlamaya karşı, hassas bir tarama yapabilen ETD sistemini de getirdik. Yolcu güvenliği bizim için çok önemli bir konudur. Bu nedenle, havalimanlarımızdaki güvenlik sistemleri iPad’lere yerleştirilebilecek patlayıcı unsurları tespit edebilecek cihazlardır.”
SİYASİ OLMAKTAN ÇOK TİCARİ
TAV CEO’su Sani Şener, uygulamanın siyasi olmaktan çok ticari olduğuna dikkat çekerek, “ Bu uygulamanın siyasi olmaktan çok ticari olduğuna inanıyorum. Ortadoğu ve İstanbul bazlı olarak, THY başta olmak üzere Emirates, Etihad, Katar Havayolları önemli bir yükselişteler ve pazardan ciddi pay alıyorlar. Boeing'i satarken çok iyi, Airbus’u satarken çok iyi, pilotları o ülkelere gönderip istihdam sağlarken çok iyi. Onlar ticari başarıya ulaştı mı yak istemiyoruz. Bunu engellemeye yönelik batılı havayolu şirketlerinin girişimleri gibi görünüyor.”
ÇÖZÜME KAVUŞACAKTIR
Sani Şener olayın kısa sürede çözüme kavuşacağını belirterek, “Türk Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO bazında girişimlerde bulunuldu. THY de mutlaka IATA üzerinden girişimlerde bulunmuştur. Biz de ACI bazında girişimlerde bulunduk. Yönetim Kurulu Üyesi olduğum ACI’ın da yakın tarihte gerçekleşecek yönetim kurulunda bu konuyu gündeme taşıyacağım. Bu uygulama ile birlikte, yolcuların belirli bir kısmı Atatürk Havalimanı’nı ve THY’yi tercih etmeyebilir. Ancak bu uygulamanın büyük, hasar verici bir tehdit olacağına ve uzun süreceğine de inanmıyorum. Konu kısa sürede çözüme kavuşacaktır’’dedi.